Almanya'nın Trier kentinde 5 Mayıs 1810 tarihinde dünyaya gelen ve 14 Mart 1883 tarihinde Londra'da hayata veda eden ünlü Alman filozof Karl Marx, ölümünün 130'uncu yıldönümü vesilesiyle Trier'de çeşitli etkinliklerle anılıyor.
Friedrich Ebert Vakfı'ndan yapılan açıklamada, Marx'ın doğduğu ve şu anda müze olarak hizmet veren evde yeni bir basın merkezi kurulduğu ve müzenin bahçesinde de çeşitli değişiklikler yapıldığı belirtildi. Ayrıca 17 Mart'ta da Trier Simeonstift Müzesi'nde de “Ikone Karl Marx. Kultbilder und Bilderkult” (İkon Karl Marx. Kült Resimler ve Resim Kültü) başlıklı bir sergi açılacak. Marx'ın müzeye dönüştürülen evindeki kalıcı sergi ise 14 Mart 1983'de filozofun ölümünün 100'üncü yılında açılmış ve 2005 yılında yenilenmişti.
“Önemli olan dünyayı değiştirmektir”
Bilimsel sosyalizmin öncüsü Karl Marx, yakın dostu ve çalışma arkadaşı Friedrich Engels ile birlikte kaleme aldığı ve 1848 tarihinde yayımlanan “Komünist Manifesto” ile dünya siyasi literatüründe derin izler bıraktı.
Eser, 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi ve Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ile birlikte dünya tarihinin en etkili siyasi eserleri arasında sayılıyor. Filozof Hans Joachim, Marx'ın teorilerinin etkisini, “Felsefeden koparak oluşan ve kaynağını buradan alan bir hareket, insanlık tarihinde daha önce hiç böyle bir güce sahip olmamıştı” sözleriyle açıklıyor.
Gençlik yıllarında “Filozoflar dünyayı yalnızca değişik biçimlerde yorumlamıştır, önemli olan onu değiştirmektir” diyen Marx bu sözleriyle de iddiasını ortaya koymuştu. Marx'ın Marxist ekonomi kuramının temelini attığı ve kapitalist toplumları eleştirdiği üç ciltlik “Das Kapital” (Kapital) adlı eseri de en önemli çalışmaları arasında sayılıyor.
İş - emek kavramına odaklanan Marx, bu doğrultuda ‘Artı Değer Kuramı'nı şekillendirmişti. Tarihsel materyalizmi savunan ve insanlık tarihinin doğada olduğu gibi diyalektik bir süreçle ilerlediğini savunan Marx, kapitalist toplumların kendi içindeki çelişkiler sonucu çözülerek yıkılacağı tezini ortaya atmıştı. Marx ayrıca kapitalist ekonomilerin sürekli bir kriz döngüsü içerisinde olacağını savunmuştu.
Marx'ın görüşleri son yıllarda arka arkaya yaşanan ekonomik ve mali krizler nedeniyle yeniden tartışılmaya başlanmıştı.
© Deutsche Welle Türkçe
