MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partisinin seçim beyannamesini açıkladı. Muhalefete suçlamalarda bulunan Bahçeli, “İYİ Parti de dahil hepsi PKK'lı Demirtaş'ın affını istiyor! Başbuğ Türkeş beyin anılmasına, bozkurt yapılmasına yasak koyuyorlar. Pişmanlık yaşayan, hatasını anlayan her kardeşimle, ülküdaşımla kucaklaşmaya hazırım. Bir diğer tuhaf benzerlik de sözde Kürt sorunundan bahsetmeleridir. Biz ise af istediğimizde sırtı kabarmış kediye dönüyorlar, adeta çıldırıyorlar. Kimin heybesinde ne varsa onu yermiş. Biz vatan, millet, bayrak, ülkü diyoruz; onlar Pensilvanya'nın Kandil'in borusunu öttürüyorlar” dedi. Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan Bahçeli'nin açıkladığı beyannamede asgari ücretten vergi alınmaması, üniversite sınavının kaldırılması gibi başlıklar dikkat çekti. 24 Haziran'daki seçim için milletvekili adaylarını da toplantıda konuşan MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Coşkun heyecanınızla ülkeme ümit aşılıyorsunuz. Cesur hedeflerinizle Türk milletine güven veriyorsunuz. Çok yaşayın, bin yaşayın. Sizler azı çok, eksiği tamam, gediği tahkim için mücadele ediyorsunuz. Ecdadın emanetleri omuzlarımızda, geleceğe yürüyoruz. Asla durmayacağız! Cumhuriyetin kazanımlarıyla, şerefli mazimizin anılarıyla büyüyoruz. ‘MİLLET AKLIYLA CUMHUR İTTİFAKI'NA CAN VERİYORUZ’ Millet aklıyla Cumhur İttifakı'na can veriyoruz. Cumhur İttifakı, millet aklı, güven ve huzurun teminatı. Aklımızda her zaman Türkiye ve Türklüğün bekası var. Milletimiz Türk, devletimiz Türk. Bir elmanın yüreğinde gizlenen tohum görünmez bir elma bahçesidr. Bu tohum kayaya denk gelirse oradan hiçbir şey çıkmaz. MHP olarak nice imtihanlarla sınandı ki nice badirelerden geçtik. Nice belalarla karşılaştık. Önümüze kaya çıksa da ya itip sıyrıldık, ya da filiz filiz büyüyüp çınarlaşmayı bildik. Başaracağımıza inandık, iman ettik. Dağları yerinden oynatmak kuvvetten önce iman işidir. Kendimize güvendik, fikriyatımıza tutunduk. Denizimizde yaşayıp dereleriyle övünenler oldu, bunlara gülüp geçtik. Hilalimizin altında sinsi sinsi yıldız arayanlar olduk. Zaman zaman yüreklerimiz volkan olsa da yüzlerimiz ümitle gülücükler saçtı. Beyhude yere konuşanlara değil, vakur ama temiz kalpleriyle bakanlara istirham ettik. Dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgar tayin edermiş. Biz dalımızdan savrulmadık, kökümüzden Allah şahit ki ayrılmadık. Aksi olsaydı sözümüzü kesmekle kalmazlar, hem ömrümüzü kırparlar hem de önümüzü kapatırlardı. Ümit fakirin ekmeği dense de, yanlış bir tespit. Hayat hakikat oldukça umut olacaktır. Geçmişte yaşanılan en kötü anlarda, en müşkül durumlarda bile aziz milletimiz öz kaynağından istikbalini parlatacak saygıdeğer evlatlarını çıkarmayı başarmıştır. Bilgekağan'dan Alparslan'a, Osmangazi'den Fatih'e, Kanuni'den Atatürk'e, Bölükbaşı'ndan Başbuğumuza kadar elleri öpülesi isimler, varlığımızın gerçek sahipleridir. Kefensiz şehitlerimi sayesinde buradayız, Allah'ın izniyle de her daim olacağız. Çay ve simit paralarının bile ödenemediği, ayazda iki kişinin bir paltoyu paylaştığı, yurt odalarında heyecanlı tartışmaların yapıldığı, mütevazı yemeklerle sadece karınların değil yüreklerin de doyurulduğu yılların tanıkları hala yaşamaktadır. İşte