Gazeteci Can Dündar’ın İstanbul 2’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 3 davadan yargılanmasından sonra, açıklama yapan avukatı Akın Atalay, “Bugün görülen duruşmalara ilişkin sadece şunu söyleyebilirim: Bugün yargılanan Can Dündar değil de, yargılayan Can Dündar’dı” diye konuştu.


Avukat Akın Atalay İstanbul Adalet Sarayı bahçesinde Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ile habercilere açıklama yaptı:

“Bugün Can, 17-25 Aralık yolsuzluk olayları ile ilgili daha önceden yazdığı 6 gün süren bir yazı dizisi ve ondan yaklaşık bir ay önce yazdığı bir başka köşe yazısı nedeniyle açılmış davaların duruşmalarına girdi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Oğlu Bilal Erdoğan, Binali Yıldırım ve 17-25 Aralık soruşturmasında şüpheli olarak adı geçen işadamlarının yaptığı şikayet sonucunda, kendilerine hakaret edildiğine dair bahisle açılmış davalar.

Henüz esas hakkında savunmaya geçmedik. Bugünkü mahkeme salonunun kompozisyonu şunu gösterdi. Bu yolsuzluk olaylarının fezlekelere yansımış, savcıları kararlar almış. Bu yazılardan çok sonra takipsizlik verilmiş. Çünkü biz bu dosyaların açılacağına inanıyoruz. Bugün orada bulunan herkes şunu gördü. Her ne kadar şekil olarak sanık kürsüsünde Can Dündar, müştekiler kürsüsünde diğerleri olduğu halde, esasta gören gözler için yargılanan Can Dündar değildi. Can Dündar da bunu ifade etti. Kendisi sadece gazetecilik görevini yaptığını ve Türkiye’yi sarsması gereken ölçüde büyük yolsuzluk haberlerine vakıf olup da, hem de soruşturmaya konu bir olayı yazmamanın asıl gazeteciliğe ihanet olacağını belirtti”

'SUÇLULAR DIŞARIDA, HABER YAPANLAR İÇERİDE 

Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar da yaptığı açıklamada; “Ülkelerin tarihlerine geçen tarihler vardır. 17-25 Aralık bunlardan biri. Can, bu davada, 17-25 Aralık soruşturmasında hakaretten mahkemeye çıktı. Ne kadar üstü kapatılmaya çalışılsa da 17-25 Aralık çok önemli. O yüzden hakaret de yok. Suçlular dışarıda. Haber yapanlar içeride. Burada hakaret edildiği iddia ediliyor. Can bu davada hakaret etmediğini, fezlekeleri yayınladığını söyledi” dedi.