BBC muhaberi Gabriel Gatehouse, Rakka'da yaşananları aktardı. 

"Uzun ve acımasız bir yoldu. Rakka'nın dış mahallelerinden merkezine doğru arabayla yol alırken, ABD'nin hava saldırılarıyla vurularak yıkılmış binaların, ilerleyen SDG ile kendilerine "İslam Devleti" diyen Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün savaşçılarının geri çekilmesi arasında kalarak delik deşik olmuş dükkânların yanından geçtik" Gatehouse, izlenimlerini aktarmaya şöyle devam ediyor. 

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ilerledikçe yük arabaları ortaya çıkıyor. Beyaz bayrak takılı araçlar, insanları ve onların eşyalarını taşıyor.

Bazı aileler, Suriye'nin uzun süren savaşında, farklı yerlerdeki çatışmalardan kaçmak için Rakka'ya sığınmıştı.

Ancak şimdi, kendilerini yeniden savaşın ortasında buluyorlar.

Diğerleri ise canlı bir kabus içinde geçirdikleri yılların ardından "ortaya çıkıyorlar".

Boyacılık yapan bir adam, "Bizi katlettiler" diyor ve ekliyor: "Doğuştan Müslüman olduğumuz, oruç tuttuğumuz, namaz kıldığımız halde bize imansız olduğumuzu söylediler".
Rakka'nın içinde hâlâ on binlerce insan bulunuyor.

Onlar, kaçmaya çalışan herkesi vurmakla tehdit eden bir rejimin elinde rehine konumundalar.

Elinde çocuğunu taşıyan bir kadın, "Allah, IŞİD'den intikam alsın diye dua ediyoruz. Başımıza gelen her şeyin nedeni onlar" diyor.

İLERLEME YAVAŞLADI 

SDG bu ayın başında şehrin çevresinde mahallerde hızlı bir şekilde ilerleme kaydetti.

ABD hava saldırıları ve bombardımanı onların ilerleyişini kolaylaştırıyor.

Bombardıman devam ediyor. Arada sırada gelen bombaların boğuk düşme gürültüsünü, kent merkezinin üstündeki toz bulutu takip ediyor.

Ancak şimdi, SDG güçleri eski kentin sınırına vardılar. İlerleme yavaşladı. IŞİD savaşçıları bu dar sokakları kuşatmış durumda.

Havadan bombardıman sürüyor ve üç taraftan kuşatılmış haldeler.

Her tür emre hazır bir şekilde savaşıyorlar.

Araçla, merkeze daha yakın bir yere doğru yol alıyoruz.

Başımızın üstündeki bir ses, IŞİD'e ait bir insansız hava aracının varlığının işaretini veriyor: Gökyüzünde küçük, uzaktan kumandalı, el bombası bırakabilecek ve görülmeyen bir helikopter.

Bir grup SDG savaşçısı, eski kente bakan bir binanın damında bir anda ateş altında kalıyor. İçlerinden biri, "Keskin nişancı, keskin nişancı…" diye bağırıyor.

Kamuflaj elbisesi içindeki bir kadın yüz üstü yere yatıyor, yüksek kalibreli kesin nişancı tüfeğine mermi dolduruyor ve IŞİD ateşinin geldiğini yöne doğru ateş ediyor.

“HALKIMIZI KORUYORUZ”

Kürtler içinde kadınlar ve erkekle yan yana savaşıyor.

Keskin nişancının adı Delilah.

Delilah 22 yaşında. Buradan önce hemşirelik eğitimi görüyormuş.

Ancak burada, cephelerde, gerçek tutkusunu bulmuş gibi görünüyor.

Yoğun ateş seslerinin arasında gülerek, "Hedefimi vurduğumda ve düşmanı öldürdüğümde çok mutlu oluyorum" diyor ve ekliyor:

"Bu bizim moralimizi ve gücümüzü yükseltiyor. Arkadaşlarımızı ve halkımızı koruyoruz".

Cepheden dönen yorgun, bitkin savaşçılar, bütün gece süren yoğun çatışmayı anlatıyor.

IŞİD'in, tünel ağını kullanarak SDG hatlarının arkasına geçip gizli saldırılar düzenlediğini söylüyorlar.
Kendini Maşuk olarak tanıtan bir Arap savaşçı, "Bizi kuşattılar. Her taraftan ateş ediyorlardı. Birimizi yakaladılar, onu esir aldılar. Ama onu geri almayı başardık" diyor.

IŞİD KORKUYU SİLAH OLARAK KULLANIYOR

Drone'lar, tüneller, intihar bombaları, keskin nişancılar: IŞİD korkuyu silah olarak kullanıyor. Muhtemelen bunu, başka her gruptan daha başarılı bir şekilde yapıyor.

Rakka savaşı uzun sürecek ve sert geçecek. Eğer IŞİD 'başkentini' kaybederse, şüphesiz bu, halifeliğin nihai sonu olacak.

Ancak daha sonra ne olacak? IŞİD ideolojisi de halifeliğin yanında ölecek mi? Muhtemelen ölmeyecek. Bu kesinlikle, Suriye'nin uzun savaşının ya da dünya çapında durmadan patlak veren şiddetin sonu olmayacak.