Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Haftası kapsamında Rawest Araştırma Merkezi’yle ortak yaptığı “Diyarbakır’ın İnsan Hakları Algısı Araştırması” başlıklı saha araştırmasının ön sonuçlarını açıkladı. Baronun Tahir Elçi Konferans Salonu’nda gerçekleşen basın toplantısında, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren konuştu.

Eren, araştırmanın 27 Kasım-4 Aralık tarihleri arasında Diyarbakır merkez ve 44 mahallesinde, bin kişiyle yüz yüze gerçekleştirildiğini söyledi. Araştırmaya katılanların yüzde 51,9’unun kadın, yüzde 48,1’inin erkeklerden oluştuğunu belirten Eren, anket sonuçlarını da paylaştı. Eren, raporun bütün sonuçlarının Ocak ayında ayrıca paylaşılacağını duyurdu.

Ankete katılanlar, “Türkiye’deki adalet sistemine ne kadar güveniyorsunuz?’ sorusuna yüzde 41,3 “Hiç” cevabı verdi. Bu soruya “Son derece” cevabı veren katılımcıların oranı 1,2 oldu.  

Katılımcıların yüzde 38,0’ı, “90’lı yıllarda ve bu dönemde Türkiye’nin insan haklarına ne kadar önem verdiğini puanlayabilir misiniz?” sorusunu “1” şeklinde puanladı. Katılımcıların 1,2’si bu soruyu “10” şeklinde puanladı. Bu puanlamanın “1” kısmı 90’lar için yüzde 42,1 olurken, “10” kısmı 14,5 oldu.  

“Sizce Türkiye’de hakları en çok ihlal edilen grup hangileridir?” sorusunu yanıtlayan katılımcılara göre hak ihlallerine uğrayan gruplar şöyle sıralandı: Yüzde 68,7 “kadınlar” yüzde 55,1 “Kürtler”, yüzde 30,5 “çocuklar”, yüzde 15,9 “yoksullar”, yüzde 14,2 “işsizler”, yüzde 4,7 “azınlıklar”, yüzde 3,7 “Aleviler”, yüzde 2,1 “başörtülüler”, yüzde 0,2 “seküler”, yüzde 2,1 “mülteci”, yüzde 2,9 “eşcinsel”. 

“En çok insan hakları ihlali yapanlar kimler?” sorusuna katılımcıların yüzde 61,9’u “devlet” derken, yüzde 45,9’u “erkekler”, yüzde 21,1’i “polisler”, yüzde 11,8’i “asker”, 10,3’ü “şirket”, 19,4’ü “medya”, 0,7’si “anne”, 3,7’si “baba” ve 25,3’ü “yargı” diye cevapladı.

YÜZDE 54.6 KAYYIMA KARŞI

 Katılımcılar, “Gerektiğinde belediye ve üniversitelere kayyım atanabilir” sorusuna yüzde 5,4 “kesinlikle katılıyorum”, yüzde 17,9 “katılıyorum”, yüzde 9,5 “ne katılıyorum ne katılmıyorum”, yüzde 24,1 “katılmıyorum”, 30,5 “kesinlikle katılmıyorum”, yüzde 11,5 ise “fikrim yok” diye cevap verdi. 

ANADİLDE EĞİTİM ALMAMAK HAK İHLALİDİR

 “Anadilde eğitim ve hizmet alamamak insan hakları ihlalidir” şeklindeki soruya verilen yanıtlar şöyle: 30,5 “kesinlikle katılıyorum”, yüzde 36,7 “katılıyorum”, yüzde 11,6 “ne katılıyorum ne katılmıyorum”, yüzde 10,8 “katılmıyorum”, yüzde 1,2 “kesinlikle katılmıyorum” ve yüzde 9,2 “fikrim yok”.

“Kamu personeli alımında güvenlik soruşturması hak ihlalidir” sorusuna dair sonuçlar şu şekilde: 23,0 “keskinlikle katılıyorum”, 32,5 “katılıyorum”, 12,4 “ne katılıyorum ne katılmıyorum”, 16,1 “katılmıyorum”, 4,0 “kesinlikle katılmıyorum” ve 12,0 “fikrim yok”. 

