Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi 33. İnsan Hakları Oturumlarında Zorla Kaybedilenler Çalışma Grubu Başkanı Houria Es-Slami, 14-18 Mart tarihlerinde Türkiye’ye yaptığı ziyaret ve konuyla ilgili hazırladığı 19 sayfalık raporunu sundu.

Houria Es-Slami, IŞİD'in kaçırdığı Ezidi kadınların Türkiye'de satıldığına dair verilerin ellerine ulaştığını belirterek, Türkiye'yi Zorla Kayıplar Sözleşmesi'ni imzalamaya çağırdı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi 33. İnsan Hakları Oturumları, 3'ncü gününde devam ediyor.

Bugünkü oturumlarda Zorla Kaybedilenler Çalışma Grubu Başkanı Houria Es-Slami, 14-18 Mart tarihlerinde Türkiye’ye yaptığı ziyaret ve konuyla ilgili hazırladığı 19 sayfalık raporunu sundu.

Türkiye ziyareti esnasında Bakanlar düzeyinde toplantılar almak istediklerini ancak daha çok bakanlıklara bağlı birimlerle görüştürüldükleri belirten Es-Slami, çalışma kapsamında Diyarbakır’a gittiklerini ve bölgede yürütülen askeri operasyonlara tanık olduklarını söyledi.

‘ONLARCA İNSAN GÖZALTINDA KAYBEDİLDİ’

Görüşmelerde yetkililere geçmişte yaşanan 202 kayıp iddiası ile güncel 79 kayıp iddiasını sorduklarını ifade eden Es-Slami, “Türkiye’nin PKK ile yürüttüğü 1992-1994 yılları arasındaki savaş süresince çok sayıda kayıp iddiaları söz konusu.

Bunların bir çoğu polis, asker ve köy korucularının evlere baskın düzenlemesi sonrası gözaltına alınanlardan oluşmakta.

Bu insanlar, PKK’ye 'üye olmak' veya 'yardım etmekle' suçlanmış ve bu yüzden gözaltına alınmış, işkenceye maruz kalmış ve daha sonra kendilerinden haber alınamamıştır. Bu kişiler arasında muhalif siyasi parti üyeleri ve gazeteciler de bulunmakta” dedi.

Es-Slami, bu kişilerin akıbetine dair gerekli ciddi bir araştırmanın yapılmadığını ve geriye kalan aile bireylerine de gerekli psikolojik ve sosyal desteğin sunulmadığına dikkat çekti.

TERÖRLE MÜCADELE İNFAZLARA VE KAYIPLARA GEREKÇE OLAMAZ’

Temmuz 2015 tarihinden itibaren PKK ve Türkiye "güvenlik" güçleri arasında tekrardan başlayan çatışmalar ve beraberinde ilan edilen "sokağa çıkma yasakları"nı hatırlatan Es-Slami, şöyle devam etti:

“Ülkenin bu bölümünde yaşananlar çalışma grubunun 1998 yılındaki raporunda belirttiği dramatik durumla benzerdir. İnsan Hakları kuruluşları bu durumu ifade ediyor.”

Türkiye’nin kendi güvenlik tedbirlerini almasını anlayabildiklerini ama zorla kayıp da dahil olmak üzere yaşanan insan hakları ihlallerine gerekçe olarak "Terörle Mücadele"yi göstermesinin kabul edilir olmadığını söyleyen Es-Slami, Türkiye’yi uluslararası yasalara uymaya çağırdı.

‘AİLELER YAKINLARININ ORGANLARINA ULAŞAMIYOR’

Çalışma grubunun bölgeyi ziyareti sırasında tanık olduklarından ciddi rahatsızlık duyduğunu belirten Es-Slami, ailelerin operasyonlar sırasında kaybettikleri yakınlarının cenazelerinin organlarına ulaşamadıklarını söyledi. Es-Slami yargısız infaz ve diğer hak ihlalleri iddialarının had safhada olduğunu sözlerine ekledi.

‘EZİDİ KADINLAR TÜRKİYE’YE SATILIYOR’

Türkiye’de bulundukları süre zarfında burada IŞİD'in Irak’ta kaçırdığı Ezidi kadınları Türkiye’ye getirerek Antep’te pazarlandığına dair verilerin geldiğini ifade eden Es-Slami, Suriye savaşı boyunca Türkiye’ye sığınmış bir çok insanın ve özellikle de çocuklar üzerinden insan ticareti yapıldığını, bir çok çocuğun ise kayıp olduğunu dile getirdi.

‘GEÇMİŞLE YÜZLEŞME ŞART’

Es-Slami Türkiye’nin geçmişte yaşanan kayıplara ilişkin sorumluluk alması gerektiğini ve geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Gelecekte de benzeri olayların yaşanmaması için bunun gerekli olduğunu söyleyen Es-Slami, “Zorla kayıplar yasada ayrı bir madde olarak yer almıyor. Bu durum ülkenin kendi yasalarında da belirtilmemiştir” diye belirtti.

‘ASKERİ OPERASYONLAR ZEMİN HAZIRLIYOR’

Tespit edilen çok sayıda mezar yerlerine ilişkin bir soruşturmanın yürütülmediğini vurgulayan Es-Slami, “Ülkenin güneydoğusunda yürütülen askeri operasyonlar kayıplar ve insan hakları ihlallerine zemin sunmaktadır” şeklide konuştu.

Es-Slami, Türkiye'ye derhal BM’nin Zorla Kayıplar Sözleşmesi'ni imzalama çağrısında bulundu.

(Kaynak: DİHA)