Suriye, Irak ve Afganistan vatandaşı 8 sığınmacı, Makedonya’dan Yunanistan’a geri gönderilmelerinin uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savunup Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.

Avrupa İnsan Hakları ve Anayasal Haklar Merkezi (ECCHR) ve Pro Asyl isimli iki derneğin desteğiyle 13 Eylül’de Strazburg’da bulunan AİHM’e yapılan başvuru, Suriye krizi sonrası Avrupa’ya doğru yola çıkan sığınmacıların uluslararası yargıya taşıdığı ilk olay olma özelliği taşıyor. 

ECCHR ve Pro Asyl dernekleri tarafından yapılan açıklamada, Suriye, Irak ve Afganistan vatandaşı, biri engelli iki kadın, altı erkek toplam 8 mültecinin, 14 Mart'ta İdomeni’den Makedonya’ya geçtikleri, Makedon güvenlik güçleri tarafından derhal yakalanıp, Yunanistan’a geri gönderildiği belirtildi. Bu kişilerin Makedon güvenlik güçleri tarafından sorgusunun yapılmadığı, kayıt tutulmadığı ve sınıra çekilen tel örgülerde açılan bir delikten kanunsuz bir şekilde geri gönderildiği belirtilerek, bu uygulamanın Makedonya'nın da taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) ve Cenevre Konvansiyonuna aykırı olduğu iddia ediliyor.

Sığınmacıların bu şekilde sınır dışı edilmesinin, AİHS’ye aykırı olduğu, '8 sığınmacıya yasal hakları olan sığınma başvurusu yapmak, uluslararası koruma istemek veya özel durumlarını anlatmak için bile fırsat verilmediği' belirtilen açıklamada, Makedonya yönetiminin cezalandırılması gerektiğini kaydetti.

Yunanistan’dan Makedonya’ya geçen yaklaşık 1500 sığınmacı, 14 Mart 2016'da  Makedon güvenlik güçleri tarafından geri gönderilmişti. Makedonya İçişleri Bakanı Natalia Spirova, sınırların kapatılma kararının alındığı 8 Mart'tan mayıs sonuna kadar 11 bin 800 sığınmacının sınır dışı edilerek Yunanistan’a döndüğünü açıklamıştı. Benzer uygulamaları gerçekleştiren İspanya’nın da mültecileri geri çevirerek, sığınma ve yaşam hakkını belirleyen uluslararası sözleşmelere aykırı hareket ettiğini savunan ECCHR ve Pro Asyl yetkilileri, AİHM’den olumlu bir karar çıkacağı konusunda umutlu olduklarını belirtiyor. Yargı sürecinin en az iki yıl süreceği tahmin ediliyor.

KAYNAK: SPUTNİK