Danimarka hükümetinin yüzlerce Suriyeliyi Şam'a geri gönderme planı tartışma yarattı. Geçtiğimiz yıldan bu yana oturma izinleri iptal edilen Suriyeliler, kararın geri alınmaması halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gitmeye hazırlanıyor. Davaya bakan Londra merkezli hukuk bürosu Guernica 37, Kopenhag yönetiminin adımının tehlikeli bir emsal teşkil edeceğinin altını çiziyor.

'GÜVENLİK DURUMU İYİLEŞTİ' DİYE RAPOR DAYANAK ALINIYOR

Danimarka'daki yetkililer, Suriyeli mültecilerin oturma izinlerinin yenilenmesi için yaptıkları başvuruları geçtiğimiz yaz reddetmeye başladı. The Guardian'ın haberine göre ret gerekçesi olarak da, 'Suriye'nin belirli yerlerindeki güvenlik durumunun ciddi ölçüde iyileştiği' sonucuna varan bir rapor gösterildi. Şu an Danimarka'da yaşayan 1200 Suriyelinin bu karardan etkilendiği düşünülüyor.

'MERKEZ SOLCU HÜKÜMETİN GÖÇMEN KARŞITI PARTİYE KARŞI HAMLESİ' 

5.8 milyon nüfuslu Danimarka'da yurtdışında doğmuş 500 bin kişi yaşıyor. Bu kişilerin 35 bini Suriyeli Ancak son yıllarda, Danimarka'nın hoşgörü ve açıklık politikası aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Danimarka Halk Partisi'nin yükselişiyle değişmeye başladı. Uzmanlar, Suriyeliler dışındaki mültecileri de hedef alan yeni politikanın merkez solcu hükümetin oy kazanma girişimi olarak yorumluyor.

YENİ POLİTİKA NEYİ ÖNGÖRÜYOR?

Ancak Danimarka'nın Suriye yönetimiyle diplomatik ilişkilerinin olmamasından dolayı, oturma izinleri yenilenmeyen Suriyelilerin ucu açık bir şekilde gözaltı merkezlerinde tutulması riski bulunuyor. Dahası, Danimarka hükümetinin Suriyeli erkeklerin zorla askere alınma veya askerden kaçtıkları için cezalandırılma riskini kabul etmesi nedeniyle, yeni politikadan en çok etkilenenler kadınlar ve daha yaşlı olan Suriyeliler. Bu kişilerin, Danimarka'da yaşayan ailelerinden koparılarak Şam'a gönderilmesi riski bulunuyor. 

'HAYATIM ÜZERİNDE HİÇBİR KONTROLÜM YOK'

2015'te Danimarka'ya giderek ailesine kavuşan 27 yaşındaki Ghalia, oturma izni yenilenmeyen kişilerden biri. Ghalia, izninin mart ayında iptal edildiğini ve ailesinde bu durumdan etkilenen tek kişi olduğunu söyledi. The Guardian'a konuşan Ghalia, kararı temyize götürdüğünü, belirsizliğin ve ailesinden yeniden ayrılma endişesinin geceleri uykusunu kaçırdığını anlattı.

Ghalia, "Göç merkezine yalnız başıma gitme konusunda hissettiğim tek şey korku. Suriye'ye geri dönemem. Sanki bizim bir seçeneğimiz olduğuna inanıyorlar ama geri dönersem tutuklanırım. Göç merkezlerinde de hiçbir şey yapamıyorsunuz. Hapishane gibi. Hayatımı orada harcayacağım" dedi. Temyiz duruşması avukatının hastalanması nedeniyle ertelenen Ghalia, "Danimarka'ya ilk geldiğim noktaya döndüm ve sürekli çaresiz hissediyorum. Hayatım üzerinde hiçbir kontrolüm yok ve bunu hak edecek bir şey yapmadığımı düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

'ADİL OLMAYAN KARARLARA MARUZ BIRAKILIYORUZ'

Hillerrød kentinde hemşirelik yapan 25 yaşındaki Feza ise Ağustos 2020'de Covid hastalarını tedavi ettiği dönemde göç yetkilileri tarafından sekiz saat boyunca ifadesinin alındığını anlattı. "Bana tekrar tekrar neden Suriye'ye dönmediğimi sordular" diyen Feza, "Onlara güvenli olmadığını söyledim" dedi. Feza, oturma izninin iptal ediğini ve ailesinden bu kararla karşı karşıya kalan tek kişi olduğunu söyledi; temyize giderek izni yaklaşık bir yıl sonra, bu ay yeniletebildiğini anlattı. Feza, "Karar konusunda mutluyum ama bunu yeniden yaşamaktan endişeleniyorum. Suriyeli mülteciler olarak bizler adil olmayan kararlara maruz bırakılıyoruz" diye konuştu. 

'TEHLİKELİ BİR EMSAL'

Oturma izinleri iptal edilen Suriyelilere destek sağlayan Guernica 37 isimli hukuk bürosu ise Danimarka hükümetini AİHM'e şikayet etmeye hazırlanıyor. Kurumun The Guardian'la paylaşılan strateji notunda, söz konusu politikanın Cenevre Sözleşmeleri'ni ihlal ettiği, Birleşmiş Milletler'in veya başka ülkelerin de Şam'ı güvenli görmediği vurgulanıyor. Guernica 37, geri gönderilen kişilerin güvenlik görevlileri tarafından hedef alınabileceğini de vurgulayarak, "Eğer Danimarka hükümetinin mültecileri Suriye'ye zorla geri gönderme çabaları başarılı olursa, bu durum bir dizi Avrupa ülkesinin de tekrarlayabileceği tehlikeli bir emsal teşkil edecektir" vurgusu yapılıyor.

'AİHM'DEN ARA KARAR ÇIKARABİLİRİZ'

Guernica 37'nin girişimlerini yürüten Carl Buckley, AİHM sisteminin yavaş ilerlediğini ama Kopenhag yönetiminin çağrılara kuşak vermemesi halinde ve iç hukuk yollarının tüketildiği bir vakada, AİHM'den ara karar talep edebileceklerini ve oturma izni iptallerinin böylece durdurulabileceğini söyledi. Aalborg avukatlık yapan Jens Rye-Andersen ise iptal kararlarının BM, insan hakları örgütleri ve halktan gelen tepkiler üzerine yavaşladığına dikkat çekti. Buna göre, Danimarka hükümetinin iptal için dayanak gösterdiği raporu yazan uzmanlar da çalışmalarının yanlış anlaşıldığını söyledi.

GERİ GÖNDERİLEN SOMALİLİLER 'KAYBOLDU'

Danimarka hükümeti 2018 yılında da yüzlerce Somalilinin oturma iznini iptal etmişti. Bu kişilerden bazıları temyiz sürecinde ülkede kalmaya hak kazandı ama Danimarka Mülteci Konseyi'ne göre birçoğu da kayboldu. Bu kişilerin başka ülkelerde statüleri olmadan yaşadığı sanılıyor. 

Kaynak: Gazete Duvar