Almanya'da yapılan genel seçimlerde Türkiye kökenli 11 aday Federal Meclis’e girmeyi başardı.

Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi'nden Cemile Giousouf, partiden federal düzeyde meclise giren ilk Müslüman milletvekili olma özelliğini taşıyor.

Sosyal Demokrat Parti'den ise beklendiği gibi Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz ikinci kez milletvekili seçildi. Özoğuz'un yanı sıra Metin Hakverdi, Gülistan Yüksel, Cansel Kızıltepe ve Mahmut Özdemir de meclise giren isimler arasında.

Yeşiller'den parti eş başkanı Cem Özdemir'in yanı sıra Ekin Deligöz ve Özcan Mutlu meclise girdi.

Sol Parti'den ise iki dönemdir milletvekili olan Sevim Dağdelen'in yanı sıra Berlin'den Azize Tank da milletvekili seçilmeyi başardı.©Deutsche Welle Türkçe

MERKEL KAZANDI AMA KOALİSYONA KALDI

Almanya’da federal genel seçimlerin galibi kıl payı tek başına iktidar şansını kaçıran Başbakan Angela Merkel ve partisi CDU oldu. CDU, koalisyon ortağı FDP’nin barajı geçememesi nedeniyle ‘ortaksız’ kalırken, sol partiler mecliste çoğunluğu ele geçirmeyi başardı.

Seçimlerde sürpriz yapması beklenen Euro karşıtı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ise kıl payı baraj altında kaldı. Sol Parti (Die Linke) ise ciddi oy kayıplarına rağmen, sol seçmenin ikinci tercihi olduğunu ispatladı. Sol partilerin meclisteki sayısal çoğunluğuna rağmen koalisyon kurmaları ise Sosyal Demokrat Parti (SPD)’nin tavrına bağlı.

Katılımın yüzde 71,5 ile 2009 yılına oranla sadece 0,8 puan arttığı Almanya genel seçimlerinde, Hristiyan birlik partileri CDU ve CSU 18 milyon 150 bin oy alarak yüzde 41,5 oy oranına ulaştı. Birlik partileri, 2009’a göre oy oranlarını yüzde 7,7 arttırmayı başarırken, 1994’den bu yana ilk kez yüzde 40 bandını aştılar.

SPD ise 11 milyon 250 bin oy ile yüzde 25,7 oranında kaldı. SPD, oy oranını 2,7 puan arttırmasına rağmen, tarihi yenilgi aldığı 2009 seçimlerinden sonraki en kötü ikinci seçimini yaşamış oldu.

DIE LINKE OY KAYBINA RAĞMEN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK PARTİ

Sol seçmenin ikinci tercihi ise yine Sol Parti (Die Linke) oldu. Die Linke 3,3 puanlık oy kaybına uğradığı bu seçimlerde yüzde 8,6 (3 milyon 750 bin oy) ile parlamentonun üçüncü büyük gücü oldu. Yeşiller (Die Grünen) de seçimin kaybedenleri arasında ve yüzde 8,4 (3,7 milyon oy) ile Bundestag’a girebilen dördüncü parti oldu.

Almanya seçimlerinin en büyük kaybedeni ise liberal politikaları ile bilinen Hür Demokrat Parti (FDP) oldu. Yüzde 4,8 oy alan FDP tarihinde ilk kez baraj altında kaldı. FDP, bir önceki seçimlerde yüzde 14,6 oy almıştı.

Seçimlerde sürpriz yapması beklenen Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ise yüzde 4,7 ile kıl payı baraj altında kaldı. 2011’de birçok eyalet parlamentosuna girmeyi başaran Korsanlar Partisi (Die Piraten) de sadece yüzde 2,2 oy alabildi. Yabancı düşmanı Alman Milliyetçi Partisi (NPD) ise 0,2 puanlık kayıpla sadece yüzde 1,3 oy alabildi. Diğer irili ufaklı partilerin oy oranı ise yüzde 2,8 olarak gerçekleşti.

SOL PARTİLER MECLİS’TE ÇOĞUNLUĞU YAKALADI

Resmi olmayan son sonuçlara göre 598 sandalyeli Bundestag’a bu yıl 32 ek milletvekili daha seçildi. Bu milletvekilleri, özellikle CDU-CSU ve SPD’nin direkt adaylara verilen birinci oylarının, eyalet listelerine verilen ikinci oylara oranla fazla olması nedeniyle parlamentoya dahil oldular.

