İngiltere parlamentosu’ndaki Suriye oylaması sona erdi. Konuyla ilgili yapılan oylama 272 evet oyuna karşı 285 hayır oyuyla reddedildi.

Yapılan oylamanın nihai karar olmadığı vurgulandı. Bu akşamki oylamanın sadece askeri müdahaleyi prensipte onaylama oylaması olduğu belirtilerek, İngiltere'nin askeri müdahale emrini verecek asıl kararın ikinci oylamada belli olacağı kaydedildi.

İkinci oylama ile alınacak nihai kararın Birleşmiş Milletler denetim raporu sonucu açıklandıktan sonra alınacağı bildirildi. Ayrıca ikinci oylamanın ne zaman yapılacağına dair bir tarih belirtilmedi.

CAMERON: İNGİLİZ PARLAMENTOSUNUN EYLEM İSTEMEDİĞİ BELLİ OLDU

İngiltere parlamentosu’ndaki oylamadan red kararının çıkmasının ardından otturumda konuşan İngiltere Başbakanı David Cameron Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde çoğunluğun karşı çıkması durumunda Suriye'ye askeri müdahaleyi düşünmediklerini söyledi. Cameron, "İngiliz Parlamentosunun eylem istemediği belli oldu. Ben de ona göre hareket edeceğim" dedi.

Cameron oturumdan önce yaptığı açıklamada, müdahale konusunda İngiltere'nin henüz kesin bir karara varmadığını ve olası bir operasyona katılmadan önce Avam Kamarası'nın Suriye'ye olası askeri müdahale konusunda oylama yapacağını açıklamıştı.

BEYAZ SARAY'DAN TÜRKİYE AÇIKLAMASI

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, "Uluslararası normların korunması uluslararası toplumun önceliğidir. Türkiye ile savunma anlaşmamız var. Müttefikimiz Türkiye'yi savunmaya yönelik taahhüdümüz var" dedi.

Earnest, günlük basın toplantısında, ABD Başkanı Barck Obama'nın, bugün Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Suriye konusunda telefonda görüştüğünü söyledi.

Bunun yanında Kongre üyeleri ile yönetim arasında görüşmelerin devam ettiğini ve toplantı yapıldığını doğrulayan Earnest, yetkililerin Kongre üyeleriyle telekonferanslar yaptığını ifade etti. Earnest, bu telekonferansların Kongre ile istişarelerin diğer bir halkasını oluşturduğunu bildirdi.

Obama'nın, Kongre ile istişare içinde Suriye konusunda iyice düşünülmüş bir karar vereceğini belirten Earnest, Obama'nın bu kararını ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarına göre vereceğini bildirdi. Earnest, Obama'nın ne zaman karara varacağına dair bir tarih veremeyeceğini kaydetti.

Suriye'nin ABD'nin NATO müttefiki Türkiye'nin yanı sıra İsrail ve Ürdün ile komşu olduğunu hatırlatan Earnest, Suriye'de kimyasal silah kullanılmasının ABD'nin çıkarlarını etkilediğini vurguladı. Earnest, bir soru üzerine, Suriye'de kimyasal silah kullanılmasına dair ABD istihbarat birimlerinin araştırmasının henüz sonuçlanmadığını ancak hafta sonuna kadar raporu açıklayabileceklerini söyledi.

Earnest, "Eğer Esad kimyasal silahları Türkiye, İsrail veya Ürdün gibi ülkelere atarsa, ABD olarak tekrar gitmeye hazır olup olmadıklarına" yönelik soru üzerine, uluslararası normların ihlal edilemeyeceğini belirterek, "Uluslararası normların korunması uluslararası toplumun önceliğidir. Türkiye ile savunma anlaşmamız var. Müttefikimiz Türkiye'yi savunmaya yönelik taahhüdümüz var. ABD'nin İsrail'in güvenliğine yönelik de taahhüdü var. Ürdün ile ilişkimiz biraz farklı ama bölgede kritik bir partner, birçok konuda işbirliği yaptığımız bir ülke" dedi.

Bir başka soruya karşılık Earnest, kimyasal silahları Suriye rejiminin kullandığı sonucuna vardıklarını, muhaliflerin bu tür silahlara sahip veya bunları gönderebilecek kapasitesi olduğuna yönelik kredibiliteli hiçbir raporun bulunmadığını savundu.

Earnest, uluslararası normların ihlal edilmesinin sonuçları bulunduğuna dair diğer diktatör yönetimlere de mesaj vermek açısından bunun önemli olduğunu bildirdi.

Suriye'ye olası bir yanıtın Irak savaşı ile aynı olmayacağını dile getiren Earnest, "Irak savaşında, bir yönetimin (Bush yönetimi) askeri müdahaleyi haklılaştırmak için kanıtlar araması vardı. Başka bir ülkeye, sonunda amacın rejim değişikliği olduğu ucu açık askeri müdahale vardı" dedi.

Earnst, Suriye'de ise Esed rejiminin sivil halka yönelik kimyasal silah kullandığına yönelik kanıtların ağırlıklı olduğunu, bu kanıtların sosyal medya gibi araçlarla da görüldüğünü aktararak, kendilerinin düşük veya yüksek profilli delil aradığı bir durumun bulunmadığını belirtti. Earnest, bunun yanında amaçlarının ucu açık askeri bir eylem olmadığına değinerek, rejim değişikliğinin hedeflenmediğini vurguladı.

Earnest, Suriye'deki genel sorunun çözümünün ise askeri yollardan olacağını düşünmediklerini söyledi.