milliyetçi hareket, işte cesaret, fesaret, fedakarlık, işte adam gibi adamlık! Başkaları gibi zihinlerimiz ipotekli, vicdanımız rehin değildir. Neye inanırsak onu söyleriz. Gördüğümüz gibi oluruz, olduğumuz gibi görünürüz. Türkiye'nin faydasına olmadığına inandığımız her hareket karşısında tek başına da olsa tek başımıza dururuz! Böylesi bir son karar anı geldiğinde kimsenin desteğini ve himayesini aramak gibi bir yanlış içine düşmez, düşmemiştir. Büyük ülkülerimiz var. Göğsümüzde ülkücü olmanın şeref nişanesi var. Türklük boynu bükük durmasın, İslam sönmesin çabasındayız. Milliyetçilik horlanmasın, vatan parçalanmasın azmindeyiz. Bin yıllık kardeşliğimiz tahrip ve talan olmasın istiyoruz. Türkiye'nin esirler ülkesi olmaması için çalışıyor, çırpınıyor. Daha huzurlu, daha gelişmiş, daha yükselmiş bir millet varlığının arayış ve arzusu içindeyiz. Bazen gönüllerimiz incinse de, hayallerimiz incelse de ilkelerimizden ödün vermedik, vermiyoruz. Yeri geldi sevindik, yeri geldi üzüldük. Yorulduk, dinlendik ama davamızdan dönmedik. Çıkarlarımızı günü birlik hevesleri değil, milli ve manevi değerleri düşündük. Kaygımız belliydi, kavgamız haklıydı. Ülkücü doğduk, ülkücü yaşadık, ülkücü ölmeye de ant içtik. Zindan dediler, vatan sağ olsun dedik; idam dediler, Allah'ın takdiri diye kabul ettik. Kadere baş kaldırmadık. Ahlaksız tertiplere direndik. Zaman oldu, Necip Fazıl'ın dediği gibi 'sukut kadar kimsesiz kaldık' küsmedik. Gün geldi unutulduk, gün geldi unuttuk sandılar. Ama unutmadık, bundan sonra da unutturmayacağız. 49 yılı onca saldırı, onca kumpas ve tuzaklara rağmen gururla yaşadık. Destan destan yükseldik. Büyük Türk milleti 24 Haziran'da hem 13. cumhurbaşkanını hem de 27. dönem milletvekillerini aracısız seçecektir. 24 Haziran seçimleri cumhuriyet tarihinin en kritik, stratejik, mühim karar anlarından birine tekabül edecektir. 24 Haziran'a hazır mısınız? Cumhur İttifakı için mücadeleye var mısınız? MHP'yi güçsüzleştirmek için kuyruğa girmiş alçaklara şamarı indirmeye hazır mısınız? Mesele budur. Mesaj oldukça cesur, oldukça açıktır. Varlığınız dosta güven, düşmana korku salıyor. Hainler kaçacak ve saklanacak yer arıyor. ‘24 HAZİRAN’DA TÜRKİYE 3 HİLALDE UZLAŞACAK’ İnanıyorum ki 24 Haziran'da Türkiye al bayrak sisteminde buluşacak, 3 hilalde uzlaşacak, cumhur ittifakında kucaklaşacaktır. 24 Haziran, tünelden önceki son çıkıştır. Milliyetçi ülkücü hareket tam ve kesin söz sahibi olacaktır. Emperyalist odaklar ülkemizi köşeye sıkıştırmak istiyor, fırsat kolluyorlar. Türklükle kapanmamış hesaplarını görmek için sipere yatıyorlar. Ekonomik tetikçilerini devreye sokuyorlar. Her tarafımız çevrelenmiştir. Eşkıya teyakkuzda, hıyanet tetiktedir. Türk ve İslam beldeleri hüsran yumağındadır. Türk ve Türkiye düşmanları tedavüldedir. Son 10 yıldır süregelen ağırlaşan vahim operasyon süreciyle Türkiye'nin zehirlenmesi hedeflenmektedir. Terör örgütleri öne çıkarılmaktadır. Sanal darbe davalarıyla denediler, başaramadılar. Gezi'yle denediler, başaramadılar. Çukur ve hendek terörüyle denediler, başaramadılar. 15 Temmuz'da son kozlarını oynadılar, yine başaramadılar. Ama dur durak dinlemiyorlar, hainler sınır tutmuyor. PKK, FETÖ, IŞİD, PYD, YPG birbirleriyle paslaşıp emellerini diri tutuyor. Amaç bellidir, Türk milletiyle hesaplaşmak, vatanımıza çöreklenmek, bizi birbirimize düşürmek. FETÖ zalimlerin namluya sürülmüş kurşunuydu. Üzerimize ateş yağdırdı. 