18 Aralık Dünya Arapça Günü münasebeti ile Urfa merkezli Türkiye Arap Gençlik Platformu, Urfa Toki konferans salonunda bir gece düzenledi. Türkiye’deki bütün Arap ve Mıhallemi sivil toplum örgütlerinin davetli olduğu programa Hatay’dan Anadolu Arap Mıhallemi Derneği, Batman’dan Mezopotamya Arapları Derneği, Midyat’tan Mıhallemi Dernekleri, Mardin’den Anadolu Arap Birliği, Mardin Arap Hareketi Derneği, Urfa’dan Arap-Der ve Ortadoğu Arapları Derneği katıldı.

Programın sunuculuğunu Kerim Koç’un yaptığı programda açılış konuşmasını Türkiye Arap Gençlik Platformu (TAGP) başkanı Halil Alkan yaptı. Alkan konuşmasında “Bu tarihi günde Türkiye’de faaliyet gösteren tüm Arap sivil toplum örgütleri temsilcileri ve Arap kanaat önderlerini ağırlamaktan büyük şeref duyarız. Bundan sonra yapacağımız tüm etkinliklerde Türkiye’de faaliyet gösteren tüm Arap dernekleri ile koordineli çalışıp daha bir büyüyeceğiz, daha bir güçleneceğiz” dedi.

Mıhallemi Derneği adına konuşma yapan Mehmet Ali Aslan “Peygamberlerden bizlere miras kalan vahyin dili Arapçamızın korunması, sosyal hayatta canlılık kazanması için Arap yurttaşların zorunlu olarak anadillerinde eğitim alması sağlanmalı, Türkiye’deki bütün Arapça lehçelerini ihtiva edecek bir televizyon kanalı ve radyo açılmalıdır. Bunun yanı sıra Araplar dahil, parlamentoda ve yerel yönetimlerde bütün etnik ve dini gruplara adil bir kota uygulaması yasallaştırılmalıdır. İsmi Arapça olan eski yerleşim birimlerinin ismi derhal iade edilmelidir. Yerli halk olarak Arapların yaşadığı şehirlerde eğitim ve öğretim dili Arapça olan Üniversiteler olmalıdır. Bu kapsamda Mardin Artuklu üniversitesi Türkiye’de konuşulan bütün Arapça lehçeleri öğretecek, koruyacak ve geliştirecek çalışmalar yaparak üniversitenin eğitim dili Arapça olmalıdır” dedi.

Hatay Anadolu Arap Mıhallemi Derneği adına Salih Bayar da şöyle konuştu: “Kafatasçı baskıcı yönetimler, önce dillerini bize öğretip sonra dilimizi unutturdular. Irkçı ve ulusalcı zihniyetlerin narkozuyla uyuşmanın bir tezahürü olarak “anladıysam Arap olayım” deyimini ürettiler. Kendi yüzsüz yüzlerinden daha güzel olan Araplar için “Ne Şam’ın şekeri, ne Arab’ın yüzü dediler” yetmedi köpeklerine Arap ismini taktılar. Yetmedi okullarda birinci sınıftan üniversite son sınıfa kadar resmi ders kitaplarında Arapları hep hain olarak ilan ettiler. Ne acıdır ki hala kitaplarda bu ötekileştirici nefret dili duruyor ve hala Türk Dil Kurumu sözlüğünde Araplar için “fellah ve zenci” tanımı kullanıldı.

Urfa Arap Der adına konuşan Şükrü Kırboğa Arapların kültürlerine, dillerine ve tarihlerine sahip çıkmaları gerektiğini ve Ortadoğu’da oynamaları gereken önemli rollere vurgu yaptı.

Arap Hareketi derneği adına konuşan Ali Zihdi Arapçanın zengin edebi yönlerini anlattı.

Arap Birliği adına açıklamayı yapan M. Naif Boğa Arapların eğitim sorunlarında söz ederek, güzel bir eğitimin yanı sıra Arapça eğitim almaları gerektiğine vurgu yaptı.

Arapça ile İslam ilişkisini anlatan Filistinli akademisyen Huzeyfa Elhatip’ten sonra Fırkıt el Nur adlı çocuk ilahi grubu sahne aldı. “Seccil ene Arabi (Kaydet ben Arabım)” ünlü şiirini okuyan Sara El Hamdani ile Remis Nasra dinleyicilere duygulu anlar yaşattı.

Programın sonlarına doğru birbirinden güzel Arapça Rap şarkılarıyla geceye renk katan Izdırap Aslan, salondakileri adeta coşturarak izleyicileri sahneye davet etti. Ardından sivil toplum örgütleri ile katılımcılar beraber hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra program sona erdi. (Demokrat Haber)