Alison Gee / BBC

70 yıl önce Şubat 1944'te yarım milyon kadar Çeçen ve İnguş, Sovyetler Birliği'nin uzak bölgelerine sürgüne gönderilmişti. 13 yıl sonra geri dönmelerine izin verildiğinde bu insanların üçte birinin öldüğü tahmin ediliyor.

İsa Kaşiyev o zaman 10 yaşındaymış. "Beş asker gelip evlere tek tek girerek 14 yaşın üstündeki tüm erkekleri götüreceklerini söyledi. Sonra hepimizi birden sürgün edeceklerini açıkladılar" diyor.

"Ailede 10 kişi vardı. Annem, babam, büyükannem ve yedi çocuk. En büyük çocuk bendim."

"Bizi götürmeye gelen asker çok iyiydi. Bizi yükledikleri kamyona beş çuval tahıl koydurdu, eşyalarımızı toplamaya yardım etti. Onun sayesinde hayatta kaldık."

Kamyon onları İnguşetya'da tren istasyonuna götürmüş. Diğer 10 aileyle birlikte sığır taşıyan vagonlara yüklenmişler.

Kaşiyev ailesi 15 günlük bir yolculuktan sonra Kazakistan'a varmış. Yiyecek-içecekleri kalmamış. Bazıları yolda ölmüş.

Kuzey Kazakistan'ın Kökçetav bölgesine kızaklarla gitmişler. Kaşiyev'in en küçük kardeşi daha bebekmiş. Yolda soğuktan donarak ölmüş.

Sürgün aileler bölge halkının evlerine yerleştirilmiş. Kaşiyev'lerin gittiği aile önce onları kabul etmek istememiş. "Bizi yamyam gibi bir şey sanıyorlardı galiba. Sonra kabul ettiler ama bizimle konuşmadılar" diyor Kaşiyev.

O dönem 100 bin İnguş, 400 bin de Çeçen sürgün edilmiş. Sovyet lider Jozef Stalin, İkinci Dünya Savaşı sırasında 1942-43 yıllarında Alman ordusu Kafkas bölgesinde ilerlerken İnguş ve Çeçenlerin onlarla işbirliği yaptığından şüphelenmiş.

Kuzey Kafkaslar'dan Balkar ve Karaçaylar ile Hazar Denizi kıyısından Kalmuklar, Kırım Tatarları ve Güney Kafkaslar'dan Mesket Türkleri de kitleler halinde göç ettirildi.

Doğuya doğru yapılan zorlu yolculuğun ardından sürgünler, hareketlerini sınırlayan katı düzenlemelere tabi tutulmuşlar.

Stalin'in ölümünden dört yıl sonra 1957'de sürgünlerin yurtlarına geri dönmesine izin verilmiş. Şimdi 80 yaşında olan Kaşiyev doğduğu köyde yaşamını sürdürüyor.