Sağ partilerin (CDU-CSU, AfD, FDP) yüzde 51 seçmen desteğine ulaştığı Almanya seçimlerinde, FDP ve AfD’nin baraj altında kalması ile meclis çoğunluğunu sol partiler ele geçirdi. Buna göre 630 sandalyeli yeni Bundestag’da CDU-CSU 311 milletvekilliği kazandılar.

SPD’nin 192 sandalye ile temsil edileceği yeni mecliste Die Linke 64 ve Yeşiller ise 63 milletvekilliği kazandı. Her üç sol parti toplamda 319 milletvekili ile 2009 yılında kaybettikleri meclis çoğunluğunu yeniden ele geçirdiler.

DIE LINKE, DOĞULU SOL SEÇMENİN BİRİNCİ TERCİHİ

Başbakan Angela Merkel ve partisi bölgesel bazda da seçimin galibi oldu. SPD, sadece Hamburg ve Bremen eyaletlerinde CDU’yu geride bırakırken, ortağı CSU Bavyera eyaletinde aldığı yüzde 49,3 oy oranıyla ülke genelindeki en iyi oyunu aldı. CDU, batı eyaletlerinde yüzde 42,7, doğuda ise yüzde 37,9 oy oranına ulaştı.

Die Linke ise yaşadığı oy kaybına rağmen Doğu Almanya’da yaşayan sol seçmenlerin birinci tercihi olmaya devam ediyor. Die Linke, Doğu’daki 6 eyaletin toplamında yüzde 21,2 oy alırken, SPD ise yüzde 18,8‘de kaldı. SPD yalnızca başkent Berlin ve Brandenburg eyaletinde Die Linke’yi geçmeyi başarabildi.

Partinin batı eyaletlerindeki oy oranı yüzde 5,3’e gerilemesine rağmen, Bremen, Hamburg ve Saarland’da ülke ortalamasının (8,6) üstünde oy almayı başardı. Ülke genelinde Die Linke en yüksek oyu 23,9 ile Sachsen-Anhalt’da alırken, en düşük oy oranı ise yüzde 3,8 ile Bavyera’da kaydetti.

YAŞLILAR VE KADIN SEÇMENLER MERKEL’İ TERCİH ETTİ

ARD televizyonunun Infratest Dimap şirketine yaptırdığı sosyo-profesyonel gruplar içindeki seçmen eğimine göre, CDU en yüksek oy oranını yüzde 50 ile 70 yaş üstü Almanlardan alırken, 18-24 yaş arası gençler arasındaki oyu yüzde 31’e kadar düştü. SPD ise en yüksek oyunu yüzde 28 ile 70 üstü seçmenden alırken, 25-44 yaş arası seçmenler arasındaki oy oranı yüzde 22 oldu.

Angela Merkel'in ve partisinin aldığı sonuç hükümetin son 4 yıldaki ekonomi politikalarına dayandırılıyor. Bir çok Avrupa ülkesi krizle boğuşurken işsizliğin azalması, ekonomik büyümenin devam etmesi ve Merkel'in Avrupa Birliği politikasındaki sert ve cüretkar tavrı Alman seçmenler arasında taraftar buluyordu. Merkel'in en büyük avantajı ise rakibi Peer Steinbrück'e oranla daha kararlı, tecrübeli ve sempatik olması olarak gösteriliyordu.

Die Linke, 60-69 yaş arası seçmenler arasında yüzde 10 oy oranına ulaşırken, genç seçmenler arasındaki oy oranı ise yüzde 8 oldu. Euro karşıtı parti olarak bilinen AfD ise 18-44 yaş arası seçmen arasında aldığı yüzde 6 oy ile ülke ortalamasının üstüne çıkmayı başardı.

Meslek grupları arasındaki karşılaştırmalarda da CDU işsizler hariç tüm gruplarda birinci parti olarak dikkat çekti. İşsizler yüzde 26 ile SPD, yüzde 24 CDU, yüzde 23 Yeşiller, yüzde 8 ile Die Linke’yi seçtiler. Die Linke, memurlar, sözleşmeli görevliler ve işverenler arasında yüzde 11-12 oy oranıyla ülke genelinde aldığı oyun çok üstünde bir desteğe sahip oldu. İşverenler ve emekliler arasında en çok oyu ise yüzde 49 ve yüzde 50 oy oranlarıyla yine CDU aldı.

Kadın seçmenler arasında ise CDU yüzde 44 ile ülke genelinin üstünde oy alırken, SPD yüzde 25, Yeşiller yüzde 9 ve Die Linke yüzde 8’lik oy oranlarına ulaşabildiler. Erkek seçmenler ise yüzde 39 ile CDU, yüzde 26 ile SPD, yüzde 9 ile Die Linke, yüzde 7 ile Yeşiller ve yüzde 6 ile AfD lehine oy kullandılar.