251 vatan evladı şehit düştü, yüzlercesi gazi oldu. FETÖ, PKK gibi proje terör örgütüdür. Devlet ve toplum hayatına yuvalanmıştır. Küresel vandallık, dinsiz, imansız, iblis terör örgütünü silah gibi kullandı. Netice alamadılar çünkü Türk milleti tanklara, toplara, helikopterlere, uçaklara göğsünü gerdi. İşgal planları yerle yeksan edildi. Bitti mi? Vazgeçtiler mi? Asla. Zaaf anımızı bekliyorlar, rehavetimizi gözlüyorlar. Mesele vatan, bağımsızlık meselesidir. Ya devlet başa ya kuzgun leşe gideceğiz. Ya var olacağız ya da mezarımızı kazacağız. Ya olacağız ya yok olacağız. Türkiye'nin içine düştüğü tehlikeli durum karşısında duruşumuzu gözden geçirmeliydik. 15 Temmuz öncesi gibi davranamazdık. Lütfen sorgulayınız; 1918'de işgal altındaki İstanbul'da sırmalı bir nazır olmak mı evladır, yoksa tam bağımsız Türkiye'nin dağlarında çoban olmak mı revadır? Türkiye eğer yine bir rezil deneme olmazsa 15 Temmuz'un enkaz ve sosyal maliyetini 15 yılda ancak kaldırabilecektir. İhmal edemeyeceğimiz sorumluluklarımız vardır. Dedim ya, vatan gittikten, millet dağıldıktan sonra neyin siyasetini ne için yapacağız. MHP Türk tarihinin haklarını savunuyor. MHP Türk milletinin ruh kökünü, öz değerlerini, milli kimliğini çiğnenemez sayıyor. Milli birlik ve beraberlik hukukunun hakim olmasını arzu ettik. Huzur ve istikrar temin edilene kadar verdiğimiz sözlerden caymama iradesini ispatladık. Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyoruz. Biz karşılık beklemeden, ödül ummadan sevdik. Kimsesizlerin sesi, mazlumların sözü, garibanların eli, masumların nefesi, mağdurların yumruğu olacağız. MHP'yi TBMM'de çok daha güçlü, sözü geçen bir mevkiye mutlaka taşıyacağız. Bu anlattığım tablo karşısında Yenikapı ruhu tecelli etmiştir. Risk ve tehditler karşısında hükümet sisteminin reformu mecburi olmuştur. Kriz ve kaos hallinde seri kararlar almak lazımdır. Sistemin tıkanmaması, aktif ve faal sorunlara müdahil olması şarttı. Kuvvetler ayrımının netleşmesi,için elimizi taşın altına koyduk. Yürütmenin daha güçlü, meclisin daha etkin, yargının daha bağımsız ve tarafsız olmasını amaçladık. Milletimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kabul ettiğine göre, 24 Haziran'da bu iradenin tamamlayacağı adımını ahlaken yapacak, cevabı zillet ittifakına mutlaka verecektir. Türk milleti, 16 Nisan'daki iradesine daha yüksek bir seviyede sahip çıkacaktır. Bu sistem, bizzat Türk milletinin eseridir. Türkiye sistemin değişmesiyle toparlanmış, uyuyan dev gözünü açmıştır. TBMM gazilik unvanına yakışır şekilde daha tesirli, daha bağımsız hale gelmiştir. Yürütmenin vesayeti sonlanacaktır. Meclis, denge ve denetleme göreviyle hükümetin tasarruflarını değerlendirecektir. Tarihi tecrübelerimize uygundur, milletimizin beklenti ve talepleriyle örtüşmektedir. Yeni sistem, 81 milyon Türk vatandaşına huzur, istikrar getirecektir. Devlet çarkı daha hızlı dönecek, daha hızlı işleyecektir. Bundan geri dönüş yoktur. Önümüzdeki yüzyılın sistem dizaynı demokrasi çerçevesinde yapılmıştır. Biz bu sistemin ilke, esas ve kurumlarıyla yerleşmesine, kökleşmesine, oturmasına sonuna