Newsweek’de Jack Moore tarafından kaleme alınan yazıda IŞİD’in bu söylem ve propaganda değişikliğine gittiği iddia ediliyor.

IŞİD’in yayın Rumiyah’da yayınlanan bir propaganda yazısında kadınların eşit katılımcı olarak tanımlandığını söyleyen Moore, örgütün daha önceden kadınları canlı bomba olarak kullandığını ve cephede yer almalarına karşı olduğunu söyledi.

IŞİD’in tutumunun değiştiğini öne süren Moore,  “IŞİD’in yayın organı olan Rumiyah’da 13 Temmuz'da yayınlanan 11. Sayısında “yoğun ve aşırı zorlukların yaşandığı ve şiddetli bir savaşın devam ettiği süreçte kadınların savaşa katılımının ve savaşta rol almalarının önemini vurgulayan “ Allah’a yolculuğumuz “ başlıklı bir yazı yayınlandı.  IŞİD kadınların aktif mücadele rolünü sadece “taraftarlık” olarak tanımlayan geleneksel dilini kullanmadı. Kadınları savaşta eşit katılımcı olarak tanımladı” dedi.

Amed Today’den Güldane Kılıç’ın çevirisine göre, Newsweek’de Jack Moore tarafından kaleme alınan yazıda Bahsi geçen ilgili makale şöyle :

Yapılan yeni analizlere göre İslam Devleti  (IŞİD) saflarına daha fazla kadın çekebilmek ve kadınların erkeklerle eşit bir şekilde savaş alanında yer almaları için kadınları hedefleyen yeni bir propaganda yöntemi kullanarak kadınları cihad için savaşmaya çağırıyor.

IŞİD kadınları genelde canlı bomba olarak kullanırken ve bu saldırılarda öncü olmasına izin verirken geleneksel olarak kadınların cephede yer almasına karşı bir tutum sergiliyordu.

Fakat Londra merkezli savunma danışmanlık kuruluşu IHS  Markit bu tutumun Irak ve Suriye’de değiştiğini iddia ediyor.

IŞİD’in yayın organı olan Rumiyah’da 13 Temmuz'da yayınlanan 11. Sayısında “yoğun ve aşırı zorlukların yaşandığı ve şiddetli bir savaşın devam ettiği süreçte kadınların savaşa katılımının  ve savaşta rol almalarının önemini vurgulayan “ Allah’a yolculuğumuz “ başlıklı bir yazı yayınlandı.

IŞİD kadınların aktif mücadele rolünü sadece “taraftarlık” olarak tanımlayan geleneksel dilini kullanmadı. Kadınları savaşta eşit katılımcı olarak tanımladı.

Tashfeen Malik, Aralık 2015'te San Bernardino saldırısına öncülük eden kadın grubun  tek kadın savaşçı olarak kaldı. IŞİD 2008 yılından önce Irak’ta kadınların erkeklerin saldırı yapma koşulları olmadığında ancak saldırı düzenleyebileceklerini söylüyordu.

Batı medyası ise kadın cihatçıları daha çok IŞİD militanlarının eşleri olarak gördü. Ancak, Avrupa'da kadınlar, grup tarafından teşvik edilen veya yönlendirilen alanlara giderek daha fazla dâhil oldular.

Polis memuru, ünlü Notre-Dame katedralinin yakınındaki terk edilmiş bir arabada gaz bidonlarının bırakıldığını fark etti. Saldırı hazırlığında bulunmaktan şüpheli 3 kadın 2016’da tutuklandı.

Paris savcısı Francois Molins'in Eylül 2016'da güvenlik teşkilatlarının Irak ve Suriye'den dönen kadınları daha fazla izleyeceğini ve araştıracağını söyledi. Kadınların operasyonlara katılmak için artan eğilimlerine dikkat çekti.

IHS güvenlik kuruluşu bu değişimin nedenini IŞİD’in  Suriye Demokratik Güçlerinin düzenlediği saldırılarda ve ABD’nin yapmış olduğu hava saldırılarında çok kan kaybetmesine ve birçok militanın bu savaşlarda öldürülmüş olmasına bağlıyor.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika gözlemcisi kıdemli analist Ludovico Carlino, kadınların savaşta aktif rol almasına yönelik çağrılarının örgüte katılımın azalmaya başlamasına ve erkeklerin savaş stratejisinde başarısız olmasının etkisi olduğunu belirtiyor.

Carlino, "Bu söylemler, kadının birincil görevinin mücahitlerin eşi ve anneleri olmak olduğunu vurgulayan propagandanın tam tersini işaret ediyor dedi.

 "Tarihsel açıdan baktığımızda, kadınlar halifelik kurumlarında yer alamazlardı. Bir tek Rakka’da sadece kadınlardan sorumlu olarak kurulan kadın polis tugayı hariç.

Alman genç bir kadın IŞİD’e katılmak için yola çıktı ve Temmuz ayında Irak kuvvetleri tarafından yakalanıp alıkonuldu. Yakalanan diğer kadın savaşçılarla birlikte Bağdat’ta gözaltında tutuluyor. Bu Alman genç kadının keskin nişancı olarak IŞİD’e katılmak istediği belirtiliyor. Diğer cihadist militan gruplar da IŞİD ile aynı stratejiyi benimsemeye başladılar saflarına daha fazla kadın savaşçı katmak için propaganda dillerini değiştirdiler.

Pakistan’daki Taliban kadınlara yönelik propaganda yapılacak yeni bir dergi yayınlamaya başladı. Sunnat-e-Khaula ya da Khaula'nın Yolu adlı dergi, 7. yüzyılda yaşayan bir kadın Müslüman savaşçının adını taşıyor. Örgüt kadınları İslam adına ön saflarda yer almaya ve İslam için kutsal savaşa katılmaya çağırıyor.

Ayrıca dergide grup lideri Fazlullah Khorasani'nin eşiyle yapılmış bir röportaj da yer alıyor. Filipin’deki Marawi kentinde bu grup Filipin ordusu ile üç aydır çatışıyor.

IŞİD pazartesi günü yaptığı açıklamada erkek savaşçıların azlığından dolayı kadınlara da silah dağıtıldığını ve silah alıp çatışmaya katılan kadınların sayılarının da giderek arttığının altını çizdi. Tüm bu sonuçlara bakıldığında yapılan propaganda değişikliği işe yaramış gibi gözüküyor.