Fidel Castro'nun ABD destekli Batista diktatörlüğünü devirmesinden 62 yıl sonra, ABD yaptırımlarının üzerine Kovid-19 pandemisi krizinin bindiği dönemde Küba'daki en güçlü mevki el değiştiriyor. 4 günlük kongredeki oylamayla Komünist Parti Genel Sekreterliğinin Raul Castro'dan Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'e geçmesi bekleniyor.

Küba'da devrim lideri Fidel Castro'nun Kasım 2016'daki ölümünün ardından liderliği devralan Raul Castro'nun bugün başlayan 8. Komünist Parti Kongresi'nde siyasi hayattan çekilmesiyle yeni bir sayfa açılıyor. 89 yaşındaki Raul Castro'nun Komünist Parti Genel Sekreterliğini Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'e devretmesi bekleniyor. Batılı analistler, bunu gücün Castro ailesinden 1959 devriminden sonra doğmuş yeni nesle transferinde yeni bir adım olarak değerlendiriyor.

2006'da hastalanan ağabeyinden devraldığı devlet başkanlığını 2018'de Miguel Diaz-Canel'e devreden Raul Castro'nun son kez Genel Sekreter sıfatıyla Komünist Parti Kongresi'ne katılacağı, 4 gün sürecek toplantının sonunda Küba'daki en güçlü mevkiyi Diaz-Canel'in üstleneceği belirtildi.

Ekonomik sorunların ana gündemi oluşturduğu kongre için yerel örgütsel toplantılarda Castro ve Diaz-Canel’in aralarında bulunduğu delegelerin belirlendiği, pek çok tasarının tartışıldığı, 2016’daki 7. Kongre’den beri yapılan uygulamaların değerlendirildiği uzun bir hazırlık sürecinden geçildi.

FRANCE 24'e konuşan Paris'teki Latin Amerika Yüksek Öğrenim Enstitüsü'nün (IHEAL) Küba uzmanı Stéphane Witkowski, Raul Castro'nun siyasi hayattan çekilmesinin uzun zamandır beklendiğini söyleyerek "1959 devrimini yaşayanlarla yeni nesil arasındaki kuşaktan kuşağa geçiş sürecinde bir adımı temsil ediyor" dedi. 

Bunun tarihinin gelişigüzel seçilmediğini, son derece sembolik olduğunu belirten Witkowski, ABD'nin CIA tarafından eğitilen ve silahlandırılan 1400 milisle kalkıştığı ve başarısızlığa uğradığı Domuzlar Körfezi istilası girişiminin 60. yıldönümüne denk geldiğine dikkat çekti. 

Castro'dan sonra parti genel sekreterliği rolü için favorinin Diaz-Canel olduğunu aktaran Witkowski, "Hiçbir şey kararlaştırılmadı. Yeni Genel Sekreter, Kongre'deki oylamayla seçilecek. Ama büyük olasılıkla Diaz-Canel olacaktır" dedi.

Devrimden sonra yetişmiş nesil adına meşaleyi taşımaya başlayan 61 yaşındaki Diaz-Canel, öncesinde 2003'te Küba Komünist Partisi politbüro üyesi, 2009-12 arası Yüksek Eğitim Bakanı, 2012'de Bakanlar Konseyi Başkan Yardımcısı (Başbakan Yardımcısı), 2013'te Devlet Konseyi Birinci Başkan Yardımcısı olarak tecrübe kazandı. 

Bu nedenle son üç yılda Castro'nun önderliğinde Diaz-Canel'in devlet başkanlığı sürekliliği temsil etti. Küba'nın ikili para birimi sistemini sona erdirmek gibi daha önce başlatılan temel reformları sürdüren hükümet, ocak ayında hem iki yerel para birimini birleştiren hem de ücretler, emekli maaşları ve tüketici fiyatlarına yeniden değer biçen geniş ekonomik reformları ilerletti.

Diaz-Canel için şimdi sıra Küba anayasasına göre güçler ayrılığı işlemekle birlikte toplumu ve devleti ilerlemeye yönlendiren nihai güç konumundaki Komünist Parti'ye gelmiş gözüküyor. 

Raul Castro'nun bundan böyle nasıl bir rol üstleneceğini ise zaman gösterecek. 2016'daki parti kongresinde siyaseti bıraktıktan sonrası için ne gibi planlar yaptığı sorulduğunda, torunlarıyla ilgilenmek ve kitap okumak için emekli olmak istediğinden söz etmişti.

Witkowski ise Fidel'in modelinden gideceği, onun gibi siyasi rollerini bıraksa da tarafsız statü benimseyerek danışman gibi rol göstereceğini öngördü. 

AFP'ye konuşan eski diplomat Carlos Alzugaray da kendi adına Castro'nun Küba siyasi hayatından tümden el etek çektiğini hayal edemediğini dile getirdi. Alzugaray, "O hep bunun içinde olacaktır. Çin'de Deng Şiaoping'in artık resmi pozisyonunun kalmadığı, ama hala hayatta olduğu dönemde her şeyin kendisine danışıldığı ve her konuda son sözü söylediği gibi bir model olabilir" tahminini yürüttü.

Witkowski de "Ayrıca devrimci süreçte bundan sonra sırada ne olacağının belirlenmesi gerekiyor. 1959 devrimini kurumsallaştırma süreci ne olacak" diye sorarak ekledi:

"Raul Castro, bütün bir halk üzerinde etkisi olan bir figür. Şu andan itibaren Küba siyaseti yeni bir aşamaya geçiyor. Meşaleyi eline alıp meşruiyetini kanıtlamak bu yeni neslin sorumluluğu olacak."