Parti binaları önünde oturan kişilerin iktidar tarafından organize edilip, havuz medyası eliyle kışkırtıldığını belirten HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, Vali’nin İl Emniyet Müdürü’ne bu kişilere hiçbir şekilde karışılmaması yönünde talimat verdiğini söyledi

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) dün bir kez daha polis baskınına uğrayan Diyarbakır İl Örgütü binası önü 416 gündür emniyet organizeli bir grubun işgali altında. Parti yöneticilerinin resmi kurumlara yaptığı başvurularına rağmen bu konuda hiçbir adım atılmadı. Hemen bina girişine kurulup, ücretini kimin ödediği bilinmeyen piyasa değeri yaklaşık 20 bin TL olan çadırda kalan aileler, bugüne dek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emine Erdoğan ve bazı bakanlar tarafından ziyaret edildi.

Sık sık binaya girip çıkan partililere yönelik fiziki ve sözlü saldırıları ile gündeme gelen bu kişilere parti binası çevresinde sabahtan akşama kadar bekleyen polislerce müdahale edilmediği gibi, bu duruma tepki gösteren HDP’liler hakkında soruşturmalar başlatılıp, gözaltına hatta tutuklananlar oldu.

HDP binası önünde oturmaları karşılığında ya kendileri ya da yakınlarına iş verilip, İŞKUR üzerinden kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen kişilerin en son hedefi HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun oldu. Parti binasına gelen Tosun, grubun küfür ve hakaretlerine maruz kaldı. Bu duruma tepki göstermesi üzerine ise orada bulunan Emniyet Müdürlüğü foto film ekipleri tarafından o anlara dair görüntüleri çekilip, öncesinde yaşananlardan bahsedilmeyerek hükümet yanlısı medya kuruluşlarına servis edildi. 

Servis edilen bu görüntüler sonrası hemen harekete geçen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Tosun hakkında soruşturma başlattı.

Parti il binası dün basılan ve 8 saatlik aramadan sonra gözaltına alınan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, gözaltına alınmadan önce, polis korumasında parti binaları önünde oturan grubun taşkınlıklarına ve kimler tarafından yönlendirildiklerine dair konuştu.

'SALDIRILAR ORGANİZE VE PLANLI'

Parti binaları önünde oturanlardan bazılarının kimi odaklar tarafından zor ve baskıyla, kimilerinin ise ikna yoluyla bekletildiğini dile getiren Ceylan, başından beri söz konusu grubun taleplerinin muhatabının kendileri olmadıklarının söylediklerinin ifade etti.

Bu kişilerin iktidar partisi tarafından yönlendirildiğini söyleyen Ceylan, “İktidarla ilişkileri var ve iktidar onları kendilerine bağlayıp ihtiyaçları doğrultusunda hareket ettirmek istiyor. Kendileriyle hemfikir olmasak bile talepleri olabilir ve açıklama yapma haklarına sahipler. Ancak onlar HDP'ye, HDP aktivistlerine ve üyelerine saldırıyorlar. Özel olarak da HDP milletvekillerine saldırıyorlar. Kabul edilemeyecek küfürler ediyorlar ama bunlar basına yansımıyor. Arkadaşlarımız saldırılara cevap verdiğinde ise ertesi gün gözaltına alınıyor.  Partimizin önünde yaptıkları saldırılarla çalışmalarımızı durdurmak istiyorlar, partimizi kriminalize etmeye çalışıyorlar, mücadelemize engel koymaya çalışarak halka olan iletişimimizi kesmeye çalışıyorlar. İktidarın aileleri kullanarak yapmak istediği şeyler bunlar” diye konuştu.

İKTİDAR MEDYASI KIŞKIRTIYOR

Ceylan, oturma eylemi yapanlar nedeniyle partilerinin sürekli polis ablukasında olduğunu, binaya girenlerin ise Genel Bilgi Taraması’ndan geçirildiğini vurguladı. 

