İngiltere Başbakanı Theresa May, bugün parlamentoda yapılacak oylamadan önce, AB'yle yaptığı Brexit Anlaşması'nda "hukuken bağlayıcı" değişiklikler elde ettiğini açıkladı.

Strasbourg'ta gece geç saatlerde yapılan müzakelerin ardından Theresa May ile ortak basın toplantısı düzenleyen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de anlaşmanın kabul edilmemesi durumunda "üçüncü bir şans" olmadığını vurguladı.

Kısa süre önce parlamentoya bilgi veren Kabineden Sorumlu Bakan Yardımcısı David Lidington, değişikliklerin "AB'nin, İngiltere'yi süresiz İrlanda sınırı için yapılan 'backstop' düzenlemesi içinde tutumaması anlamına geldiğini" belirtti.

İşçi Partili Gölge Brexit Bakanı Keir Starmer ise, Brexit Anlaşmasına herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığını sorguladı. Lidington'ın açıklamasına yanıt veren Starmer "İnsanlar ayrıntılara baktıklarında hayalkırıklığına uğrayacaklar." dedi.

Theresa May, dün gece geç saatlerde Brexit Bakanı Steve Barclay ile birlikte, bugünkü oylama öncesi son dakika görüşmeleri yapmak için Strasbourg'a gitti. 

'İKİ BELGE ÜZERİNDE UZLAŞILDI'

May'in Juncker ve AB'nin Baş Brexit Müzakerecisi Micel Barnier ile yaptığı görüşmelerde tarafların, Lidington'ın hem Brexit Anlaşmasını hem de ilerideki ilişkilere yönelik siyasi deklarasyonu "güçlendireceğini ve geliştireceğini" söylediği iki belge üzerinde uzlaştıklarını belirtti.

Birinci belge Brexit Anlaşması konusunda "ortak, hukuken bağlayıcı enstrüman."

May, bu belgenin AB'nin İngiltere'yi İrlanda sınırındaki backstop düzenlemesi içinde süresiz tutmaya çalışması halinde "resmi bir ihtilaf" başlatmak için kullanılabileceğini belirtti.

İkinci belge ise, siyasi deklarasyona eklenen ve Aralık 2020'ye dek backstop yerine alternatif düzenlemeler yapılma tahhüdünde bulunulan bir "ortak açıklama."

May "Milletvekilleri backstop düzenlemesi konusunda açık hukuki değişiklikler gerektiği konusunda açıktı. Bugün bu değişiklikleri elde ettik. Şimdi bu gelişmiş Brexit Anlaşmasını desteklemek için bir araya gelme ve İngiliz halkının istediği gibi bunu gerçekleştirme zamanı." dedi.

BACKSTOP NEDİR?

"Backstop" esasında bir acil durum mekanizması. Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.

Ancak İngiltere ile AB arasında varılan anlaşma, taraflardan herhangi birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyor. İngiltere'de anlaşmaya karşı çıkanlar da bunun, Birleşik Krallık'ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyor.

En büyük korku, Kuzey İrlanda Cumhuriyeti'nin fiili olarak İrlanda Cumhuriyeti'nin parçası haline gelmesi ve Kuzey İrlanda gibi 2016'daki referandumda Brexit'e karşı çıkan İskoçya'da 2014'ten sonra yeniden bir bağımsızlık referandumu yapılması. Yani, Birleşik Krallık'ın parçalanması.

İrlanda adasındaki çatışmalara son veren 1998 tarihli Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda'nın ortak bir ekonomik pazarda yer almasını; sınırın iki tarafında serbest yaşamı, dolaşımı ve çalışmayı sağladı. Zira Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti AB üyesiydi. Ancak Brexit ile beraber bu durum noktalanacağından; hem İngiltere hükümetini hem AB'yi hem İrlanda Cumhuriyeti'ni hem de Kuzey İrlanda'daki tüm tarafları tatmin edecek bir formülün bulunması gerekiyor. Brexit sürecinin bugün itibarıyla çeşitli senaryolara açık olmasının en önemli nedeni de bu.