kadar hizmet edeceğiz. Bugünün tarihi yazıldığında, MHP'in hakkı da eslim edilmiş olacaktır. Yapılan ve yaptığımız büyük bir iştir. İhanete karşı güvenlik duvarıdır. Ecdada sadakat nişanesidir. Dedelere, ninelere, vatan nöbetine giden yiğitlere, gelinlere, analara, babalara umut aydınlığıdır. Kesintisiz Türk tarihinin sıçrayış hamlesidir. Beka ve güvenliğimizin muhafızı ve mükafatıdır. Kalan 28 günde kapı kapı, sokak sokak girip yeni hükümet sistemini anlatacak mısınız? Türkiye2nin doğuşunu nazik bir dille, kucaklayıcı bir üslupla paylaşacak mısınız? Yeni sistemin yepyeni bir dönemin kapısını aralarken TBMM'de çok güçlü bir MHP'nin desteğini almak için var gücünüzle mücadele edecek misiniz? Partimizin adayları, yöneticileri üzerine spekülasyon yapan, itibar cellatlığına savunan, dedikodu üreten kim varsa alçaktır, haindir, kripto damarın can çekişen son kalıntılarıdır! Türkiye tehlikeli bir sürece girmişti. Küresel ve bölgesel ayak oyunları fazlalaşmıştı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir an önce uygulamaya geçilmesi elzemdi. Son günlerde döviz üzerinde fahiş bir oyun vardır. Ederi 1 dolar olan namussuzlar, kuru sun, şekilde yükselterek 24 Haziran'a ambargo koymaya çalışıyorlar. Bu karanlık senaryolar hep aynı kişilerin işidir. Tezgah bildik, figüranlar tanıdıktır. Bundan memnuniyet duyanın kim varsa, alayı vatan hainidir! TC, dövizle kurulmadı, dövizle yıkılmaz. Yıkmaya da kimsenin gücü yetmez. Türk milleti inen çıkan dolarla var olması, onsuz da bir şey kaybetmez. FETÖ'cüler, CHP, soluk borusu Kandil olan teröristler ne yapsa nafiledir. Türk milleti 24 Haziran'da oyunu boşa çıkaracaktır. ‘MİLLET İTTİFAKI’ İttifakı reddeden 5 benzemez birden bire millet ittifakında buluşmuş, bu millet değil zillet ve illet ittifakıdır. Hangi mahzende ittifaka karar verdiniz? Cevabı 28 gün sonra alacaklar. Biz ittifak dediğimizde avaz avaz varan siyasi kaçkınlar, dönek ve kiralık zihniyetler sahneye çıkmıştır. Siyaseti devre mülke çevirdiler, kiralık milletvekili sezonunu açtılar. PKK ve FETÖ'nün kurşun askeri olsunlar, geldikleri yere geri dönecekler ve millet vicdanına çatır çatır hesap verecekler. İYİ Parti de dahil hepsi PKK'lı Demirtaş'ın affını istiyor! Başbuğ Türkeş beyin anılmasına, bozkurt yapılmasına yasak koyuyorlar. Pişmanlık yaşayan, hatasını anlayan her kardeşimle, ülküdaşımla kucaklaşmaya hazırım. Bir diğer tuhaf benzerlik de sözde Kürt sorunundan bahsetmeleridir. Biz ise af istediğimizde sırtı kabarmış kediye dönüyorlar, adeta çıldırıyorlar. Kimin heybesinde ne varsa onu yermiş. Biz vatan, millet, bayrak, ülkü diyoruz; onlar Pensilvanya'nın Kandil'in borusunu öttürüyorlar. Ödeyecekleri bedel yarınlara bırakılmayacaktır! Cumhur İttifakı Türkiye'nin kurtuluş ümididir, adayımız da Erdoğan'dır. Niye? Çünkü yeni sistemin kurulması, istikbal içinde varlığı için Sayın Erdoğan'ın görevini sürdürmesi aciliyet taşıyordu. Yeni sistemin iki ana paylaşımından biri olan Erdoğan'ın mutlaka görevine devamı gerekiyordu. Adayımızın yüksek bir destek ve oyla seçileceğine inanıyoruz. Yeni sistemin sağlıklı bir şekilde temin ve tezavürü için, MHP'nin bir şekilde Meclis'te temsil edilmesi tarihi bir sorumluluktur. Provokatör anket şirketleri oy oranımızı yüzde 3-4'e yaklaştırdılar. Ancak