İsviçre’nin günlük gazetelerinden Tages Anzeiger’in Federal Hükümet’in yıllık çalışma raporuna dayandırdığı bir haberinde MİT ajanlarının İsviçre’de Türkiye kökenli göçmenleri muhbirliğe zorladığı iddiasında bulunuldu. Spotunda Bern’deki Türk Büyükelçiliği’nin başarısızlığa uğrayan darbe girişiminden sonra gerçek bir ajanlık merkezine dönüştüğü belirtilen Thomas Knellwolf ve Kurt Pelda imzalı habere göre Federal Hükümet’in hafta ortasında yayınlanan yıllık çalışma raporunda şu saptamalarda bulunuluyor: “Türkiye geçtiğimiz yıl yaşanan darbe girişiminden sonra açık bir şekilde yurtdışında yaşayan muhaliflerin peşine düştü. Bu çabaların gizli haber alma teşkilatı tarafından da desteklendiği tahmin ediliyor.“

Raporun ilerleyen bölümlerinde Türkiye’nin İsviçre’deki ajanlık faaliyetlerine ilişkin ifadeler daha açık formüle ediliyor ve İsviçre’nin Bern kentindeki büyükelçiliğinin bulunduğu Lombachweg 33’te nelerin döndüğünden gayet iyi haberdar olunduğu ve buna tahammül gösterilmediği ifade ediliyor.

BİR KİŞİ BÜYÜKELÇİLİKTEN AÇILAN ATEŞ SONUCU ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ

Raporda direkt olarak geçen ifadelerin dışında haberde Bern’deki Türk Büyükelçiliği’nin hiç de sakin bir yer olmadığı, 20 yıl kadar önce büyükelçilik önünde yapılan bir gösteride bir kişinin büyükelçilikten açılan ateş sonucu öldürüldüğü belirtiliyor ve söz konusu gösterinin aslında barışçıl bir eylem olduğunun altı çiziliyor. Haberde ayrıca geçtiğimiz yıl Türk Büyükelçiliği tarafından Ankara’ya gönderilen Gülenciler’in listesinden de söz ediliyor. Bu listede bazı dernek ve kuruluşların Fethullahçı Terör Örgütü’ne dahil oldukları şeklinde Ankara’ya gammazlandığı ifade ediliyor ve listenin altında imzası bulunan Engin Yılmaz’ın Zürih’in Oerlikon semtinde bulunan Türk camisinin imamı olduğu ve aynı zamanda Türkiye Büyükelçiliği’nin din hizmetlerinden sorumlu  kurulunda temsilcilik yaptığı bilgisi geçiyor. Adı geçen liste geçen yıl yine İsviçre’nin SonntagsZeitung adlı Pazar gazetesinde haber konusu olmuştu.

Haber ayrıca İsviçre toprakları üzerinde ajanlığın yasak olduğunu, buna rağmen yabancı ülkelerin temsilciliklerinde çalışanların diplomatik dokunulmazlıktan yararlandıkları için haklarında ceza takibatının yapılamadığını da vurguluyor.

Federal Hükümet’in yıllık çalışma raporunda aktardığı ajanlık faaliyetlerine rağmen hem Türkiye Büyükelçiliği hem de İsviçre’nin konuyla ilgili yetkili kurumları hala suskunluklarını koruyorlar ve somut bir ajanlık faaliyeti üzerine herhangi bir açıklamada bulunulmuyor. (Ş. Murat Özten / Demokrat Haber İsviçre)