Independent gazetesinde bugün yer alan bir yazıda "Afganistan'da IŞİD varlığı, gerçekleşmeyi bekleyen bir felaket" deniyor.

Kim Sengupta imzalı analizde, Ocak ayında Afganistan'da IŞİD hücreleri oluştuğuna dair haberler geldiği belirtiliyor.

Yazıda şu ifadeler yer alıyor:

"Ocak ayında Molla Abdül Rauf'ın Afganistan'da IŞİD kolu gibi çalışmaya başladığı haberleri gelmişt, Abdül Rauf, Taliban'daki silah arkadaşlarını kendisiyle savaşmaya çağırıyordu.

Molla Abdül Rauf'un özgeçmişi, en parlaklarından biriydi: Ruslarla savaşırken birkaç defa yaralanmıştı, ABD tarafından Guantanamo'da hapse atılmış ve daha sonra cihada katılmıştı.

Rauf silah arkadaşlarını toplamaya başladıktan bir ay sonra, ABD hava operasyonunda öldürüldü. Ancak IŞİD ülkedeki ilerleyişine devam ediyor ve hem geleneksel olarak çatışma olan yerleri hem de hükümete bağlı yerleri ele geçiriyor, afyon ticaretinde önemli bir aktör haline geliyor.

Bir aşiret lideri olan Seyfullah Sanginwal, 'Molla Rauf bu işe başlamıştı ama IŞİD artık burada, açıkça Taliban'a meydan okuyor. Yaklaşık 20 kişi öldürüldü' diyor.

IŞİD Güney Asya'da çeşitli kollarla ilerliyor. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, eski cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile Pakistan'ı Taliban'la masaya oturtmaya çalışıyor. Ama bu tepkilere neden oluyor.

Ama şimdiki sorun, Pakistan Taliban'ı dizginlese bile, IŞİD konusunda böyle bir güce sahip değil. IŞİD'in Pakistan'a doğru ilerlemesi, zaten çok sayıda zehirli terör örgütü barındıran ülke için ölümcül olur.

IŞİD'in Afganistan'daki kazanımı yalnızca askeri değil. Tıpkı Taliban gibi narkotik stokları ele geçirmek isteyen örgüt, böyle Irak'ın kontrolü altındaki bölgeler üzerinden batısına doğru ilerleyebilir. Bu da örgüte, ABD öncülüğündeki hava operasyonlarıyla gelirini elde ettiği petrol tesisleri vurulduğunda avantaj sağlar.

Afganistan Batı'nın unutmak istediği bir savaş ve bir ülke. Ama Batı Irak hakkında da böyle hissediyordu. Orada da IŞİD yavaş yavaş başlamıştı ve bakın bugün ne yaşanıyor."

(BBC Türkçe)