Değişik siyasi parti ve örgütlerden Asuri-Süryani-Keldaniler IŞİD üyelerinin Tıl Temir ve Habur’daki Asuri-Süryani köylerine yönelik saldırı ve katliamlarını protesto etmek ve dünya kamuoyunun ilgisini Habur’da yaşananlara çekmek amacıyla İsveç’in başkenti Stockholm’un Södertälje ilçesinde dün ortak bir eylem yaptı.

Şiddetli rüzgar ve sağanak yağmur altında yapılan eylem ilçe merkezinde bulunan Morentorget Meydanı’nda başladı. Ellerinde değişik Asuri-Süryani-Keldani parti ve örgütlerine ait flama ve bayraklar, Asuri ve Süryani bayrakları ve DAİŞ çetelerinin katliam ve saldırılarını kınayan döviz ve pankratlar taşıyan yüzlerce Asuri-Süryani, açlık grevi çadırının bulunduğu Storatorget Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.

BİRLİKTE MÜCADELE VURGUSU

Yol boyunca DAİŞ çetelerini protesto eden ve Kobanê, Tıl Temir ve Habur direnişçilerini selamlayan sloganlar atan kitle, açlık grevi çadırının bulunduğu Storatorget Meydanı’na geldi. Asuri-Süryani-Keldani örgüt ve partilerinin temsilcileri, yaptıkları konuşmalarda, IŞİD üyelerinin Ortadoğu’da etkik ve dini bir temizlik yapma amacıyla hareket ettiğini, bu nedenle de bölgede yaşayan Asuri-Süryani, Ezidi ve Kürtleri hedef aldıklarını söylediler. Bundan dolayı ezilen ve baskı altında tutulan bölge halklarının IŞİD'e karşı birlikte mücadele etmeleri gerektiğine vurgu yaptılar.

Süryanice ezgilerden söylenmesinden sonra göstericiler hep birlikte ilçede bulunan Süryani Kilisesi’ne gittiler. IŞİD’in saldırıları sırasında Tıl Temir ve Habur’da yaşamını yitiren Süryani Askeri Konseyi savaşcılarının resimlerini masa önüne yerleştiren eylemciler, yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundular.

‘IŞİD, ASURİ-SÜRYANİLERİ BÖLGEDEN TEMİZLEMEK İSTİYOR’


Södertälje Belediye Meclis Başkanı Besim Aho, burada yaptığı konuşmada IŞİD üyelerini Asuri-Süryanileri bölgeden tamamiyle temizlemek amacıyla saldırdıklarını ve Asuri-Süryani halkının binlerce yıllık kültürel miraslarını tarihten silmek istediğini söyledi.

Birleşmiş Milletler başta olmak üzere dış dünyanın olanlara seyirci kalmaması gerektiğini söyleyen Aho, Avrupa Birliği’nin Asuri-Süryaniler için aldığı güvenli bölge oluşturma kararının yaşama geçirilmesini istedi. Açlık grevcileri kilisede 5 günden beri sürdürdükleri açlık grevine son verirlerken, ilkokul öğrencisi bir grup Asuri-Süryani izci yaşamlarını yitiren Asuri-Süryani savaşcılarının resimleri önünde saygı duruşunda bulundu.

Eyleme katılan bazı Asuri-Süryaniler Til Temir ve Habur’a yönelik saldırılarla ilgili sorularımızı cevapladılar. Yanıtların ortak yanını IŞİD üyelerinin Asuri-Süryanileri bölgeden tamamen temizlemek amacıyla saldırıları düzenlediği tespiti oluşturuyor.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’DEN GÜVENLİKLİ BÖLGE TALEBİ

Sol Parti’yi temsilen Södertälje Belediye Meclisi’nde yer alan Sait Yıldız, IŞİD’in eylem yaparken dünya kamuoyunun dikkatlerini üzerine çekmeye özen gösterdiğini, örgütsüz ve korumasız olduğu için Habur’deki Asuri-Süryani köylerini hedef aldıklarını söylüyor.

