Rusya sürpriz sonuç beklenmeyen, halkın ilgisinin en düşük düzeyde olduğu bir parlamento seçimi için bugün sandık başına gidiyor. Parlamentonun alt kanadı olan Duma'nın 450 milletvekili için halk oy kullanacak.

Son derece sönük geçen kampanya dönemi sonrası, pazar günü merakla beklenen tek şey, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "manevi", Başbakan Dmitri Medvedev'in fiili liderliğindeki Birleşik Rusya'nın 2011'deki seçime aldığı yüzde 49,3'lük oyu bulup bulamayacağı.

Zira anketler, katılım oranının yüzde 50'yi geçmeyeceği seçimde iktidar partisine yüzde 40'ın biraz üzerinde şans tanıyor.

Yanıtı merakla beklenen bir başka soru ise, iktidar şansını uzun süredir kaybeden Rusya Komünist Partisi'nin, son anketlerin işaret ettiği gibi ana muhalefet konumunu da yitirip yitirmeyeceği.

Duma seçimleri, Kırım'ın Rusya'ya ilhakıyla başlayan süreçte Batı'nın uyguladığı yaptırımlar ve düşen petrol fiyatları yüzünden ülke ekonomisinin kriz yaşadığı, halkın reel gelirlerinin düştüğü, sert devalüasyonun şokunun atlatılamadığı bir dönemde yapılıyor.

Ekonomi cephesindeki bu kötü tablo iktidarın elini zayıflatırken, diğer yandan federal medyada sürekli Rusya'nın son yıllarda uluslararası arenada yeniden "süper güç" statüsüne döndüğü vurgusuyla halka "kayıplardan çok kazançlara bakılması" öğüdü veriliyor.

Batı'nın yaptırımlarına rağmen ekonominin 1998 krizi benzeri bir çöküntü yaşamaması ve "Rusya'nın diz çökmemesi", dünyada ağırlığını arttırması, seçmenlere karşı Kremlin'in kullandığı en önemli propaganda kozu.

'MUHALEFETSİZ' SEÇİM 

Seçimleri heyecansız kılan bir başka faktör, ortada alternatif sunan güçlü bir muhalefetin olmaması, hatta muhalif partilerin Kremlin'in özellikle dış politikalarına açıkça destek vererek işini kolaylaştırması.

Başkan Putin'in popüleritesinin tüm ekonomik sıkıntılara rağmen hala yüzde 80'in üzerinde olmasında muhalefetin bu "silik" ve Kemlin'i zorlamayan politikalarının da rolü olduğu savunuluyor.



Başkanlık rejimi ile yönetilen Rusya'da Duma son yıllarda Kremlin'in hazırladığı yasaların hızla kabul edildiği ve tartışma zemininden çok "sembolik bir onay makamı" olarak çalışan bir kurum olarak algılanıyor.

EPALDPR partisi başkanı Vladimir Jirinovski Moskova'da oyunu kullandı.

Zaten iktidar partisi Birleşik Rusya'nın mutlak çoğunluğu elde tuttuğu Duma'da, özellikle Vladimir Jirinovski'nin partisi LDPR de "Kremlin ile paralel" saf tutmaya özen gösteriyor.

Putin'in 2018'deki devlet başkanlığı seçimi için adaylığını açıklamak üzere Duma seçimlerinin sonucunu beklediği, eğer iktidar partisinin oyları korunursa bunun Putin'i rahatlatacağı belirtiliyor.

Oyların düşmesi durumunda hem partinin lideri, hem de ekonomi politikalarından sorumlu başbakan sıfatıyla Medvedev'in geleceğinin yeniden sorgulanabileceği belirtiliyor.

Yani 2018 başkanlık seçimi başlamadan önce, seçim sonuçlarına bağlı olarak Putin'in daha geniş kapsamlı bir "kadro operasyonu" yapabileceği konuşuluyor.

SEÇMENİN YARISI SANDIĞA GİTMİYOR 

Rusya halkının "siyaset yorgunu olduğu ve değişim beklemediği" mesaj, daha seçimler yapılmadan kamuoyuna yansıyan kanaat.

Bağımsız Levada Center'ın son anketi, seçmenlerin yüzde 43'ünün "seçimi tümüyle görmezden geldiğini" gösteriyor. Sadece yüzde 9'luk kesim seçimle ilgili gelişmeleri izlediklerini söylüyor.