‘ANDIMIZ’ HAK İHLALİDİR

 “Andımızın” okunmasının zorunlu olmasının hak ihlali olup olmadığına dair sorulan soruya da katılımcıların yüzde 81,20’si “ihlaldir”, 9’20’si “fikrim yok” ve yüzde 9’u “değildir” cevabı verdi.

Katılımcıların, “Devlet sırlarını halkın faydasına haber yapan gazetecinin tutuklanmasının” ihlal olup olmadığına dair verdiği cevaplar, yüzde 71,9 “hak ihlalidir”, yüzde 10,9 “değildir” ve yüzde 17,5 “fikrim yok” şeklinde oldu.

‘KÜRDİSTAN’ DİYENLER TUTUKLANMAMALI

 Katılımcıların büyük çoğunluğu, “Kürdistan” diyen kişilerin tutuklanmasının ihlal olduğunu söyledi. Katılımcıların yüzde 70,4’ü “hak ihlalidir”, yüzde 9,7’si “değildir” ve yüzde 19,9 “fikrim yok” cevabı verdi. 

DİYARBAKIR CEZAEVİ MÜZE OLMALI

“Diyarbakır Cezaevi müzeye dönüştürülmelidir” şeklindeki soruya katılımcıların yüzde 12,1’i “fikrim yok”, yüzde 2,9’u “kesinlikle katılmıyorum”, yüzde 9,8’i “katılmıyorum”, yüzde 8,7’si “ne katılıyorum ne katılmıyorum”, 44,8’i “katılıyorum”, yüzde 21,7’si ise “kesinlikle katılıyorum” cevabını verdi. 

Katılımcıların yüzde 50,8’i, “OHAL sürecinde KHK ile yapılan ihraçlar hak ihlalidir” sorusuna “katılıyorum ya da kesinlikle katılıyorum” şeklinde cevap verdi. “Kesinlikle katılmıyorum ya da katılmıyorum” diyenlerin oranı yüzde 11,9’da kaldı. 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR

Katılımcılar büyük oranda İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadına yönelik şiddeti artırdığı yönünde görüş bildirdi. Katılımcıların yüzde 28,2’si “katılıyorum”, yüzde 25,8’i “kesinlikle katılıyorum”, yüzde 13,1’i “katılmıyorum” ve 5,1’i “kesinlikle katılmıyorum” cevabını verdi. 

 1990’LI YILLARDA DAİR YARGI SÜRECİ

Katılımcılara, “1990’lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetlere ilişkin yargı süreçleri toplum vicdanını tatmin edecek şekilde adil yürütülmüyor” şeklinde soru yöneltildi. Bu soruya verilen yanıtlar şöyle: 22,4 “kesinlikle katılıyorum”, 34,6 “katılıyorum”, 14,1 “ne katılıyorum ne de katılmıyorum”, 11,0 “katılmıyorum”, 3,5 “kesinlikle katılmıyorum” ve 14,4 “fikrim yok”.

Katılımcılara “Medyanın insan hakları ihlallerini yansıttığını düşünüyor musunuz?” sorusu da soruldu. Bu soruya katılımcıların yüzde 26,8’i “evet”, yüzde 59,1’i “hayır” ve yüzde 14,1’i “fikrim yok” yanıtı verdi. 

ÇÖZÜM, DİYALOG VE DEMOKRASİDE

Anket sonuçlarının açıklayan Eren, ardından yaşanan hak ihlallerinin faili meçhul cinayetlerin yaşandığı 1990’lı yıllara oranla çok fazla arttığını söyledi. Eren, yaptığı konuşmada, “Diyarbakır bu ihlallerin en çok yaşandığı kentlerden biridir. Bunun da özünde yatan Kürt meselesinin halen savaş ve çatışma ortamında devam ediyor olmasıdır. Yani güvenlikçi politikalar, çatışmalar her zaman içerisinde hak ihlallerinin barındıran yöntemler. Bu nedenle sorunun çözümünün demokrasi ve diyalog yoluyla çözülebileceğini her fırsatta dile getiriyoruz” dedi.

Kaynak: Gazete Duvar