Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik Sözleşmesi Konferansı katılımcısı biyolog Mariya Vorontsova, insanın hayatta kalma stratejisinin şu anda yaşam alanlarının yok olmasına yol açtığını, bu nedenle gezegeni korumak ve pandemilerin tekrarlanmasını önlemek için bu stratejinin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Sputnik’e konuşan Rus biyolog Mariya Vorontsova pandemilerin tekrarlanmaması için yapılması gerekenleri şu şekilde anlattı:
“Virologlara göre, eğer insanlık Kovid-19 ile başa çıkar ve tür olarak stratejisini değiştirmezse, iki yıl sonra başka bir pandemiyle karşılaşacak. Çok sayıda virüs var ve bunlar insanlar için yenidir. Virüs veya parazit yeni olduğunda, genel olarak, organizma için çok tehlikeli ve ölümcüldür. Eğer bir tür olarak stratejimizi gözden geçirmezsek, pandemiler devam edecek. Bu pandemiden sonra, yaşam alanlarımızı nasıl koruyacağımızı anlamamız gerekiyor.”
İnsanın tüm ekosistemler üzerinde büyük bir etkisi olduğunu belirten Vorontsova, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birçok deniz omurgasızı ve balık türü için biyotop, habitat ve üreme alanı olan laminar yosun ormanları kaybolmaya başladı. Büyük olasılıkla denizlerin ısınmasından dolayı oldu ve bu durum devam edecek. Derin deniz balıkçılığı aktif olarak gelişiyor. Trol balık avcılığı tüm derin deniz canlılarını yok ediyor.”
Okyanus tabanında nadir toprak metallerinin birçoğunun uzun zamandır keşfedildiğini ifade eden Vorontsova, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Bütün dünya bunun çıkarılması gerektiğine inanıyor. Orada mobil telefonlar ve elektronik cihazlarda kullanılan kobalt, manganez vs. var. Şimdi BM’de derin deniz madenciliği için uluslararası bir organizasyon kuruldu. Bu yıldan itibaren okyanustaki alanlar için lisans vermeye başlaması gerekiyordu.”
'OKYANUSUN SICAKLIĞI DEĞİŞECEK'
Şu anda deniz dibini dört ila beş kilometre derinlikte kazıyacak ve çıkan madeni borularla gemiye aktaracak makinelerin hazır olduğuna vurgu yapan Vorontsova, “Böyle bir derinlikteki taban çok yumuşak olur, bu da böyle bir işlemde, okyanusun kalınlığını bulanıklaştıracak bir süspansiyonun asılı kalacağı ve bunun canlı organizmaları ve okyanus sıcaklığını tam olarak etkileyeceği anlamına geliyor” dedi.
Yoğun tarım nedeniyle toprak tükenmesinin meydana geldiğini hatırlatan Vorontsova, tarım teknolojilerinin monokültürlere odaklandığını ve çok miktarda mineral gübre ve böcek ilacı kullandığını belirtti:
“Örneğin, palmiye plantasyonlarını ele alalım. Altlarındaki tropikal ormanlar kesiliyor. Sonuç olarak, bu alanlarda, palmiye ağaçlarının fındıklarıyla beslenen çok sayıda kemirgen türemeye başlıyor. Kemirgenlerin ortaya çıkması yılanların çoğalmasına neden oluyor. Sonuçta, palmiye plantasyonu zehirli yılanlarla doluyor ve işçiler oraya girmeye korkuyor. Bütün bunlar yağmur ormanlarının yerini alıyor. Monokültür istikrarsız bir sistemdir.”
Vorontsova, insanoğlunun doğaya ilişkin parazit stratejisini normal bir simbiyozla değiştirmesi, ancak bunun için farklı bir strateji benimsemesi gerektiğini kaydetti.
