Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yıllık terörle mücadele raporunu açıkladı.

Raporda Türkiye’nin konumunun etkisiyle IŞİD’le katılmak isteyenler için bir geçiş bölgesi olarak kaldığı ifade edilirken, “Türkiye, Suriye ve Irak’ta savaşan IŞİD ve diğer terör örgütlerine katılmayı amaçlayan yabancı teröristler için hem bir kaynak, hem de bu bölgelere geçişi sağlayan bir transit ülke” deniliyor.

Terörizm Ülkeler Raporu 2016’nın Türkiye bölümünde şu ifadeler yer aldı:

Dışişleri Bakanlığı’nın açıkladığı raporda İran hala teröre en fazla destek veren ülkelerin başında geldiği öne sürülürken, dünya genelinde 2015-2016 yılları arasında terör eylemlerinin sayısında azalma olduğu tespiti yapılıyor.

Raporda İran hakkında, İsrail karşıtı terör örgütlerine desteğini tam sürdürdüğü, Irak, Suriye ve Yemen’deki istikrarsızlığı da benzeri gruplar aracılığıyla “körüklediği” ifade ediliyor.

ABD Dışişleri raporunda, “teröre destek veren ülkeler” listesinde, İran’ın yanı sıra Sudan ve Suriye de bulunuyor.

Raporda, 2015 yılına göre 2016 yılında terör saldırılarının sayısında yüzde 9’luk bir azalma tespit ediliyor.

Buna göre, 2015’te 11 bin 774 terör saldırısı olurken, 2016’da bu sayı 11 bin 72’ye düştü. Bunun sonucunda aynı dönemde terör saldırıları yüzünden ölümlerin oranı da, 28 bin 328’den 25 bin 621’e düşerek, yüzde 13 oranında azaldı.

EN FAZLA ÖLÜM NEDENİ IŞİD SALDIRILARI

Raporda, terör saldırılarının sayısının azalması, Afganistan, Suriye, Nijerya, Pakistan ve Yemen’de daha az sayıda terör saldırısı olmasına bağlanırken, Kongo, Irak, Somali, Güney Sudan ve Türkiye’de ise 2015-2016 yılları arasında saldırıların arttığı bildiriliyor.

Devlet dışı aktörler olarak IŞİD’in de 2016’da en fazla saldırı ve ölümlerden sorumlu olan grup olduğu belirtilirken, örgütün özellikle Irak ve Suriye’de toprak kaybettikçe faaliyetlerini genişletme çabasına girdiği kaydediliyor.

Raporda, IŞİD’in Irak’ta 2015’e göre 2016’da yüzde 20 oranında daha fazla saldırı düzenlediği, taşeron gruplarının da 20’yi aşkın ülkede faaliyet gösterdiği ifade ediliyor.

FIRAT KALKANI

Raporun Türkiye’yle ilgili bölümündeyse, Türkiye’nin, başta PKK ve IŞİD ile mücadele ettiği belirtiliyor.

Türkiye’nin, IŞİD’e karşı geçen Ağustos ayında başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu, IŞİD’le Küresel Mücadele Koalisyonu’na aktif katılımı, raporda Türkiye bölümünde öne çıkan başlıklar olarak yer alıyor.

Raporda şu görüşlere yer veriliyor:

“Türkiye, Suriye ve Irak’ta savaşan IŞİD ve diğer terör örgütlerine katılmayı amaçlayan yabancı teröristler için hem bir kaynak, hem de bu bölgelere geçişi sağlayan bir transit ülke. Türk hükümeti, ülkeye girişi yasaklı kişiler listesinin kapsamını genişleterek, havaalanlarında, limanlarda, otobüs terminallerinde ve sınır kapılarında terörist olduğundan şüphelenilen yabancıları belirlemek için Risk Analizi Birimleri oluşturarak, sınırlardaki askeri ve sivil güçlere ek personel atayarak ve teçhizat sevk ederek, yabancı teröristlerin belirlenmesi için çalışmalarını yoğunlaştırdı.

IŞİD’i yenilgiye uğratmak için oluşturulan küresel koalisyonun aktif bir üyesi olan Türkiye, İncirlik Hava Üssü’nü ve diğer bölgeleri koalisyona ait savaş uçaklarına açtı. Küresel Terörle Mücadele Forumu’nun kurucu üyesi olan Türkiye, 2011 Eylül’ünden 2016 Nisan’ına kadar forumun eş başkanlığını yürüttü. Hollanda’yla birlikte koalisyonun yabancı teröristler üzerine yoğunlaşan çalışma grubunun da eş başkanı olan Türkiye, 26-27 Ekim tarihlerinde çalışma grubunun uluslararası toplantısına Antalya’da ev sahipliği yaptı.”

Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı 2014’ten bu yana tüm uluslararası terör raporlarında Türkiye hakkında “yabancı teröristler için kaynak ve transit ülke” ifadesini kullanıyor.

PKK- PYD

PKK’nin, 2016’da Türkiye’de terör saldırıları düzenlemeye devam ettiğine dikkat çekilen raporda, Anadolu Ajansı’nın verilerine göre Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2015 yılı Temmuz ayından bu yana 8 bin PKK’li öldürdüğü, yaraladığı ya da ele geçirdiği belirtiliyor.

Raporda, bu süre zarfında PKK saldırılarında ölen güvenlik güçlerinin sayısınınsa 750‘den fazla olduğu kaydediliyor.

PKK’nin yan örgütü olan ve kısaca TAK olarak bilinen Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin de güvenlik güçlerine, altyapıya ve turistik tesislere yönelik saldırılarını arttırdığına işaret edilen raporda, Amerika ve NATO karşıtı Marksist-Leninist örgüt DHKP-C’nin de faaliyetlerini devam ettirdiğine değiniliyor.

TÜRKİYE’DEKİ ‘TERÖR’ TANIMI

Raporda şu ifadelere yer veriliyor:

“Türk Hükümeti, ülke içindeki bazı örgütleri, terör örgütü ilan etti. Bu örgütler, Türk Hizbullahı, Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP-ML), Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) ve Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP). Türkiye ayrıca Suriye merkezli Demokratik Birlik Partisi’ni (PYD) ve partinin silahlı kanadı YPG’yi, PKK’yle yakın ilişki içindeki terör örgütleri olarak tanımlıyor.”

Milli Güvenlik Kurulu’nun ayrıca, “kendi isteğiyle sürgünde yaşayan din adamı Fethullah Gülen’in dini hareketini” 26 Mayıs 2016’dan itibaren terör örgütü olarak tanımlamaya başladığına işaret edilen raporda, “Hükümet, 240‘tan fazla kişinin öldüğü, 2 bin 100‘den fazlasının yaralandığı 15 Temmuz’daki darbe girişiminden Gülen hareketini sorumlu tutuyor. 21 Temmuz’da getirilen Olağanüstü Hal uygulaması, 19 Ekim’de üç ay daha uzatıldı. Hükümet verilerine göre 22 Kasım itibarıyla 86 binden fazla kamu görevlisi, kanun hükmünde kararnamelerle ‘FETÖ’ bağlantıları bulunduğu gerekçesiyle görevlerinden ihraç edildi. 8 Ekim itibarıyla Gülen bağlantısı olduğundan şüphelenilen 35 bine yakın kişi tutuklandı” deniliyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporunda, Türkiye’de 2016 yılında düzenlenen büyük çaplı saldırılarda listesine de yer veriliyor.

Raporda, Türkiye’nin, anayasal düzen ve devletin iç ve dış düzenine karşı suçları içerecek şekilde geniş bir terör tanımına sahip olduğu, ABD’de ifade ve toplanma özgürlüğünün meşru kullanımı olarak nitelendirilebilecek eylemlerin, Türkiye’de bazen suç kapsamına girebildiği tespiti yapılıyor.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

Raporda, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL döneminde darbe girişimi ya da terör örgütlerini desteklemekle suçlanan onbinlerce kişinin hapse atıldığına dikkat çekilerek, bunların birçoğunda suçlamalar ve delillere dair açıklığın çok az olduğu değerlendirmesine yer veriliyor.

Türkiye’nin terör örgütleri ve yabancı terör savaşçılarıyla mücadelesini de sürdürdüğüne değinilen ve atılan adımlara dair bazı örnekler sıralanan raporda, İçişleri Bakanlığı verilerine göre Ocak-23 Kasım 2016 arasında IŞİD’le bağlantılı 1381’i yabancı 3 bin 89 kişinin gözaltına alındığı, daha sonra da bunların 618’i yabancı, 1204’ünün tutuklandığı belirtiliyor.

(Kaynak: Amerika'nın Sesi)