Arjantin'de cunta döneminde Tucuman'da sivil halkı katletmekle suçlanan Antonio Domingo Bussi, geçen ay yargılanırken öldü. Bussi sırlarıyla gömüldü; ancak Arjantin yüzleşme çalışmalarını yavaşlatmıyor. Tucuman'da büyük olasılıkla Pussi'nin gerçekleştirdiği bir katliamın izi ortaya çıkarıldı.

Tucuman eyaletinde Arsenal Miguel de Azcuenega diye adlandırılan eski askeri bölgede içinde en az 15 kişiye ait iskeletin bulunduğu bir toplu mezar açığa çıkarıldı. Cesetlerin işkence sonrası, canlı ya da ölü olarak bulunan bu çukura gömüldüğü düşünülüyor.

Bölgede çalışmaları Arjantin Patolog Antropologlar Ekibi (EAAF) ile Tucuman Disiplinlerarası Arkeoloji ve Antropoloji (GIAAT) grubu birlikte yürütüyor. Ekip toplu mezarın varlığını 14 Aralık günü duyurdu.

Bu ekip daha öncede Tucuman'ın başka bir bölgesinde bir toplu mezar açığa çıkartmıştı. Mezardakilerin DNA testi sonucu kimliklerine ulaşılabilmişti. Bunlardan biri eyaletin Peronist senatörü Guillermo Vargas Aignasse'ye aitti.

Son bulunan mezarın bölgede cunta öncesinde ve sırasında terör estiren Antonio Domingo Bussi'nin eseri olduğu düşünülüyor.

Bussi yargılamaları sürmekteyken geçen ay öldü ve sırlarıyla birlikte gömüldü. Tucuman eyaletinde cunta öncesi çeşitli sol gerilla örgütleri etkindi. Aynı zamanda yerli nüfusun yoğun olduğu bir bölge.

Cunta öncesi 1970'lerin ilk yıllarında Bussi komutasındaki askeri birlikler, yerli halka ve devrimcilere yönelik acımasızca katliamlara girişirler, 1975'te katliam doruk noktasına ulaşır. Cunta sırasında (1976-1983) ise bu terör hedefini iyice sıradan insanlara yöneltir. Bu nedenle Tucuman'da yeni toplu mezarların bulunması bekleniyor

Amerikalararası İnsan Hakları Komisyonu'nun (CDIH) arşivinden cuntanın katliamlarını belgeleyen yeni 130 fotoğraf çıktı.

Geçtiğimiz günlerde ABD merkezli insan hakları örgütü CDIH, bir istisna yaparak, işkencehane olarak kullanılan ESMA (Escuela de Mecanica de la Armada) ile ilgili 65 kasa dolusu belgelik arşivini açmaya karar vermişti. Bunlardan bir kısmı ESMA ile ilgili sürmekte olan davanın yargıçlarına iletildi.

Basına yansıdığı kadarıyla, iletilen belgeler arasında 130 fotoğrafta bulunuyor. Fotoğraflar işkenceli ölümlerin belgelenmesinin yanı sıra, elleri ve ayakları bağlı insanların Rio De La Plata ırmağına fırlatıldığını da belgeliyor.

Yazılı belgelerse yine bu bilgileri doğrular nitelikte. Belgelerin bir kısmı dönemin Uruguay istihbarat teşkilatından elde edilmiş. Arşivlerin kalan kısmında da, dönemin devleti terörünün yeni suçlarıyla karşılaşılması bekleniyor.

Burada karşımıza bir soru çıkıyor: 6-20 Eylül 1979'da CDIH komisyonunun Arjantin ziyareti sırasında toplanan bu belgeler, neden o tarihte açıklanmadı?

Buna şu an verilen yanıt bazı "yanlış" ve "gizli" bilgileri ifşa etmemek için CDIH'ın da bağlı olduğu Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) tarafından 1980'de yasaklanmasıymış.

Peki, o zaman, 1979'da CDIH Arjantin devletinin uyguladığı terörle ilgili bir rapor yayınlasaydı acaba kaybedilmiş olan 30 bin kişiden bir kısmı kurtulamaz mıydı? (AS

BİA/ Aykan Sever