Hollanda, Endonezya'da 431 kişinin öldüğü Ravagade katliamının 64. yıldönümünde özür diledi. Sembolik olarak tazminat da ödenecek.

 

Hollanda, Endonezya’nın bağımsızlık mücadelesi sırasında Hollanda askerleri tarafından öldürülen Endonezyalılar için 64 yıl sonra özür diledi. Hollanda’nın Cakarta Büyükelçisi Tjeerd de Zwaan, 9 Aralık 1947’de 431 kişinin katledildiği Cava adasındaki Ravagade köyünde düzenlenen törenle Hollanda hükümetinin resmi özrünü sundu. Zwaan Endonezya dilinde “Bugün 9 Aralık. 64 yıl önce Hollanda askerlerinin eylemleri nedeniyle ölen aile fertlerinizi anıyoruz. Hollanda hükümeti adına bu trajediden dolayı özür diliyorum” dedi. Zwaan özür metnini okurken kurbanların dul eşleri gözyaşlarını tutamadı. Konuşma bitince kalabalıktan sevinç nidaları ve alkış sesleri yükseldi.

 

MAHKEME KARARI ETKİLEDİ

 

Lahey’deki sivil mahkeme 14 Eylül’de verdiği kararında infazlardan Hollanda devletini sorumlu tutmuştu. Davayı 2008’de kurbanlardan sekizinin dul eşi, birinin kızı ve katliamdan kurtulmuş bir kişi açmıştı. Bunlardan 3’ü de dava sürecinde yaşamını yitirdi. Davacılar tazminatın yanı sıra katliamın insanlığa karşı suç olduğunun kabul edilmesini istemişti. Hükümet 2009’da tazminat olarak görülmemesi kaydıyla okul ve hastane inşaatına kullanılmak üzere 850 bin euro ödemeyi kabul etmişti. Hükümet mahkeme kararının ardından tazminat olarak 180 bin euro ödeyecek. Kurbanların avukatı Liesbeth Zegveld davayı açanların her birine 20 biner euro tazminat ödenmesi konusunda anlaştıklarını açıklamıştı. Tazminat davacılar hesap numaralarını verir vermez yatırılacak. Kurban sayısının 150 olduğunu savunan Hollanda, geçmişte katliamdan dolayı duyulan üzüntüyü dile getirmiş olsa da resmen özür dilemeye yanaşmıyordu. 1968’de resmi bir raporda Endonezya’da ‘aşırı şiddet’ kullanıldığı ama bunun gerilla savaşı ve terör saldırılarının tahrik ettiği bir ‘polisiye eylem’ olduğu savunulmuştu.

 

TEK TEK KURŞUNA DİZİLDİLER

 

Anlatılanlara göre Hollanda askerleri 9 Aralık 1947’de herkes uykudayken Rawagede köyünü basmıştı. Direniş lideri Lukas Kustario’yu arıyorlardı. Herkes yataklarından fırladı. Köylüler Kustario’nun nerede olduğunu bilmediklerini söyledi. Askerler yaşlarına bakılmaksızın tüm erkekleri çeltik tarlalarına götürdü. Eller arkada diz çöktürülen herkesin başına teker teker kurşun sıkıldı. Endonezya toprakların büyük bölümü, 19. yüzyıldan 2. Dünya Savaşı’nda Japonların Hollandalıları püskürtmesine kadar sömürge altındaydı. Hollandalılar Japonların bozguna uğraması sonrası yeniden işgale kalkıştıklarında direnişle karşılaşmıştı. Hollanda, Endonezya’nın bağımsızlığını 1949’da kabul etmişti.

 

‘HÂLÂ KÂBUS GÖRÜYOR’

 

Rawagede Kahraman Mezarlığı’ndaki törene, kurbanlardan bazılarının yaşları 80-90’ı bulan eşleri de katıldı. 20 yaşındayken eşini en son çeltik tarlasına götürülürken gören Cavi binti Baisa, “Adalet arayışım boşa gitmediği için duygulandım” dedi. Eşi Tarman 26 yaşında öldürüldüğünde 2. çocuğuna 9 aylık hamile olan Vanti binti Sariman, cesedini bir tarlada bulduğunda hissettiklerini şöyle anlattı: “Cesetleri görünce şoke oldum. Yağmur yağıyordu, kıpkırmızı göletler oluşmuştu. Bazı erkekler kaçmayı başardı, ama onları da köpeklerle yakalayıp öldürdüler. Hâlâ kâbus görüyorum.” Eşi öldüğünde 7 aylık hamile olduğunu anlatan Lasmi binti Kasilan da “Asla intikam istemedik. Özür ve tazminat talep ettik. Sonunda kazandık” dedi.

