Dünyada ilk kez 1 Aralık 1981 tarihinde tanımlanan HIV ve AIDS virüsünün ilk teşhis günü olan 1 Aralık tarihinin “Dünya AIDS Günü” ilan edilmesiyle, HIV ve AIDS’e yönelik korunma ve farkındalığı arttırmak amacıyla her yıl 1 Aralık’ta dünyanın birçok kentinde etkinlik ve çalışmalar yürütülüyor. HIV ve AIDS’e yönelik duyarlılığı kamusal alanda da görünür kılmak için, “AIDS’i biliyorum, AIDS’e karşı korunuyorum ve AIDS’ten ölenlere saygı duyuyorum” anlamına gelen kırmızı kurdele, 1 Aralık Dünya AIDS Günü’nde düzenlenen etkinliklerin simgesi olarak kabul ediliyor.
2005 yılından bu yana İstanbul’da faaliyet gösteren ve Türkiye’deki HIV ve AIDS’le yaşayanlara destek sağlamaya çalışan Pozitif Yaşam Derneği, herkese eşit ve kesintisiz bir tedavi sağlanabilmesi için Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunarak imza kampanyası başlattı.
“BİLİNÇLENME VE TEDAVİ YAYILMAYI ÖNLÜYOR”
Birleşmiş Milletler AIDS Ortak Programı’na göre HIV yayılımını durdurmanın en önemli yollarından birinin insanların HIV statülerini bilmeleri ve tedaviye erişimleri olduğunu kaydeden Dernek yetkilileri, geliştirilen ve kullanıma sokulan ilaçlarla HIV’in kronik bir virüs taşıyıcılığı durumuna indirildiğini ve düzenli tedavinin bulaştırıcılığı azalttığı için virüsün yayılımının büyük ölçüde engellediğini belirtti.
Düzenli tedavi alan HIV’le yaşayanların, taşıdıkları virüs miktarının minimum düzeye inmesiyle bulaştırma olasılıklarında ciddi oranda azalma olduğuna dikkat çeken Pozitif Yaşam Derneği, ilaca erişim ve tedavinin sürekliliğinin yayılımın önlenmesinde en önemli etken olduğunu ifade etti. HIV taşıyıcılığının kişinin sağlığını tehdit etmeyen bir seviyede kalması için mevcut tüm ilaç seçeneklerinin ücretsiz ve kolayca erişebilecek koşullar gözetilerek dolaşımda olması gerektiğini belirten Dernek yetkilileri, bunun hem HIV’le yaşayanlar, hem de halk sağlığı açısından elzem olduğunu, tedavinin HIV’in yayılımını durdurmada en önemli yol olduğunu vurguladı.
“GELİŞTİRİLEN YENİ İLAÇLARA ERİŞİM SAĞLANMALI”
Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunan Pozitif Yaşam Derneği, kampanya metninde şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’de kullanılmakta olan ilaçlar dışında, pek çok ülkede kullanılan ve kabul görmüş tedavi kılavuzlarına göre de önerilen yeni ve geliştirilmiş ilaçlar, ruhsat ya da geri ödeme gibi uzun bürokratik süreçler yüzünden hâlâ kullanılamıyor. Bu ilaçların hâlâ kullanımda olmaması tedaviye uyum sorunu yaşayan ya da mevcut tüm ilaç seçeneklerine direnç geliştirmiş hastalar ve takip yapan HIV takibi doktorlar için yaşamsal sıkıntılar oluşturuyor.
Bu yüzden Sağlık Bakanlığı’nı, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, HIV tedavisi için geliştirilen, yan etkilerinin azlığı ve kullanım kolaylığı bakımından cazip tek tabletler ve direnç geliştirmiş hastalarda kullanılabilecek yeni ilaçların kullanımının önündeki engelleri kaldırarak ruhsat ve geri ödeme bekleyen ilaçları bir an önce dolaşıma sokmaya çağırıyoruz.”
