Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Sekreter Yardımcısı Kosret Resul, Kerkük'ün Irak güvenlik güçlerine bırakılmasını 'kendi partisindeki bazı kişilerin şahsi çıkarları için karşı tarafla' anlaşmasına bağladı.
Resul, Kerkük vilayetinin kısa bir süre içerisinde Irak güçlerinin denetimine geçmesine ilişkin yayımladığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:
“Kürdistan halkı üç yıldan fazladır, insanlık tarihinin akışını durdurarak, bizi taş devri ve cahiliye dönemine geri gönderecek, dünyanın en vahşi örgütüne karşı, bütün özgürlükçü dostları adına savaşıyor.
Şimdi peşmergenin kutsal adını anmayan yok. Bunun karşılığında gelecek nesillerimiz için daha parlak bir gelecek kurmak için, uluslararası toplumun yanısıra dost ve müttefiklerimizin bizi dinleyip milletimizin iradesine saygı göstermesini bekliyorduk. Ancak maalesef, dört bir yandan saldırıp bizi düşürmeye çalıştılar ve “Kürt milletinin dağlardan başka dostu yok” gerçeği bir kez daha ispatlandı.
Kerkük ve tartışmalı bölgelerde, milletimizin, Heşdi Şabi milisleri ve Irak birliklerinin saldırılarının yanı sıra son günlerde yaşanan olaylarla baş başa bırakılması, Tuzhurmatu ve diğer bölgede Kürt vatandaşların katledilmesi, evlerinin yağmalanması, ecdadının topraklarında Kürtlere karşı yeni bir Enfal'in başlangıcıdır.
Yaralarımızı daha da derinleştiren, parti içerisindeki bazı kara eller KYB'nin hedeflerinden şaşıp, parti başkanlığına sormadan kendi şahsi ve geçici çıkarları için Kerkük'ü işgal edenlerle iş birliğine girip, onlara yardımcı oldu. Bu kirli işin sonunda söz konusu kişiler tarihimizin kara sayfalarına geçtiler.
Karşımızda eşit olmayan askeri gücün bulunması ve aynı zamanda içimizdeki kara ellerin karşı tarafla iş birliğinden dolayı mevzilerimizden çekilmek zorunda kaldık.
Bunun sonucunda ulusal amacımız yerine getirilmeden, Kürt milletinin kazanımlarının önemli bir kısmı kaybedildi. Ulusal kayıplar açısından zararımız çok büyük. Kerkük ve Tuzhurmatu başta olmak üzere, milletimizin maddi ve manevi kayıplarının sorumluluğu KYB'nin içindeki olgunlaşmamış kişilerin boyunadır.
Ancak bunun yolun sonu olmadığını ve Kürtlerin özgürlükçü iradesi, böyle düşüşlerle yumaşamıştır. Bu yüzden yeniden ayağa kalkmak ve ileriye gitmek zor değil. Biz de bu uğruda her zaman şehitler yolunun vefalı peşmergeleriyiz. Mücadelenin en zor döneminde sahip olduğumuz morali taşıyoruz. Her zaman da daha cesurca ve samimi şekilde, daha geniş bir ufukla mücadelemizle birlikte haksız yere dökülen şehitlerimizin kanının verdiği görevi omuzlayacağız.
Bir an önce, yuvamızı yeniden düzenlememiz ve olaylardan ders almamız için bütün Kürdistani siyasi parti ve taraflara çağrıda bulunuyorum. Milletimizin birliğini koruyarak güçlendirelim çünkü bu Kürtlük yolunu güçlendirecek yegane yoldur.”
(Kaynak: Sputnik ve Rudaw)