 

‘ÖZÜR ÜLKEYİ YÜCELTİR, ARINDIRIR’

 

İshak Alaton (Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı) Geçmişteki hatalarını ikrar eden toplumlar saygınlık kazanır ve yücelir. Tarihleri yüzleştikleri için de arınırlar, huzura kavuşurlar. Özür dilemek erdemdir. Bu kadar felaketler yaşamış bir toplum olarak geçmişteki iskeletleri dolaptan çıkartalım, doğru dürüst bir cenaze töreni düzenleyelim, gömerken de bir dakika saygı duruşunda bulunalım ve özür dileyelim. Bunu hem toplum olarak hem yönetim olarak yapalım. Hollanda şimdi bunu yapıyor, artık bizim de bunu yapmamızın zamanı geldi. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra tazminat meselesinin tekrar masaya yatırılması da mümkün değildir. Bundan korkulmasın. Benim en büyük endişem tazminat verir miyiz diye ayağa kalkıp bunun önünü kesecekler. Sadece özür yeterli. Tazminatın mevzubahis olmaması gerekiyor. Özür yeterlidir ve bu artık çok geç kalınmış bir olaydır.

 

‘TÜRKİYE DE ADIM ATABİLMELİ’

 

Hollanda Parlamentosu üyesi Coşkun Çörüz: Bir ülkenin kendi tarihiyle yüzleşmesi, ileriye bakmak için geçmişi değerlendirmesi önemli. Katliamda ölenleri geri getiremez Hollanda hayatta kalanlardan özür dileyip sembolik olarak tazminat ödeyecek. Bu Hollanda tarihinin kara bir sayfasının kapanmasına yardımcı olacak. 10 yıl öncesinde özür kavramını gündeme getirmek bile siyasi açıdan zordu. 6 yıl önce eski Dışişleri Bakanı Ben Bot üzüntülerini dile getirmişti. Bu bir ilkti. Tarihle yüzleşme sancısını bütün ülkeler yaşıyor. Seçimlerde gözlemci olarak Rusya’daydım. Orada da benzer tartışmalar ve kabullenme zorlukları var. Bazı ülkeler erken bazıları daha geç adım atıyor. Önemli olan kötü bir dosyayı kapatmaktır. Bu olmadığı sürece sizi hep takip edecektir. Rahat uyumanız mümkün olmayacaktır. Biz örnek bir adım attık, Türkiye de kendi durumunu değerlendirip olumlu adımlar atabilmeli.

 

‘OKULDA KÖLE TİCARETİ ANLATILIR’

 

Dr. Fatih Okumuş (Hollanda Rotterdam Vrije Üniversitesi): Bu özür bir mahkeme kararına dayanıyor. Hollanda toplumu açısından böyle bir olayda özür dilenmesi vicdanların rahatlaması ve geleceğe umutla bakılması için geçmişle yüzleşmenin bir gereği olarak değerlendiriliyor. Hollanda ilkokullarında Hollanda’nın bir zamanlar köle ticareti yaptığı ve bu yolla zengin olduğu bilgisi, bu yapılanın hiç de adil olmadığı bilinciyle birlikte derslerde işlenir. Endonezya ile Hollanda’nın ilişkileri de gayet iyi düzeydedir. Acı tatlı ortak geçmiş ve belli bir ortak kültür oluşmuştur. Hollanda’nın sömürgeci tarihine ve Endonezya’ya verdiği onca acıya rağmen 1947-1949 arasındaki bağımsızlık savaşı sonrasında yeni kurulan devletle iyi ilişkiler geliştirebilmesi kendi tarihi ile yüzleşebilmesi sayesinde mümkün olabilmiştir. Mesela Hollanda’nın Arnhem şehrinde bir askeri müze var. Askerlerin savaş günlükleri yer alıyor. İlginç olan, bir kısmı malul Hollandalı-Endonezyalı melez gazilerin müzede yaşıyor olması. Bu insanlar ziyaretçilerle sohbet ediyor, hatta genellikle Hollanda politikalarını eleştiriyor. (Radikal)