Yabancı düşmanlığıyla tanınan aşırı sağLe Pen’in yerel seçimlerin ilk turundan tarihi başarıyla çıkması Sosyalist Parti'yi harekete geçirdi. Sosyalistler ikinci turda Yeşiller ve Komünist Parti'yle ittifak yapacak.

Yerel seçimlerin ilk turunda iktidardaki Sosyalist Parti yüzde 38 oy alırken, merkez sağdaki Halk Hareketi Birliği (UMP) ve müttefikleri yüzde 47 oy aldı. 

Aşırı sağcı Ulusal Cephe (FN) yüzde 5’le beklentileri aşarken 1997 yerel seçimlerinde aldığı belediye sayısını rekorla genişletti. Büyükşehirlerde oy sayımı sürerken, aşırı sağın 600 belediyeyi alması bekleniyor. AB ve göçmen karşıtı cephenin en önemli siyasi lideri olan Le Pen sonucu ‘fevkalade’ sözüyle överken, “Sonuçlar siyasetin iki kutuptan oluşmadığını gösteriyor” dedi.

Fransa’daki yerel seçim yasasına göre bir seçim bölgesinde herhangi bir aday yüzde 50 oyu geçerse ikinci tura gerek kalmadan belediye başkanlığını ilan ediyor.Aşırı sağcıların, nüfusu 10 bin civarında olan yaklaşık 15 belediyeyi kazanması bekleniyor. Ayrıca 229 bölgede daha FN’nin ipi göğüslemesi söz konusu.

YABANCI DÜŞMANI PARTİYE 80 YABANCI ADAY

FN ilk turdaki başarısını ikinci turda da sürdürürse 4 belediye başkanlığı kazandığı 1997’deki rekorunu kırmış olacak. Aslında tüm Avrupa’da esen göçmen karşıtı aşırı sağ rüzgarını arkasına alan Le Pen’in seçimlerde başarılı olması bekleniyordu. Sonuçlar ise beklenenden daha fazla oy aldığını gösteriyor. Ancak AFP’nin haberine göre yabancı düşmanı kampanya yapan Le Pen’in partisinden en az 80 yabancı kökenli belediye başkan adayı bulunuyor. 

BABASI HOLOKOST'U İNKAR ETMİŞTİ 

Aşırı sağcı adaylar kritik kent ve kasabalarda belediye başkanlığında önemli avantaj elde etti. Kuzeydeki eski maden kasabası Henin-Beaumont’ta aşırı sağcı Steeve Briois yüzde 50,3 oy alarak ikinci tura gerek kalmadan belediye başkanı seçildi. FN, 2002’de mevcut parti lideri Jean-Marie Le Pen’in liderliğinde cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük başarı kazanmış ve Le Pen, ikinci tura kalmış ancak Jacques Chirac’a kaybetmişti.

Marine Le Pen, 2011’de babası Jean-Mari Le Pen’in koltuğuna oturdu. Jean-Marie Le Pen, siyasi kariyerinde Nazilerin Yahudi Soykırımı’nı reddetmesi dışında ırkçı nefret yayan söylemleriyle de Fransa tarihinde tartışmalı bir figür oldu. Marine Le Pen başa geçtikten sonra yabancı düşmanlığını sürdürse de ırkçı söylemlerden uzak durmaya çalıştı. Daha çok ülkedeki suç ve işsizlik gibi sorunları kullanarak göçmen nüfusu hedef gösterdi.

SEÇİME KATILIM REKOR DÜZEYDE DÜŞÜK

Seçime katılım ise yüzde 38 gibi Fransa tarihinin en düşük oranında kaldı. Sosyalist Parti’den Başbakan Jean-Marc Ayrault, sandığa ilginin düşük olmasını “Seçmenler sandığa gitmeyerek  kaygılarını göstermiş oldu” sözleriyle yorumladı. Sosyalistler oyların bölünmemesi için ikinci turda Yeşiller ve Komünist Parti'yle ittifak yapma kararı aldı. 

Cumhurbaşkanı Francois Hollande’ın liderliğindeki Sosyalist Parti, iktidarda geçen bir yılda işsizliğe çare bulamayıp ekonomik büyüme oranını sıfırlamanın faturasını sandıkta ödedi. UMP’nin lideri Jean-Francois Cope ise ikinci turda büyük zafer kazanacakları iddiasında bulunurken, partinin eski lideri Nicolas Sarkozy ile ilgili yolsuzluk skandalının sandığı etkilemediği görüşünü savundu. 

Başkent Paris’te ise UMP önde. Sarkozy döneminde çevre bakanlığı yapan Nathalie Kosciusko-Morizet Sosyalist aday Anne Hidalgo ile kıyasıya yarış içinde. İki göçmen kökenli adayın rekabetinde kim kazanırsa kazansın, Avrupa’nın en çok turist çeken kentinde ilk kez bir kadın belediye başkanı seçilmiş olacak. (Aljazeera)