Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Huvla bölgesinde gerçekleştirilen katliama ilişkin yapılan soruşturmanın ön sonuçlarını ele alan bir basın toplantısı düzenledi.

 

Suriye resmi haber ajansı Sana’nın haberine göre, Huvla Kaliamına ilişkin soruşturmayı yapan komisyon başkanı Tuğgeneral Kasım Cemal Süleyman yaptığı konuşmada; soruşturmada elde edilen ön sonuçların görgü tanıklarına dayandığını iddia etti.

 

Tuğgeneral Süleyman; Resten ve daha farklı bölgelerden toplanan ve ağır silahlarla donanmış olan 600 ila 800 arasında silahlı kişinin bölge ahalisi ve orada bulunan beş asayiş noktasına saldırdıklarını iddia etti.

 

Soruşturma ön sonuçlarının katliamlarda ölenlerin tümünün devlete karşı gelmeyi reddeden barışçıl ailelerden olduğunu ortaya çıkardığını iddia eden Tuğgeneral Süleyman; “bu ailelerin terör gruplarının isteklerine boyun eğmeyi reddetme ve silahlı eylemlere katılmaya karşı çıkmalarının bedelini ödediklerinin ortaya çıktığını” iddia etti.

 

Tuğgeneral Süleyman; asayiş güçlerinin katliamların gerçekleştiği bölgeye ne katliam sırasında ne de daha önce girmediğini iddia ederek; “terör gruplarının asayiş güçlerine saldırıları esnasında bir kısım barışçıl aileleri olduğu gibi tasfiye etikleri” iddiasını sürdürdü.

 

Kurbanların tümünün yakın mesafeden açılan ateş yada keskin aletlerle öldürüldüklerini iddia eden Tuğgeneral Süleyman; uzaktan yada bombardımanla öldürülmediklerini söyledi. Tuğgeneral Cemal; "cesetlerin bir kısmının asayiş güçleriyle çatışma sırasında etkisiz hale getirilen teröristlere ait olduklarını" iddia etti.

 

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Resmi Sözcüsü Cihad Makdisi bunların soruşturmanın ön sonuçları olduğunu; soruşturmanın tamamlanması halinde uluslararası topluma gönderileceğini belirtti.

 

Makdisi; herkesten önce Suriye'nin BM Gözlemciler Heyeti Başkanı General Robert Mood’tan bölgeye gitmesi ve durumları gözlemlemesi talebinde bulunduğuna dikkat çekerek; Suriye'nin gerçeklerden çekinmediğini, tam aksine ortaya çıkmasına çaba harcadığını söyledi.

 

Suriye'ye yönelik güvenlik ve istikrarı sabote etmek için büyük çabalar harcayan uluslararası ve karanlık güçlerin bulunduğunu iddia eden Makdisi; bu güçlerin Suriye'de fitne yaratma ve şiddeti tırmandırmaya çalıştıklarını, fakat Suriye toplumunun iç savaşa karşı olduğunu söyledi.

 

BM Suriye temsilcisi Kofi Annan’ın Suriye ziyaretine eş zamanlı olarak ABD ve batılı bir kısım ülkelerin toplu olarak Suriyeli diplomatları uzaklaştırma kararı ilan etmelerine dikkat çeken Makdisi; bunun tesadüften ibaret olmadığını söyledi.

 

Makdisi; “BM genel sekreterinin dünyada güven ve istikrarı koruma görevinden vazgeçip halk savaşlarının müjdecisi olmasının esef verici olduğunu” söyledi.

 

Bakanlık ve Suriye'de görev yapan BM gözlemcileri arasında kesintisiz bir iletişimin bulunduğunu söyleyen Makdisi; şiddete son vermede Suriye'nin üstüne düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, fakat şiddetin tek taraflı olarak sona ermesinin mümkün olmadığını söyledi. Bunun için bölgesel taraflar ve muhalif güçlerin de üstlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelerinin önemine vurgu yapan Makdisi; bu tarafların sorumluluklarından kaçtıklarına ve çözüm çabalarının tekerine çomak soktuklarını iddia wetti.

 

Makdisi; Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esad ve Annan arasında yapılan görüşmenin altı maddelik planın hayata geçirilmesinde gerçekçi ve yapıcı olduğunu söyledi.

 

CLİNTON: RUSYA SURİYE'DE İÇ SAVAŞA ORTAM HAZIRLIYOR

BBC’nin haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya'nın politikalarının Suriye'deki potansiyel iç savaşa katkı sağladığını iddia etti. Clinton'ın yorumu Rusya ve Çin'in BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye karşı daha sert yaptırımlar uygulamasını bir kez daha reddetmesinin ardından geldi.