Irak’ta bulunan tüm Asuri-Süryani örgütlerinin Birleşmiş Milletler’in denetiminde güvenlikli bölge istediklerini belirten Yıldız, geçen hafta İsveç’i ziyaret eden Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Stefan de Mistura ile görüştüklerini ve Asuri Demokratik Örgütü (ADO) olarak Suriye’de de güvenlikli bölge oluşturmalarını talep ettiklerini dile getiriyor.

Kraliyet Teknik Üniversitesi’nde (KTH) Öğretim Görevlisi olarak çalışan İskandar Bikasha, DAİŞ’ın işgal ettiği topraklarda bir ‘İslam Devleti’ kurmayı amaçladığını belirtiyor ve Habur’a yönelik saldırının bu stratejinin bir parçası olduğu değerlendirmesini yapıyor.

‘IŞİD, KOBANÊ YENİLGİSİNDEN SONRA MANEVİYETİNİ GÜÇLENDİRMEK İSTİYOR’


Homojen bir devlet oluşturabilmek için de bölgede yaşayan dini ve etnik azınlıkları topraklarından sürmeyi hedeflediğini belirten Bikasha, “Kobanê’de yenilgiye uğrayan kadrolarının maneviyatını güçlendirmek için zayıf ve savunmasız bir halka olan Habur’daki Süryani köylerine saldırdı” şeklinde konuşuyor.

Açlık grevcilerinden 23 yaşındaki İshak Hanno, kendisinin yaşamında ilk kez açlık grevine katıldığını ve amaçlarının Habur ve Til Temir’e yönelik saldırı ve katliamları dünya kamuoyunun gündemine getirmek olduğunu söylüyor.

‘EŞİTLİK TEMELİNDE ORTAK BİR YAŞAM ÖRGÜTLENMELİ’


Değişik Asuri-Süryani-Keldani parti ve örgütlerinin birlikte eylem yapmalarını önemsediğini söyleyen Hanno, “Mezopotamya halkları birlikte mücadele etmeli. Geçmişte çok hatalar yapıldı. Hakim güçler halklarımızı karşı karşıya getirmek istediler. Bunun için dini kullandılar. Artık Asuri, Kürt, Türkmen, Ezidi ve Araplar eşitlik temelinde ortak yaşamı örgütlenmelidir. Gozarto’daki örgütlenme bunun ilk adımı ve bunun geliştirileceğine inaniyorum” diyor.

Bu halkların dışardan gelecek saldırıılara karşı ortak savunma oluşturmalarının gerekli olduğunu söyleyen Hanno, “YPG, YPJ ve Süryani Askeri Konseyi birlikte ortak bir savunma oluşturmuşlar. Bu çok önemli ve bunun daha da güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.

‘IŞİD MAŞADIR, TÜM DÜNYAYA ZARAR VERECEK’

İshak Hanno’nun babası Lahdo 80 yaşında. Yaşlı olduğu için açlık grevine gidemediğini ancak her gün çadırı ziyaret ederek oğlu ve diğer açlık grevcilerini desteklediğini söylüyor. Asuri ve Kürtleri hedef alan IŞİD’in Müslüman olmadığını belirten Hanno, “DAİŞ maşadır. DAİŞ durdurulmazsa sadece bizlere değil tüm dünyaya zarar verecek. Bunun için Avrupa oradaki Süryani ve Kürtlere her türlü yardımı yapmalı. Hem insani yardım hem de askeri yardım yapmalı. Hatta bu çetelere karşı savaşmaları için kendi askerlerini yollamalı” diyor.

Araştırmacı-Yazar Yusuf Dikmen, Asuri-Süryani-Keldani halkının çok daha önceleri birleşmesi ve birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtikten sonra, “Halkımız bir medeniyet yarattı, insanlığa katkıda bulundu ama şimdi yok olma riskiyle karşı karşıya. Asuri-Süryani halkını ortadan kaldırmak isteyen DAİŞ çeteleri büyük bir suç, bir insanlık suçu işliyor” şeklinde konuşuyor