Ortadoğu uzmanı Fehim Taştekin, ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'ye saldırısını değerlendirdi.

Taştekin, "Saldırının sahadaki gidişatı değiştirdiği söylenemez" dedi.

Cumhuriyet'te yer alan 'Esad rejimini güçlendirdi' başlıklı yazısında Taştekin şu değerlendirmelerde bulundu:

Suriye’ye karşı Rusya ile çatışmaktan kaçınan, hedefleri sınırlı ve tek atışlık bir saldırı, kendilerini bağlayacak şekilde kırmızıçizgiler ilan etmiş ABD, Fransa ve Britanya’nın küresel itibarını kurtarabilir. Ancak saldırının sahadaki gidişatı değiştirdiği söylenemez. Operasyon hazırlığı ya da pazarlığı yapılırken müdahaleden en fazla medet uman İslam Ordusu, başkent Şam’ın kâbusu haline gelmiş Doğu Guta’daki son kale Duma’yı terk ediyordu.

Yani saldırının yaratacağı şokla muhaliflerin toparlanıp cephe büyütmesi gibi bir hesabın tutma şansı zaten yoktu. Üstelik Doğu Guta’nın teslim alınmasının ardından Suriye ordusu, Amerikalılar ve Suudilerin yakından ilgilendiği güney cephesine yöneldi.

Saldırı caydırıcı olamadığı gibi rejimin pozisyonunu güçlendirdi. İlk vuruşu İsrail’in yaptığı, eski sömürgeci iki gücün katıldığı, Şam’ın yeminli düşmanı ABD’nin başını çektiği bir saldırı dış müdahaleye duyarlı kesimleri devlete kenetliyor.

ABD’nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri bile saldırı planına mesafe koydu. Saldırının uluslararası alanda ‘insani müdahale’ diye meşrulaştırılan eylemlerin daha fazla sorgulanmasına yol açması da yine Şam’ın kazancı sayılabilir.

ABD Rusya ve İran’ı da hedefe koyarak beklentileri bir hayli yükseltmişti. Heyecana kapılan Suudi Arabistan Körfez’deki ortaklarıyla operasyona katılmanın yollarını aramaya başlamıştı. Köpürtülmüş beklentiler dikkate alındığında dağ fare doğurdu. Sorun ettikleri birincil şey İran nüfuzu ve Hizbullah.

Ne var ki İran’ın bölgedeki varlığı öylesine Tomahawklarla ortadan kaldırılabilecek bir varlık değil. Hizbullah’ın da çok etkilendiği söylenemez. Sadece Batı ve Körfez koalisyonu, saldırıyı hatırlatıp Rusya’dan İran’ı geriletecek bir baskı mekanizması kurmasını bekleyebilirler. Bu da bir züğürt tesellisi olmanın ötesine geçemeyebilir.