 

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon da Hule katliamının ardından bir kez daha Suriye'nin yıkıcı sonuçları olacak bir iç savaşa sürüklenmekte olduğunu söyledi.

 

Suriye'deki isyancı güçlerin komutanları ise Suriye güvenlik güçlerinin barakalarına çekilmemesi durumunda ateşkesi bozup bozmamak konusunda fikir ayrılığı yaşıyor.

 

Humus'ta bulunan Özgür Suriye Ordusu komutanlarından Kazım Saadettin Cuma günü öğle vaktine kadar hükümet güçleri olumlu bir hamlede bulunmazsa, artık kendilerini ateşkes planına bağlı hissetmeyeceklerini açıkladı.

 

Özgür Suriye Ordusu Generali Riyad el-Esad daha sonra bu açıklamayı reddetti. Ancak Riyad el-Esad Kofi Annan'ı barış planının başarısızlığa uğradığını söyleyen bir açıklama yayınlamaya davet etti.

 

Üç hafta Suriye'de kalan BBC muhabiri Paul Wood ülkede ateşkesin olmadığını söyledi.

 

Suriye lideri Beşar Esad Hule katliamından beri ateşkes yapılması konusunda uluslararası baskı altında.

 

Hule'de çoğunluğu kadın ve çocuk olan 100'den fazla insan katledildi.

 

'ASKERİ MÜDAHALE GEREKÇELERİ ÇOĞALIYOR'

Danimarka'da açıklama yapan Clinton askeri müdahale yapma gerekçelerinin her geçen gün çoğaldığını söyledi.

 

Clinton ''Ruslar bana bir iç savaş görmek istemediklerini söylüyorlar. Bense onlara uyguladıkları politikaların iç savaş olasılığını artırdığını söylüyorum'' dedi.

 

Türkiye'de katıldığı bir konferansta konuyla ilgili açıklama yapan Ban Ki-moon ise BM gözlemcilerinin Suriye'ye sadece masumların katledilmesini izlemek için gönderilmediğini söyledi.

 

Ban Ki-Moon ''Biz oraya dile getirilmesi güç bir vahşete sadece sessizce tanıklık etmek için gitmedik. Geçen haftasonu yaşanan katliam benzeri olaylar Suriye'yi yıkıcı bir iç savaşa sürükleyecek. Böylesi bir iç savaşın ardından ülkenin toparlanması imkansız olur'' dedi.

 

Komutan Saadettin'in Hule katliamından sonraki ultimatomu internette yayınlandı.

 

Yayınlanan videoda Saadettin, hükümetin acilen ateşkes ilan edip birlik ve tanklarını Suriye şehir ve köylerinden çıkarması gerektiğini söylüyor.

 

Saadettin videoda, ''Ayrıca hükümet insani yardımın çatışmalardan etkilenmiş tüm bölgelere ve tüm tutuklulara ulaşmasına acilen izin vermeli. Ayrıca hükümet bir an önce Birleşmiş Milletler ile ciddi pazarlıklara başlamalı ve iktidarı Suriye halkına teslim etmeli'' dedi.

 

Ancak El Cezire ile Türkiye'den bir telefon görüşmesi yapan General el-Esad Özgür Suriye Ordusu'nun Kofi Annan planına sonuna kadar bağlı olduğunu söyledi.

 

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Cuma günü Suriye ile ilgili özel bir toplantı yapacak.

 

BBC’nin bugünkü haberinde, “Esad yönetimine karşı ayaklanmalar geçen Mart ayında başladığından beri Suriye'de yaklaşık 15 bin kişinin hayatını kaybettiği” iddia edildi. Geçen ay ölenlerin sayısı 6 binden 9 bine çıkarılmıştı. Bir hafta içinde bu rakamın 15 bine yükseltilmesi dikkat çekti. Ayrıca verilen ölüm rakamlarında kullanılan, “ayaklanmalarda”, “gösteriler sırasında” gibi ifadeler de dikkat çekiyor. Rakamların gerçekliği bir yana ölümlerin karşılıklı olduğu, önemli bir bölümünün ise silahlı taraflar arasındaki çatışmalardan kaynaklandığı biliniyor. BBC, dün de Hule katliamı haberlerinde Irak savaşından çekilmiş bir görüntüyü kullandığının ortaya çıkması nedeniyle özür dilemek zorunda kalmıştı.