2015 yılında İsviçre Federal Parlamentosu’na seçilen ilk Türkiye kökenli politikacı olan ve partisi tarafından 2019 Ekim seçimlerinde yeniden aday gösterilen Sibel Arslan hakkında Basler Zeitung’ta bir haber yayınlandı. Thomas Dähler imzalı haberde Sibel Arslan’ın seçilememe riskiyle karşı karşıya olduğu savunuldu.

Thomas Dähler’in 24 Ağustos 2019 tarihli Basler Zeitung’ta yayınlanan haberi şöyle:

SORU SORMAYI ASLA BIRAKMIYOR

Sibel Arslan Yeşiller Partisi grubu içinde ve Parlamento’da saygıyla karşılanıyor. Ancak, Arslan büyük özveriyle çalışıyor olmasına rağmen Ekim ayındaki federal parlamento seçimlerinde seçilememe riskiyle karşı karşıya.

Politika adil değil. Bazen.. Belki de Sibel Arslan için: Baselli Federal Parlamento Milletvekili dört yıl önce çok küçük bir oy farkıyla büyük parlamentoya seçilmişti ve arkasında çok özverili ve çalışkan geçirdiği yaşama yılları bıraktı. Buna rağmen talihsiz seçim konstelasyonları önümüzdeki Ekim ayında gerçekleşecek olan seçimlerde onun sandalyesine mal olabilir. Arslan, yeniden seçilebilmek için sosyal demokratların ve sağcı partilerin oluşturduğu sandviçin arasında büyük bir şansa ihtiyaç duyuyor.

Arslan seçim mücadelesinin hesap oyunlarına dönüştürüldüğünden ve yaptığı çalışmaların değerlendirilmediğinden şikayetçi. Haklı olarak… Yeniden seçilmek için sadece bir şansı var, eğer seçmenler onun bir milletvekili olarak olağanüstü büyük çalışmalarını görür/öğrenir ve bunun karşılığını verirlerse tekrar seçilebilir.

Hedef: 2000 Yeni Seçmen

Merkez sağ partilerin bu kez kendilerine bir fazla sandalye kazandıracak olan geniş bir liste birleşimi yapmış olmaları Sibel Arslan için bir talihsizlik. Bu liste birleşimi Arslan’ın sandalyesine mi mal olacak? Yaklaşık 2000 yeni seçmenin Yeşiller’in oylarını 2015 seçimlerine göre arttırması gerekiyor ki kaybeden Yeşiller değil SVP olsun. Bu zor bir girişim, çünkü Sibel Arslan Yeşiller’in listesindeki kendi seçmenlerini aşan sayıda oy alabilecek tek aday.

Politik taktikler Arslan’ın işi değil. O politik günlük yaşamda azınlıklar, toplumun dezavantajlı kesimleri ve dışarıda bırakılanlar için cesur çalışmalar yapıyor. Kürt kökenli hukukçu dört yıl boyunca, adaletsizliğe karşı yorulmadan çalıştı, etiği ve insan haklarını kâr ve bencillikten önde tutan bir politikada ısrar etti.

Sibel Arslan, Ricardo Lumengo'dan (SP, BE) sonra Federal Parlamento’ya seçilen ikinci göçmen. Arslan, 1980 yılında Türkiye'de doğdu. 1991 yılında ailesiyle birlikte İsviçre'ye geldi ve İsviçre vatandaşı oldu. Onun önce kanton düzeyinde, şimdi federal düzeydeki siyasi çalışmaları, istek ve iradenin entegrasyona nasıl bir etkisi olabileceğini gösteriyor.

Zorla Evlendirmeye Karşı

Arslan’ın Bern’deki politik çalışmalarının ağırlık noktası dış politika. Arslan, Yeni Avrupa Hareketi İsviçre Başkan Yardımcısı (Nebs), ayrıca Dış-Politika Komisyonu ve Hukuk Komisyonu üyesi. Ulusal Parlamento’da şimdiye kadar toplam 59 resmi önerge ve soru önergesi verdi.

Adaletsizliğin belirdiği her yerde Arslan sorular sordu; örneğin Türkiye, Suriye, Suudi Arabistan ve Sudan’daki insan hakları ihlallerinde; polis, göçmen dairesi ve adalet kurumları tarafından yapılan ayrımcılıkla ilgili olarak. Ve her şeyden önce azınlıkların dezavantajlı duruma düşürülmesi ve kadınlara şiddete karşı…

Arslan sayesinde toplumun görünmeyen yüzünde yaşayan insanlar Bern'de seslerini duyurabiliyorlar. Arslan’ın bazı önergeleri başarılı oldu. Örneğin meclisteki girişimleriyle Federal Hükümet’i zorla evlendirme konusuyla meşgul olmak ve bu konudaki yasaları gözden geçirmek zorunda bıraktı. Ayrıca Federal Hükümet’in üçüncü cinsin kimlik kayıtlarına işlenmesi konusunda inceleme başlatması da onun sayesinde.

Ayrıca Arslan’ın serbest ticaret anlaşmaları müzakerelerinde daha fazla şeffaflık için harekete geçilmesi konusundaki önergesi de federal parlamentoda çoğunluk buldu. Şimdi bu öneri Federal Temsilciler Meclisi (Ständerat)’ne gidiyor.

2030’a Kadar 0 CO2

Arslan Yeşiller’in (BastA) bir üyesi olarak, çevre/iklim sorunlarına karşı da büyük önem veriyor. Bununla birlikte, mevcut iklim tartışmasıyla ilgili olarak hala popülist eylemcilik anlayışından uzak duruyor. Seçim kampanyasına rağmen… Ancak Ulusal Parlamento’ya, küresel ısınma konusundaki politik hedefi belirleyen bir öneri sundu: Arslan’ın koyduğu hedef, İsviçre'den doğaya salınan CO2 miktarını sıfıra indirme konusundaki hedefin daha önceden belirlenen 2050 yılından 2030 yılına çekilmesi.

Seçim kampanyası hala devam ediyor ve devam eden parlamento çalışmasına ek olarak Arslan'ın yeniden seçilmesi için mücadele etmesi gerekiyor. Zor, ama tamamen umutsuz değil bu. Fakat eğer Sibel Arslan, Federal Parlamento’daki sandalyesini savunmak istiyorsa, her şeyden önce bir şey yapmak zorunda: kamuoyuna yansıyan alçakgönüllülüğünü bir kenara bırakmak…

Kaynak: https://www.bazonline.ch/basel/stadt/sie-hoert-nie-auf-fragen-zu-stellen/story/14412742,

Çeviri: Ş. Murat Özten / Demokrat Haber İsviçre