Karşı karşıya kaldıkları durum konusunda hükümet yanlısı medyanın kışkırtıcı rolü üzerinde duran Ceylan, şunları ifade etti: “Toplamda 10 kişi var, bu 10 kişi için 200 polis geliyor. Polisler onları korumak maksadıyla gelip parti binamızı kuşatıyorlar. Herhangi bir etkinlik yapmaya çalıştığımızda da engel olmaya çalışıyorlar. İktidara yakın gazeteler de aileleri, anneleri üstümüze salmaya çalışıyorlar, kötü sözler söylettiriyorlar. Bunlar basında yer almıyor, ama bizim arkadaşlar tepki gösterdiklerinde basında ‘HDP ailelere saldırdı’, ‘Aileleri provoke ettiler’ gibi asparagas şeyler çıkıyor. Bunlar tamamen yalan. Gelsinler bütün açıklığıyla görüntüleri çekip yayınlasınlar ve bu aileler hak talebinde mi bulunuyor yoksa düşmanca bir tavır takınıp, öyle mi hareket ediyorlar. Aileleri önümüze engel olarak bırakıp siyasi çalışmalarımızı yürütmeye engel olmaya çalışıyorlar. Yaklaşımları hukuki değil, siyasidir. HDP’yi farklı bir şekilde göstermeye çalışıyorlar. Sonuç alamadılar, bu yüzden partimize karşı yürüttükleri politikayı sertleştirmeye çalışıyorlar. Onların tüm bu antidemokratik uygulamalar bunca kötü laflara rağmen asla onların seviyesine inmedik.” 

‘KİMSE HDP’Yİ SUÇLAYAMAZ’

PKK’ye katılanların veya PKK’nin elinde bulunan asker ve polisler yüzünden kimsenin HDP’yi sorumlu tutamayacağının altını çizen Ceylan, “Kimse kalkıp HDP’yi suçlayamaz. HDP 8 yıllık bir parti, biz olanların sorumlusu değiliz. Kaldı ki Kürt sorunu 100 yıldır devam etmekte. Bunların müsebbibi biz değiliz. Gerilla olsun, asker olsun bunların ölmesinden sorumlu olan biz değiliz ama barışı tesis etmekten sorumluyuz. Kürt sorununun çözümünden sorumluyuz. Toplumsal barış ve özgürlükten sorumluyuz. HDP'yi suçlayanlar da biliyor HDP'nin insanları dağa yollamadığını. Dolayısıyla yapmaya çalıştıkları şey insanları manipüle etmek. HDP'ye karşı yürütülen siyaset zulümdür” ifadelerini kullandı.

EMNİYETE TALİMAT: KARIŞILMAYACAK

İl binası önünde kendilerine hakaret edenler hakkında polislere şikayette bulunduklarını da sözlerine ekleyen Ceylan, fakat Vali’den Emniyete ailelere karışılmaması yönünde talimat verildiğini belirtti.
 
Ceylan, “Kapıdaki aileler bize saldırıp laflar ettiklerinde kolluk kuvvetlerine bunu söylediğimizde bize dedikleri şey şu: ‘Kürtçe dedikleri için biz anlamıyoruz’. Bize dedikleri şeyleri İstanbul'da da söylesen Kürdistan'da da söylesen anlaşılır şeyler. Binaları önünde oturanlarca kendisine hakaret edildiğini görevli polis memura aktaran bir arkadaşımıza emniyete gidip şikayette bulunması gerektiği söylenmiş. Yine Valilik’ten gelen talimata göre ailelerin yaptıkları şeylere karışmamaları söylenilmiş” diye belirtti.

‘ÇÖZÜM BARIŞTA’

Ana akım medyanın bugüne kadar hiçbir şekilde kendileriyle konu hakkında konuşmadığı gibi parti binası önünde yaptıkları açıklamaları çarpıttığını söyleyen Ceylan, “Cumartesi Anneleri, parti binamızda önünde oturanlar, asker ve polislerin anneleri hepsi bizim için annedir. Bu anneleri mutlu etmenin yolu HDP'yi kriminalize etmek değil, barışı tesis ederek yapılabilir. Kürdistan ve Türkiye'de sürdürülen ölüm, şiddet, savaş politikası bize ölümden başka ne kazandırdı. Çatışmalar toplumu yok eder, faşizm toplumu yok eder ama HDP onurlu bir barışı sağlamak için mücadele etmeye devam edecek. Mücadele sadece Kürtler için değil, tüm toplum için sürdürülüyor” dedi.

Kaynak: MA