Devlet kontrolündeki VTsİOM araştırma şirketinin anketi ise katılım oranının yüzde 45-50 arasında olacağına işaret ediyor.
2011 seçimlerine katılım yüzde 60'ı bulmuştu.

Seçimlerde Birleşik Rusya'nın Duma çoğunluğunu koruyacak oyu alarak açık ara birinci parti olması bekleniyor. VTsİOM anketi, Birleşik Rusya'nın yüzde 41.1 oy almasını bekliyor.



Bu anket, son seçimde ikinci olan Komünist Parti, Jirinovski'nin lideri olduğu Rusya Liberal Demokrat Partisi'nin (LDPR) gerisine düşebileceğini öngörüyor.

SSCB'nin dağılmasından beri lideri Gennadi Zyuganov'un koltuğu bırakmadığı Komünist Parti, değişim talepleri yüzünden bölünerek küçülüyor.
10-11 Eylül"de yapılan ankete göre LDPR oyunu yüzde 12,6'ye çıkardı. Aynı anket, Komünist Parti oylarının yüzde 7,4'e gerilediğini söylüyor.
Eğer tahminler doğru çıkarsa seçimin en büyük galibinin Jirinovski olma ihtimali var. Ancak Komünistler, bunun devlet eliyle işlenen ve Komünistlerin gücünü daha da tırpanlamayı amaçlayan bir propaganda olduğunu görüşünde.

Seçimde iktidar partisi Birleşik Rusya'nın oyu yüzde 41,1 olarak tahmin ediliyor. 3 ay önce bu oran yüzde 45'ti.

Yüzde 5'lik seçim barajını aşarak Duma'ya girmesi beklenen son parti ise yüzde 6,3 ile Adil Rusya.

2011'deki son seçimde Birleşik Rusya yüzde 49,3, Komünist Parti yüzde 19,9, Adil Rusya 13,2, LDPR yüzde 11,6 oy almıştı.

Rusya'nın daha çok büyük şehirlerdeki eğitimli genç kitleden ve liberal müteşebbislerden sınırlı destek gören, Batı yanlısı muhaliflerin ise işi zor. Eski Başbakan Mihail Kasyanov'un liderlik ettiği PARNAS'a yüzde 1-2'den fazla şans tanıyan yok.

Bu arada seçim arifesinde Rusya'da üst düzey bürokratların rüşvet ve yolsuzluk suçlamasıyla gözaltına alınma vakalarında görülen artışı da "seçim kampanyası" ile ilişkilendirenler dikkat çekiyor.

Moskovski Komsomolets gazetesinin muhalif yazarlarından Aleksandr Minkin, "Seçim öncesinde hiç bir şey tesadüfen yapılmıyor" diyor.

Minkin, "Halkın büyük bölümü seçime ilgisini yitirdi. Nedeni anlaşılır: İnsanların aldatılmaya alıştı. Güvenlerini yitirdiler" diye yazıyor.

YÜZDE 5 BARAJ VAR

Parlamentonun alt kanadı olan Federal Duma için seçimler beş yılda bir yapılıyor. İrili ufaklı 14 partinin yarışacağı seçimde partiler için yüzde 5 baraj bulunuyor. Daha önce baraj yüzde 7 idi.

Pazar günü hem 450 koltuklu Duma için, hem de aralarında Çeçenistan'ın da bulunduğu bazı cumhuriyet ve bölgelerin başkanlarını seçmek için oy kullanılacak.



,4 Aralık'ta yapılması planlanan seçim öne çekilmişti.

2011 seçimlerinde iktidar partisi Birleşik Rusya, mutlak çoğunluk olan 226'nın üstüne çıkarak 238 koltuk kazanmıştı.

Şu an Duma'da Komünist Parti 92, sosyal demokrat Adil Rusya 64, Vladimir Jirinovski'nin milliyetçi Liberal Demokrat Partisi ise 56 koltuk sahibi.
Şehirli liberal demokratların en köklü muhalif partisi Yabloko (Elma) ise son seçimlerde yüzde 3 oy alabilmiş ve o zaman yüzde 7 olan barajın altında kalmıştı.

Putin'in fotoğraflarının iktidar partisi tarafından seçim kampanyalarında kullanılmasına izin verilmemiş olması da seçimlere dair bir başka not.
Seçimlerin devlete maliyeti 11 milyar ruble (yaklaşık 170 milyon dolar) olacak.

KAYNAK: BBC TÜRKÇE