CİDDİ SEÇMEN KAYMALARI YAŞANDI

ARD’nin aynı araştırmasına göre bu yılki seçimlerde partilerden ciddi seçmen kaymaları olduğu gözlendi. CDU’ya oy verenlerden yaklaşık 2,2 milyonunun 2009’da FDP’ye oy verdiği tahmin edilirken, en az oyu ise Die Linke seçmeninden alabildi. 2009’da Die Linke’yi seçen ve bu yıl CDU’ya oy verenlerin 160 bin civarında olduğu düşünülüyor. CDU’nun seçmen kaptırdığı tek parti ise bu yıl içinde kurulan AfD oldu. 2009’da CDU’ya oy verenlerden 300 bini bu yıl AfD’yi seçti.

SPD ise en çok oyu eski FDP ve Yeşiller seçmeninden aldı. Buna göre SPD, FDP’den 570 bin, Yeşiller’den 520 bin ve Die Linke’den 360 bin civarında seçmen kapmayı başarırken, 300 bin eski seçmenini CDU’ya, 180 binini de AfD’ye kaptırdı. 2009’da 5 milyon 155 bin oy alarak en başarılı seçimini yaşayan Die Linke ise 360 bin civarında seçmenini AfD’ye kaptırırken, liberal FDP’ye oy vermiş olan 90 bin seçmenin de yeni tercihi oldu. 

SPD İSTERSE SOL HÜKÜMET KURULABİLİR

Seçim sonuçları ardından konuşan Başbakan Angela Merkel, koalisyon görüşmeleri için herhangi bir yorumda bulunmadı. Merkel, bugünden itibaren konuyla ilgili çalışmalarının başlayacağını söyledi. SPD adayı Peer Steinbrück ise partisinin Merkel’in başbakanlığında kurulacak bir koalisyonda yer almasına karşı olduğunu yineledi. Yeşiller’den ise konuya ilişkin net bir açıklama gelmedi.

Mecliste çoğunluğu oluşturan üç sol partinin oluşturacağı sol koalisyon fikri ise SPD ve Yeşiller’in Die Linke karşıtı tavrı nedeniyle zorda. Konuyla ilgili konuşan parti lideri Bernd Riexinger, sosyal haklar, asgari ücret ve dış politika gibi temel alanlarda uzlaşılması halinde SPD ve Yeşiller ile koalisyona karşı olmadığını söyledi. Partinin önde gelen isimlerinden Sahra Wagenknecht ise, Die Linke’nin SPD ile görüşmek için ilk adımı atmamasını ve koalisyon talebinin SPD’den gelmesini istedi.

MERKEL’LE KOALİSYON KURAN BİTİYOR!

Bu yılki seçimlerde dikkat çeken bir diğer nokta ise 2005 yılından beri başbakan olan Angela Merkel ve partisi CDU ile koalisyon kuran partilerin seçmenlerden darbe yediğinin tasdiklenmesi oldu. ARD televizyonunda yayınlanan Berliner Runde programına katılan Angela Merkel’e, 2005-2009 arasında CDU ile koalisyonda yer alan SPD’nin 2009 seçimlerinde, 2009’dan bu yana koalisyon ortağı olan FDP’nin ise bu seçimlerde büyük darbe aldıkları hatırlatıldı. ARD moderatörünün Merkel’e dönerek, “bundan sonra Angela Merkel’li CDU ile koalisyon kurmaya cesaret edecek parti olup olmadığı” yönündeki sorusu dikkat çekti.

SPD, dört yıllık koalisyon boyunca CDU’nun sağ politikalarına ortak olurken, hem 2009’da hem de bu yıl sol seçmenden ciddi bir tokat yedi. FDP ise hem parti içerisindeki sorunlar hem de seçmenlerine söz verdiği vaatleri gerçekleştirememesi nedeniyle cezalandırılmış oldu. 2009’da yüzde 14,6 oy alan FDP, muhafazakar seçmene seslenmiş ancak, Angela Merkel seçmenlerinden her iki oyunu da CDU’ya vermelerini istemişti. Bu da FDP’nin barajı geçememesinde büyük rol oynadı.

Alman medyasında ve sosyal forumlarda, Merkel’in daha önce koalisyon kurduğu her iki partinin ‘sandığa gömüldüğü’ ve bu nedenle de Merkel ile koalisyona yanaşmayabilecekleri yorumları yapılıyor. (ANF)