1933 Simele katliamı döneminde, Irak’tan Suriye’ye göç ederek Haseke bölgesine yerleşen Süryani/ Asuri halkının birçok köyü IŞİD tarafından işgal edildi.

IŞİD, 23 Şubat saat 05.00 sularında tekrar barbarca Habur Nehri kıyısındaki Süryani / Asuri köylerine saldırıya geçerek Tıl Hırmıs, Tıl Şamiram, Kabre Şamiye ve Tıl Khebiş köylerini işgal etti ve kadın, çocuk, genç, yaşlı çok sayıda sivili rehin aldı.

Bethnahrin Ulusal Konseyi (MUB) tarafından yapılan açıklamada bu köylerin sakinlerinin durumu ile savunmasında yer alan Süryani Askeri Meclisi (MFS) savaşçılarının akıbetlerinin belli olmadığı ifade edildi.

Aynı bölge 8 Şubat 2015 tarihinde yine IŞİD tarafından ağır silahlarla saldırıya uğramış ve Tıl Hırmıs köyündeki saldırıda Athro adlı bir Süryani hayatını kaybetmişti.

Gelişmeler üzerine “Dünya Kamuoyuna ve Halkımıza” başlıklı bir açıklama yapan Bethnahrin Ulusal Konseyi (MUB) şunları dile getirdi:

“İnsanlık düşmanı, vahşet örgütü IŞİD ülkemizde, Ortadoğu ve Afrika’da terör estirmeye devam etmektedir. Avrupa ve dünyanın birçok ülkesinde de saldırılar gerçekleştiren ve cinayetler işleyen bu örgüt, daha birkaç gün önce Libya’ya çalışmaya giden 21 Mısır’lı emekçi Hıristiyan Kıpti’nin başını keserek vahşi yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur. Daha öncesi de Ürdünlü bir pilotu diri diri yakıp geçmişte işlediği suçlara her gün yeni suçlar eklemektedir. IŞİD adlı vahşet örgütü Süryani-Asuri- Keldani halkına ve Kürt halkı başta olmak üzere ezilen halklara, farklı dini mezhepsel gruplara karşı etnik temizlik hareketi yapmaya devam etmektedir. Şengal, Ninova Ovası, Kobane, Kerkük ve diğer birçok yerde görüldüğü gibi saldırılar yaparak insanlığa karşı soykırım suçunu işliyor.

Kendi topraklarımızı, vatanımızı ve kiliselerimizi onurluca savunmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. IŞİD ve benzer çeteleri topraklarımızdan kovuncaya ve halklarla birlikte demokratik, çağdaş bir sistem kuruncaya kadar özgürlük savaşımızı sürdüreceğiz.

Ninova Ovası ve Habur bölgesini özgürleştirmek için halkımızın her bir ferdine ve insanlıktan yana olan herkese, ayrıca koalisyon güçlerine büyük görevler düşmektedir. Bu anlamda halkımızı ve dünya kamuoyunu IŞİD’in işgaline son vermek için harekete geçmeye ve mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.

IŞİD adlı vahşet örgütünün işgal ettiği topraklarımızı ve rehin aldığı insanlarımızı özgürleştirmeden halkımızın değerlerini ve kimliğini koruyabilmesi mümkün değildir. Bu temelde ülke içinde ve diasporada halkımızın bütün kesimlerini örgütlenmeye eylem ve etkinlikler geliştirmeye, sesini dünyaya duyurmaya, uğradığı katliam ve soykırımları durdurmak için mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. IŞİD terör örgütünün temsil ettiği zihniyete karşı başlattığımız savaş, geçmişte halkımıza yönelik katliam ve haksızlık yapanlardan da hesap sormaktır.

Ayrıca, verdiğimiz mücadeleyle halkımız siyasal, ulusal bir statü kazanarak yok oluş siyasetlerini boşa çıkaracaktır. Süryani Askeri Meclisi (MFS) ve Sutoro, Suriye’de YPG ile omuz omuza her cephede savaşarak halkların demokratik ortak yaşamı ve özgür geleceğini inşa etmektedir.

Halkımızdan yüzlerce kişinin IŞİD vahşet örgütünün elinde esir olduğu sürece hiçbirimizin huzur bulması mümkün değildir. Bu nedenle herkes gücünü ortaya koymalı ve imkânlarını özgür bir yaşam için seferber etmelidir. Süryani Askeri Meclisi (MFS) savaştıkça ve Süryani-Asuri-Keldani gençleri savunma birliklerinde yer aldıkça halkımız huzur ve güvene kavuşacak ve başı dik bir şekilde halklar arasında onurlu yerini alacaktır.” (Demokrat Haber)