Mısır'da bir yıl önceki futbol maçı katliamı davasında 21 kişi idam cezasına çarptırılırken, Port-Said'de çatışmalar yaşandı. Son iki günde 41 kişi ülkede hayatını kaybetti. Avrupa Birliği (AB) sükunete çağırdı.

Geçtiğimiz yıl Şubat ayında Port Said Stadyumu'nda El-Ehli (Kahire) ve El-Mısri (Port Said) takımlarının futbol karşılaşmasında çıkan olaylarda 74 kişinin hayatını kaybetmişti. Bu katliama ilişkin davanın karar duruşması Cumartesi görüldü.  Mahkeme 21 kişiyi idam cezasına çarptırdı.

Bu kararın ardından yaşanan olaylarda Cumartesi günü en az 32 kişi hayatını kaybetti. Son iki gün içinde hayatını kaybedenlerin sayısı  41'e yükseldi.

Ultras olarak adlandırılan El Ehli takımı taraftarları, 2011'de 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesindeki halk ayaklanmasında önemli bir rol oynamıştı.  Kahireli taraftarlar, İçişleri Bakanı'nın Port Said olaylarını intikam almak için planladığı suçlamasında bulunuyor.  Parlamento soruşturma komisyonu hazırladığı raporda sorumluluğu "Ultras"lar ile  güvenlik servislerinin yetersizliğine bağlamıştı. Bu yüzden güvenlik şefi görevinden alınmıştı.

Sorumluluğun kendilerine yüklenmesine tepki gösteren Port Said sakinleri Cumartesi günü sokaklara çıktı.  Gün boyunca Port-Said sokaklarında zırhlı araçlar eşliğinde güvenlik güçleri yoğun tedbirler aldı.  Suçlanan taraftarların tutulduğu cezaevi yakınlarında silah sesleri duyulurken, iki polis karakoluna yönelik saldırı olduğu belirtildi. Sokaklarda da eylemciler lastikler yaktı.

Çoğunluğu kurşun yarasından olmak üzere hayatını kaybeden 32 kişinin dışında, Port Said güvenlik servisleri kaynaklarına göre 312 kişi de yaralandı.

Bu arada Avrupa Birliği Dişilişkiler Temsilcisi Catherine Ashton, Port-Said'deki çatışmalar ardından "büyük endişe" içerisinde olduklarını belirterek, tarafları sükunet ve ihtiyata çağırdı.

Cuma günü de laik ve liberal muhalefetin çağrısı üzerine onbinlerce kişi Cuma günü özellikle Kahire, İskenderiye, Süveyş ve İsmailiye 'de sokaklara çıktı. Protestocular Hüsnü Mübarek'in devrilmesi ardındaki seçimlerin galibi Müslüman Kardeşler'i İslami yasalara dayalı otoriter bir rejim dayatmak ve devrimin fikirlerine ihanet etmekle suçluyor.

Devlet Başkanı Muhammed Mursi, şiddet olaylarını kınarken, anlaşmazlıkları çözmek ve genel seçimlerin "adil ve şeffaf" geçmesini güvenceye almak için bağımsız şahsiyetlerin huzurunda "geniş bir ulusal diyaloga" çağrısı yaptı.  Liberal muhalefet olarak değerlendirilen hareketleri kapsayan Ulusal Selamet Cephesi, bu çağrıdan duyduğu memnuniyeti ifade ederken, net bir gündem belirlenmesini istedi.  Seçimlerin Nisan ayında yapılması bekleniyor.