Diyarbakır’da düzenlenen ‘Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nda kadınlar yaşanılabilir bir dünya için pedal çevirdi. Renkli görüntülere sahne olan ve yoğun ilgi gören bisiklet turunda kadınlar, taleplerini dile getirdi.

İzmir’de, 2013 yılında kadınların bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla başlatılan ‘Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun 9.’su bu yıl 30 ülke ve 150 şehirde geçekleşti. Dünya Otomobilsiz Kentler Günü’nde düzenlenen bisiklet turu, daha yaşanabilir bir dünya için bisikletin önemine dikkat çekmek amacıyla her yıl şık kıyafetlerini giyip bisikletlerini süsleyerek tur düzenleyen kadınlar, farkındalık yaratmak istiyor. Dünyanın birçok kentinde olduğu gibi Diyarbakır’da da düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, renkli görüntülerle gerçekleşti. Kadınlar, yaklaşık 2,5 saatlik tur ile kentin işlek noktalarında bisiklet sürdü.

Sertaç Kayar'ın Sputnik'te yer aalan haberine göre etkinlik ile ilgili açıklama yapan Şeymanur Yapıcı, etkinliğin 9 yıl içinde büyüdüğünü ve önce Türkiye sonra dünyada diğer şehirlerde bisiklete binen kadınların da dikkatini çektiğini söyledi. Yapıcı “Turumuz bu yıl yaklaşık 150 şehirde, yaklaşık 30 ülkede eş zamanlı olarak yine bağımsız gönüllü kadınlar tarafından yapılıyor, gururluyuz. ‘Dünya Otomobilsiz Kentler Günü’ kapsamında bisikletin günlük hayatın bir parçası olmasına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, kadınların toplumda daha fazla görünürlüğünü sağlamak, kendilerini temsil etmelerine fırsat vermek ve güvenli bisiklet sürmeye ilişkin altyapı talebini pekiştirmek için düzenlemiştir” dedi.

'Ortak dileklerimiz ve isteklerimiz var bizim' diyen Yapıcı, taleplerini şöyle sıraladı:

Biz binlerce kadın; pedallarımızın itici gücünü tüm toplumda da göstermek istiyoruz, çocuklarımıza daha temiz ve yaşanabilir dünya bırakmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Kadınların toplumda daha görünür olması ve sorumluluk almasını diliyoruz.

Geçmişte “İklim değişikliği” diyorduk, şimdi artık “İklim Krizi” diyoruz. Bunun etkilerini çok acı bir şekilde yaşadık yaşıyoruz. Ciğerlerimiz yanıyor, canımız yanıyor. Her bireyin bu konuda yapabileceği bir şeyler var. Biz bisiklete daha çok binerek dünyaya olumlu katkıda bulunabiliriz. “Bir kişinin karbondioksit salınımı, otomobil ile gidilecek yol bisiklet ile gidildiğinde 15 kat azalıyor.” Biz “İklim Krizi “ne karşı yönetimlerin de derhal harekete geçmelerini istiyoruz.

Pandemi sürecinde evlere kapandık ve bunaldık. Dışarıya çıktığımızda nefes alacak yeşil bir alan aradık. Motorlu taşıtlar yollarda olmadığında gürültü kirliliğinin azaldığını, havanın nasıl temiz olduğunu gördük. Bunların insanın temel ihtiyaçları olduğunu anladık. Toplu taşıma araçlarına binmek istemedik. Hem spor yapabileceğimiz hemde açık havada olabileceğimiz bir ulaşım aracımız vardı, Bisiklet. Şehirlerin insan odaklı olarak yeniden tasarlanmasını istiyoruz.

Kamu alanlarının, özellikle kadınların, çocukların ve yaşlıların rahatlıkla ortak olarak kullanımına sunulmasını istiyoruz. Yaya ve bisikletliler için güvenli ulaşım altyapısı ve hizmetleri almak istiyoruz.

Her an bir trafik kazasına kurban gitmekten korkuyoruz. Bakın bir yıl içerisinde Türkiye’de kaybettiğimiz canlar. Ailelerine sevenlerine sabır diliyoruz. Motorlu taşıtların neden olduğu kazalarda bisikletli ölümlerinin durmasını, bunun için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz.

Özellikle büyük şehirlerimizde pazar günleri, şehir merkezinde bazı caddelerin motorlu araç trafiğine kapatılarak ‘otomobilsiz pazar’ ilan edilmesini istiyoruz.

Sur ilçesindeki Keçi Burcu’nda son bulan bisiklet turunun ardından kadınlar halay çekti.