Şili'de beş aydır süren öğrenci eylemleri ardından hükümetten gelen müzakere teklifi kabul edildi. Bu arada ülkedeki eylemler devam edecek.

Dün yapılan yaklaşık on saatlik toplantı sonrasında hükümetle diyalog kurulmasında fikir birliğine varıldı.

Öğrenci liderlerinden Giorgio Jackson, hükümetle yapacakları görüşmelerin şimdiye kadar sürdürdükleri demokratik ve ücretsiz eğitim mücadelesinin bir parçası olacağını belirtti.

Öğrenci hareketinden yapılan açıklamada, görüşmelerin planlanmış diğer protesto eylemlerinin sona ereceği anlamına gelmediğinin altı çizildi.

Öğrenciler dersleri boykot etmeyi sürdürmeye çağrıldı.

Bu arada perşembe günü için ilan edilmiş genel grevin de planlandığı üzere gerçekleşeceği bildirildi.

“Şili Kışı”

"Arap Baharı" sloganından esinlenilerek "Şili Kışı" olarak adlandırılan ülkedeki öğrenci eylemleri Mayıs ayından beri devam ediyor.

Eğitim kalitesinin ve eğitime ayrılan bütçenin artırılmasını talep eden öğrenci eylemleri sonucunda devlet başkanı Sebastian Pinera reform sözü vermiş, eğitim bütçesinin artırılacağını vaat etmiş ve öğrenci liderleriyle görüşmeyi önermişti.

Öğrenci hareketi ise devlet başkanının söz verdiği reformların yeterli olmayacağını, 1973 ile 1990 arasında yaşanan askeri yönetim sırasında kurulmuş eğitim sistemini düzeltemeyeceğini savunuyorlar.

Şili'deki öğrenci hareketinin liderlerinden Camila Vallejo hükümetten öncelikli taleplerinin 2012 bütçesinin detaylarının, özellikle de eğitime ayrılan kaynağın açıklanması olduğunu belirtti.

"Hedef neo-liberal model"

Vallejo, insanların eğitim alanında yaşanan krizin diktatörlük döneminde yerleştirilen modelin krizi olduğunu anladıklarını söylüyor.

Camila Vallejo bu sebeple, sürdürdükleri hareketin şu anki hükümete karşı bir tepki değil neo-liberal modele bir itiraz olduğunu belirtiyor.

Şili'den bildiren BBC muhabiri Gideon Long, ülkedeki toplumsal havanın 1980'lerden bu yana ilk kez bu kadar muhalif doğrultuda ilerlediğini belirtiyor.

Long, ülkedeki muhalefetin öğrenci hareketiyle sınırlı olmadığını, hidro-elektrik santrallere karşı çevrecilerin, maden işçilerinin, eşcinsel haklarını savunanların, çalışma güvenliği talep eden ulaştırma işçilerinin, ve köylülerin kısa zaman içinde sokaklara döküldüklerine dikkat çekiyor.

Long'un konuştuğu eski eğitim bakanı Jose Joaquin Brunner'a göre Şili'de yaşananlar ülkede Amerikan modeli, radikal serbest piyasa fikrinin benimsenmiş olmasına dayanıyor.

Brunner, Şili'de ABD'de olduğu gibi piyasaların aşırı derece özgür bırakıldığı ve sağlıktan eğitime her alanı kendi mantığında dönüştürdüğü bir sistem hakim.

Brunner, bu yüzden de derinden hissedilen bir huzursuzluğun ülkeye yayılmış olduğunu düşünüyor. (BBC Türkçe)