Suriye yönetiminden, Esad'a bağlı üst düzey yetkililerin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 4 ülkeye suçlama geldi. Enformasyon Bakanı Zuabi yaptığı açıklamada, "Dış istihbarat örgütlerinin düzenlediği saldırı karşılıksız kalmayacak" dedi.

 

Suriye'nin başkenti Şam'da gerçekleştirilen saldırıda Savunma Bakanı Davud Racha, Esad'ın eniştesi Genelkurmay Başkan yardımcısı Asıf Şevket ve General Hasan Türkmani hayatını kaybetti.

 

Saldırı sonrası ordu kanadından yapılan açıklamada "Terörle kararlılıkla mücadele edilecek" denildi.

 

Ancak asıl çarpıcı açıklama Suriye Enformasyon Bakanı Umran ez-Zuabi'den geldi.

 

Saldırının dış istihbarat örgütlerinin işi olduğunu iddia eden ifade eden Zuabi, ''Türkiye, İsrail, Katar ve Suudi Arabistan istihbaratının düzenlediği bu saldırı cevapsız kalmayacaktır'' şeklinde konuştu.

 

'4 MİLYON ASKERİMİZ VAR'
Suriye devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, 4 milyon askeri bir araya getirecek güce sahip olduklarını ifade eden Zuabi, Şam'daki 4. Tümen karargahında herhangi bir patlamanın söz konusu olmadığını belirtti.

 

ERDOĞAN'DAN CEVAP

Başbakan Erdoğan, Şam'daki saldırının ardından Suriye'nin Türkiye'yi de sorumlu tutan açıklamasına ilişkin, "Türkiye olarak bizim özellikle kardeş halk olan Suriye halkının olduğu bir yerde bu tür yollara tevessül etmemizi kimse bizden bekleyemez" dedi.

 

Başbakan’ın saldırıyı kınamaması dikkat çekti. Dikkat çekici bir gelişme de Başbakan Putin ile görüşmeye gitmeden hemen önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la görüştü. Ve saldırıda Başbakan Rusya’da ike gerçekleşti.

 

Rusya'dan dönüşünde Ankara'da soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Suriye Enformasyon Bakanı’nın Suriye'nin başkenti Şam'daki saldırıdan Türkiye istihbaratını sorumlu tutmasını ‘dezenformasyon’ olarak niteledi.

 

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Dezenformasyon, bu tür süreçlerde yönetimlerin en önemli dikkat edilmesi gereken yanıdır. Şu anda dezenformasyon yapmak suretiyle Suriye yönetimi biliyorsunuz uçağımızı düşürdüğü halde bu konuda önceleri kaçma yolunu denediler daha sonra farklı bir yaklaşım içerisine girdiler. Burada yapılan dezenformasyondur. Kimse, kardeş halk olan Suriye halkına bu tür yollara gittiğimizi kimse bizden bekleyemez kimse böyle bir adım attığımızı söyleyemez. Bu konuda rejim kendini öncelikle hesaba çekmelidir. Şu anda yıkılmış bir Hama var, Humus var. Şu anda Şam aynı duruma doğru gidiyor. Bunu kendisi bir defa hesaba çekmek suretiyle nerede, ne oldu, bu ordunun içerisinden dağılan insanlar niçin dağılıyor, bu muhalif güçler nasıl doluştu? Bunun hesabını kendisine sormalı. Bu Enformasyon Bakanlığının yapmış olduğu açıklamanın kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur."

 

Erdoğan, "Cenevre'de zaten Dışişleri Bakanımız orada Esed'in olmadığı bir geçiş hükümetinden bahsetti ve genel hava da zaten orada Esed'siz bir geçiş hükümeti... Bu geçiş hükümeti denilen aslında bir seçim hükümeti. Bir seçim hükümeti kurulsun ve bu seçim hükümeti orada partilerin kurulmasına imkan hazırlasın ve bu kurulan partiler demokratik bir yarış içerisinde Suriye'de halkın iradesini şekillendirsin, yönlendirsin. Ama eğer siz kalkar da hükümeti kurar başında yine Beşşar kalırsa, orada hiçbir şey değişmez" dedi.

 

Başbakan Erdoğan, "Cenevre sürecinin bence en önemli yanı, Beşşar'ın olmadığı bir geçici hükümet ki, burada iktidarın, muhaliflerin, tarafsızların katılımı olmalı. Bunların hepsi orada olumlu karşılandı. Bunların oluşturacağı bir hükümet ve bununla beraber seçime gidiş... Rusya buna, görüşmemizde aslında olumlu baktı, yani olumsuz bakmıyor. Şu noktasında tabi, 'yani Beşşar'ın olmaması halinde ne olur?' diye endişeleri var. Bu konularda biz başka alternatifler de kendilerine sunduk. Bu alternatifleri de kendilerine sununca onların üzerinde düşünmelerinin gerekeceği noktasına vardılar" ifadelerini kullandı.