Afganistan'da Taliban Pazar günü önce Kabil'i kuşattı, ardından fazla bir direnişle karşılaşmadan başkente girdi.

Bu gelişme üzerine Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ülkeyi terk etti.

Gani, "kan dökülmesini önlemek için" ülkeden ayrıldığını açıkladı.

İlk olarak 6 Ağustos'ta Zaranj'ın kontrolünü ele geçiren Taliban, 10 gün içinde tüm vilayet başkentlerinde kontrolü sağladı ve Pazar günü başkent Kabil'e ulaştı.

BBC'ye konuşan Taliban Sözcüsü Suheyl Şahin, "Yönetimin ve Kabil şehrinin barışçıl bir şekilde Afganistan İslam Emirliği'ne devredilmesini bekliyoruz" dedi.

Ülkeden kaçmak isteyenler Kabil Havaalanı'na akın ederken, Afganistan Cumhurbaşkanı Gani de "kan dökülmesini önlemek için" ülkeden ayrıldığını açıkladı ancak nereye gittiğini söylemedi.

Pazartesi sabahı Kabil sokaklarının sessiz olduğu, havaalanında ise ülkeden kaçmak isteyenlerin büyük bir kalabalık oluşturduğu belirtiliyor.

Batılı güçler de Kabil Havaalanı'ndan ülkedeki personelini, vatandaşlarını ve kendileri için çalışan Afganları tahliye etmeye çalışıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, tüm büyükelçilik personelini Hamid Karzai Havaalanı'ndaki bir yerleşkeye tahliye ettiğini duyurdu.

Tahliye sürecine yardımcı olmak için yaklaşık 6.000 asker görevlendirildi.

Gelen haberlere göre, şehrin diğer bölgelerinden gelen aralıklı silah sesleri ve çatışma haberleri arasında ABD askerleri havaalanının çevresini koruyor.

Türkiye ise şimdilik Kabil Büyükelçiliği'ni açık tutma kararı aldı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Diplomatik misyonlarımızla ilgili gerekli tedbirleri aldık. Kabil Büyükelçiliğimiz faaliyetlerini sürdürüyor" dedi.

Diğer yandan üst düzey Amerikalı yöneticiler, son 20 yıldır eğittikleri ve destekledikleri Afgan ordusunun gücünü yanlış hesapladıklarını kabul ettiler.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken CNN'e verdiği demeçte Afgan güvenlik güçlerini kastederek, "Bu gücün ülkeyi savunamadığını ve bunun beklediğimizden daha hızlı gerçekleştiğini gördük" dedi.

ABD Başkanı Joe Biden, geçen haftaya kadar 300 bin kişilik Afgan kuvvetlerinin ülkeyi savunabilecekleri inancında olduğunu dile getiriyordu. Buna karşılık, Taliban'ın 50-100 bin tam zamanlı savaşçıya sahip olduğu tahmin ediliyor.

Fakat ABD'nin sahadaki desteği olmadan, hükümet güçlerinin Taliban'ın ülkedeki ilerleyişine hızla teslim olduğuna dair haberler geliyor.

CELALABAD'DA NE OLDU?

Taliban'ın Pazar günü Nangarhar vilayetinin merkezi Celalabad'da hiçbir müdahaleyle karşılaşmadan kenti ele geçirdiği bildirildi.

Reuters haber ajansına konuşan bir Afgan yetkili, "Şu an Celalabad'da hiçbir çatışma yok çünkü vali Taliban'a teslim oldu. Sivilleri korumanın tek yolu Taliban'ın geçmesine izin vermekti" dedi.

Celalabad'ın ele geçirilmesiyle Taliban Pakistan ile bağlantı yollarını da kontrol altına almış oldu.

Taliban Cumartesi günü de Balk vilayetinin merkezi ve ülkenin dördüncü büyük kenti olan Mezar-ı Şerif'i büyük ölçüde çatışmasız ele geçirmişti.

Adssociated Press ajansına konuşan vilayet meclisi vekillerinden Abas Ebrahimzada, ordunun ilk teslim olduğunu, bunun üzerine hükümet güçleri ve diğer milislerin de aynı yolu seçtiğini söyledi.

SİVİLLER NE DURUMDA?

Afganistan'da 750 bini aşkın kişi çatışmalar nedeniyle göç etmek zorunda kaldı ve bunların çoğu Kabil'e sığındı.

Taliban denetimine geçen bazı bölgelerden gelenler, örgüt üyelerinin, aileleri, evlenmemiş kadınları ve kızları kendilerine eş olarak vermeye zorladıklarını söylüyor.

Kadınların ayrıca burka giymeye zorlandığı ve konulan kurallara uymayanların dayakla cezalandırıldığı belirtiliyor.

Fransız AFP ajansına konuşan 17 yaşındaki Abdullah adlı genç, kuzeydeki Kunduz kentini Taliban'ın ele geçirmesi üzerine ailesiyle birlikte kenti terk edip Kabil'e geldiklerini ve bir parkta çadırda kaldıklarını anlatıyor.

Taliban Kabil'e girmeden önce, bankaların önünde para çekmek için uzun kuyrukların oluştuğu, bazı şubelerde para kalmadığı belirtiliyordu.

Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Cumartesi günü televizyonlarda banttan yayımlanan konuşmasında, daha fazla göç ve yıkımı engellemek için en büyük önceliğin Afgan silahlı kuvvetlerinin yeniden harekete geçirilmesi olduğunu söylemişti.

Yayın öncesinde, Gani'nin istifa edebileceğine dair spekülasyonlar yapılıyordu.

Kaynak: BBC Türkçe