kulun hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardır. Her seçim döneminde aynı kumpas dolaşıma sokulmaktadır. Türk milleti bunları yutmuyor, hırlayan anketçilere prim vermiyor. Türk İslam sancağını asla indiremeyeceksiniz. Elbette TBMM'de yapacaklarımız çoktur. Demokrasi standartlarının yükselmesi, kişisel özgürlüklerin genişlemesi, denge ve denetleme işlemlerinin sürekli çalışması için her görevi yerine getireceğiz. Ülkemize yönelik toplu göçlerin kaynağında çözülmesi ve sığınmacıların vatanlarına kavuşturulmaları politikalarımız sürdürülecektir. Teröristler, istismarcılar, tecavüzcüler, kadın katilleri hariç olmak züere kader mahkumlarına af çıkarılması. Vatandaşlarımızın kredi ve kredi kartı tuzağından kurtarılması. Ekonomide yapısal reformların hızla gerçekleştirilmesi. Esnaf ve çiftçinin prim yükünün hafifletilmesi. AVM'lere karşı tedbirler alınması. Yük ve yolcu taşımacılığı yapan esnafımıza vergisiz akaryakıt. Şoförlere yıpranma hakkı. Çiftçinin kullandığı mazotta verginin kaldırılması. Sulama ve tarım işlemlerinde kullanılan elektrikten KDV alınmaması, vergi yükünün düşürülmesi. İşsiz aileden bir kişiye yarım asgari ücret verilmesi. Öğrenim kredisi borçlarından faiz alınmaması. Ön lisans mezunlarına lisans tamamlama imkanı sağlanması. Üniversite giriş sınavının kaldırılması. Askerlik süresinin prim ödemeksizin emeklilik süresine sayılması. Emeklilik maaşlarındaki eşitsizliğin giderilmesi, yaşa takılanların mağduriyetlerinin giderilmesi. Kadınlara doğum için borçlanma hakkı tanınması, kadın ve çocuğa karşı suçlarda cezaların ağırlaştırılması, dava açma zaman aşımının kaldırılması. Asgari ücretten vergi alınmaması. Kadro alamayan taşeron işçiler, 4-B'li statüde çalışanların kadroya alınması. Yardımcı hizmetler sınıfında çalışanların genel idare hizmetlere geçirilmesi. Kamu çalışlarının ek ödemelerinin emekli aylığına yansıtılması. Mühendislerin özlük haklarının iyileştirilmesi. Öğretmenlerin ek göstergesinin 3600'e çıkarılması. Atanamayan öğretmenlerin kademeli atanması için kadro açılması. Uzman çavuşlarımızın tümünün kadroya alınması, özlük haklarıyla birlikte mali ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi. Polislerimizin ek göstergesinin 3600'e yükseltilmesi, fazla mesai verilmesi. Engelli aylığının yükseltilmesi ve aile geliri yerine kendi gelirlerinin esas alınması. Terörle mücadele gazilerine ikinci istihdam imkanı sağlanması. Gazilerimize ÖTV'siz araç imkanı verilmesi için gerekli yasaların çıkarılması konusunda gayretle mücadele edeceğiz. 2023'te 100 il, 1000 ilçeden oluşan idari sistemle yerli ve milli diriliş sayesinde siyasette diriliş ruhunun etkisiyle süper güç seviyesine mutlaka ulaşacağız. MHP, bütün Türkiye'ye, daha adil bir paylaşım, daha çok fırsat eşitliği, daha üretken bir ekonomi, daha tutumlu bir toplum, daha fazla yatırım ve istihdam, daha ahlaklı bir kazanç, daha doymuş bir aileye ulaşmak için çağrıda bulunmaktadır. Çağrımız adalete ve hakkaniyetedir. Çağrımız cumhurun ittifakına, cumhuriyetin iradesinedir. Çağrımız kardeşliğe ve paylaşmayadır. MHP varsa çare bitmemiştir. Cumhur İttifakı, millet aklı, geleceğin teminatı! Kürt kökenli kardeşlerim bozgunculara, fitnecilere aldırmayınız. Siz bizsiniz, biz de siziz. Kaynak: Sputnik