Soykırımın kabul edilen ilk mağduru İsrail, Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye'nin taleplerini kabul etmesinin ardından gündemine bir kez daha Osmanlı Ermenilerinin trajedisini alma kararı aldı. İsrail Parlamentosu Knesset içinde bir komite yasa tasarısı hazırlaması için görevlendirildi.

Zaman’ın haberine göre, Yahudi Evi Partisi üyesi Ayelet Shaked, 1915 olaylarına dünyanın sessiz kalmasından cesaret alan Hitler'in Yahudileri katlettiğini öne sürdü.

Filistin haber ajansı Maan'ın haberine göre Knesset'in önceki gün gerçekleştirdiği “Ermeni Soykırımı” özel oturumunda konuşan Shaked, “Alman halkından istenenin onda biri Türk halkından istendi mi?" sorusunu yöneltti. Yahudi halkının bu unutkanlık ve sessizliğe daha fazla seyirci kalamayacağını iddia eden Shaked, Ermeni soykırımı iddialarının kabul edilmesinin Türk-İsrail ilişkilerinde yeni bir gerginliğe sebebiyet vermeyeceğini de ifade etti.

Oturum öncesi bir konuşma yapan Likud milletvekili Reuven Rivlin de diplomatik kaygılarla başka bir ulusun maruz kaldığı afetin göz ardı edilemeyeceğini söyledi. Rivlin, Türkiye ile mevcut ilişkilere bağlı kalmadan her yıl “Ermeni Soykırımı”nı anma törenleri düzenleyeceklerini de vurguladı.

İSRAİL'DEN "ERMENİ SOYKIRIMI" ATAĞI

Serdar Korucu /CNN TÜRK  

"Jenosit (soykırım) ile ilgilenmeye başladım, çünkü birçok kez gerçekleşti. Önce Ermenilerin başına geldi, ardından da Hitler harekete geçti." Bu sözler Yunanca "soy" anlamına gelen "genos" ile Latince "katletmek" demek olan "cidium" kelimelerinin birleşmesinden ortaya çıkan "jenosit" yani "soykırım" sözünün yaratıcısı Raphael Lemkin'e ait.

Lemkin'i bu konuyla ilgilenmeye iten 1921 yılında Berlin'de görülen Talat Paşa suikastı davasıydı. Bu olay, yıllar sonra Mossad'ın dünyanın dört bir yanında başlatacağı Nazi avının öncülü, Taşnakların "1915 Olayları"nın ana aktörlerinin peşine düştüğü "Nimesis" intikam operasyonunun eylemlerinden biriydi.

Mahkemede anlattığına göre tehcir sırasında annesi ve erkek kardeşi öldürülen, kızkardeşleri kaçırılan suikastçı Soghomon Tehlirian cinayeti "şuursuzca / akli dengesi yerinde olmadan" işlediği için davada beraat ederken, Lemkin'i de benzer bir kader bekliyordu. Polonya Yahudisi olan Raphael Lemkin, danışmanlık yaptığı Nürnberg duruşmaları sırasında Yahudi Soykırımı'nda bütün ailesini kaybettiğini öğrenecekti. Ancak o Tehlirian gibi silahla intikamını almayacak, insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili hukuk mücadelesi başlatacaktı. Ama hayatı ne BM soykırım sözleşmesinin uluslararası alanda kabul edildiğini, ne de Osmanlı imparatorluk topraklarında yaşananların soykırım olarak nitelendiğini görmeye yetti.

Bugün hala "1915 Olayları"nı soykırım olarak nitelemeyen ülkeler arasında bulunuyor, Raphael Lemkin'in yarattığı kelimenin kabul edilen ilk mağduru İsrail…

“KARŞILIKLI ÇIKARLAR DEVAM EDİYORDU”

Dönem dönem gündeme gelse de sonuç karar hep "hayır" yönünde oldu. İsrail parlamentosu Knesset, 2007 yılında Osmanlı Ermenilerinin yaşadıklarını soykırım olarak kabul eden bir yasa tasarısını reddetti, ilişkilerin 1'i ABD vatandaşı 9 Türk'ün ölümüne neden olan Mavi Marmara baskını nedeniyle kopuk olduğu 2011 yılının Aralık ayında bile tasarı gündeme gelse de Türkiye'yi karşısına alacak bir adım atmamayı tercih etti. Ne de olsa karşılıklı çıkarlar devam ediyordu, ilişkiler donmuş olsa da. İsrail, varlığı bölgede istemeyen komşularına rağmen kendini tanıyan ilk Müslüman nüfusu yoğunlukta olan devleti karşısına almak istemiyordu. Her an yeni bir adımla eski günlere dönülebilirdi.

Ve o adım geldi de. ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail ziyaretinde Mavi Marmara baskını için Türkiye'nin şartlarının kabul edilmesiyle iki ülke arasında yumuşamanın başladığı süreçte, 1915 Olayları'nın yıldönümü arifesinde Knesset'in gündemine bir kez daha "tehcir" geldi.

Konuyu gündeme getiren İsrail'in sosyal demokrat partisi Meretz'in milletvekili Zehava Gal-On oldu. Gal-On'un yasa önerisine hem koalisyon hem de muhalefetten destek geldi. Ortak vurgu, Türkiye ile olan iyi ilişkilere rağmen İsrail'in soykırımı kabul etmesi gerektiğine yönelikti.

Meretz Partisi milletvekili Zehava Gal-On:

"27 ülke gibi İsrail'in de Ermeni halkının soykırımını kabul etme zamanı geldi."

İsrail Parlamentosu Knesset'in eski başkanı, Likud Partisi milletvekili Reuven Rivlin:

"Türkiye her zaman İsrail'in müttefikiydi ve öyle de olacak. Türkiye ile görüşmelerin başlaması anlaşılabilir ve politik-stratejik açıdan önemli ancak bu şart bir başka ulusun talihsizliğinin Knesset'te inkarını haklı gösteremez"

Milliyetçi muhafazakar Habayit Hayehudi (Yahudi Evi) Partisi milletvekili Ayelet Shaked:

"Neden Türkiye'nin bu korkunç suçlardan dolayı sorumluluğunu inkar etmesini kabul ediyoruz? Böylesi zulümler karşısında dünyanın sessizliğine karşı harekete geçmeliyiz. Hiçbir ulus Ruanda'da yaşanan soykırımdaki gibi Ermenilerin yanında durmuyor."

Başbakanlık Ofisi Bakan Yardımcısı Ofir Akunis:

"Yahudiler ve İsraillilerin insani trajedileri hatırlamak konusunda ahlaki bir yükümlülüğü var. Bunlardan biri de Ermeni halkının katlidir. İsrail devlet asla bu korkunç olayları reddetmedi"

Oturumda konuyla ilgili yasa hazırlanması için düğmeye basıldı, öneri kabul edildi. Yasa tasarısının hazırlanması için Knesset bir komite görevlendirildi.

Şimdiyse gözler tasarının ne zaman hazırlanacağı ve İsrail'in Ankara'yı bir kez daha karşısına almaya hazır olup olmadığında…