Korona virüsünün (Covid-19) 20 Ocak’ta saptandığı Asya ülkesi Güney Kore’de, vaka sayısındaki artışının kontrol altına alınmasıyla birlikte gündelik hayat kademeli olarak normale dönmeye başladı.

Güney Kore’nin, Çin dışında korona virüsüyle ilk karşılaşan ülkelerden biri olup da salgını nasıl kontrol altına alması dünyaya örnek gösteriliyor.

Peki, Güney Kore’nin başarısının sırrı ne?

TEST, TEMAS İZLEME VE KARANTİNA

Toplamda 10 bin 683 kişinin enfekte olduğu ülkede 8 binden fazla kişi iyileşmiş durumda. Günlük artış sayılarını salgının başından beri takip eden Güney Kore’de, 29 Şubat’ta günlük 909 yeni enfeksiyon ile zirve noktasına ulaşıldı. Bu süreçte, salgının yayıldığı diğer ülkelere örnek bir tablo oluşturan Güney Kore’nin çalışmalarında öne çıkan üç şey ise testler, temas izleme ve karantinaya alma sürecindeki başarısı oldu.

YENİ VAKA SAYILARI 15’İN ALTINDA

Ülkedeki günlük yeni enfekte olan hasta sayıları mart ayında azalma gösterirken, Güney Kore’nin grafiği de plato oluşturmaya başladı.

Mart ayının sonuna doğru, günlük enfekte hasta sayısı çift hanelerde seyreden Güney Kore, korona virüsü artış grafiğini düzleştirmeyi başarmıştı.

Dün, 11 yeni korona virüsü vakasının bildirildiği ülkede, üst üste dördüncü gün sayı 15’in altında kaldı. Vaka sayısının yanı sıra, şimdiye kadar 237 ölümle, Güney Kore yüzde 2,23 ile dünyadaki en düşük ölüm oranlarından birine sahip.

10 DAKİKADA TEST, 24 SAATTE SONUÇ

Güney Kore, salgının başlamasıyla birlikte test merkezlerinde günde ortalama 12 bin kişiyi test etti, mobil merkezlerde 10 dakika içinde ücretsiz testler yapıldı, sonuçlar 24 saat içinde insanların telefonlarına gönderildi. Böylece ülke, vaka tespit ederken virüsün yayılma hızından daha hızlı davranmış oldu. Mart ayının ortasına kadar 270 binden fazla kişi test edildi.

TEMAS İZLEMEDE TEKNOLOJİ YARDIMI

Testlerdeki başarısının yanında, sonucu pozitif çıkan kişilerin son temasları da teknoloji yardımıyla takip edildi.

Sonucu pozitif çıkan kişilerden alınan izinlerle, telefonlarındaki GPS bilgileri, güvenlik kamerası kayıtları ve kredi kartı işlemleri incelenerek son hareketler saptandı.

Bu ayrıntılar, Kore Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin, enfekte kişilerin pozitif durumları onaylanmadan önce nerede oldukları konusunda gerçek zamanlı olarak bilgi sahibi olmalarını sağladı.

Bu bilgilerin, kişilerin gizlilik haklarına zarar verebileceği yönündeki eleştirilere cevap olarak ise ‘virüs bulaşmış kişilerin yalnızca cinsiyetleri, yaşları ve ziyaret ettikleri yerlerin adreslerinin listelendiği’ ifade edildi.

‘HALK TAVSİYELERE UYDU’

Seul’deki Uluslararası Aşı Enstitüsü genel müdürü Jerome Kim, Güney Kore’nin virüsü “duyguya değil verilere dayalı belirleyici ve şeffaf liderlik” yoluyla durdurduğunu söyledi. İnsanları test etmenin, enfekte olanları izlemenin, tecrit etmenin ve tedavi etmenin yanı sıra hükümet, milyonlarca vatandaşı davranışlarını değiştirmeye ikna ederken, şirketleri de çalışanların evden çalışmasına izin vermeye teşvik etti. Kim, bu konuyla ilgili “Barlar, kiliseler, spor salonları ve okullardan kaçınmak gibi sosyal uzaklaşma ve hijyen tavsiyelerine uyuldu” dedi.

BAŞARI, SANDIĞA DA YANSIDI

Hükümetin bu başarısı, korona virüsü salgınında seçim düzenlemiş tek ülke olma özelliğini taşıyan Güney Kore’de sandığa da yansıdı.

Sıkı hijyen ve sosyal mesafe kuralları altında yapılan 15 Nisan seçimlerinde iktidar partisi rahat bir zafer kazandı.

İKİNCİ DALGA KORKUSU

Gelinen noktada sağlık görevlileri ikinci bir enfeksiyon dalgası korkusundan dolayı temkinli davranırken, Güney Kore’de hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Bu hafta mağazalar, restoranlar, barlar, spor salonları, okullar ve üzerindeki kısıtlamalar hafifletildi.

Enfeksiyon riskinin düşük olduğu düşünülen milli parklar, ormanlar ve arboretumlar da kademeli olarak açılacak.

Ancak Kim, halk virüse bağışıklık kazanana kadar ya da virüse karşı etkili bir aşı geliştirilene kadar hijyen ve sosyal mesafe ile ilgili uyarılara uyulması gerektiğini söylüyor.