MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin bugün gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) ortak toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Bahçeli, konuşması boyunca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Kılıçdaroğlu'nun miting kararını hedef alan Bahçeli, "CHP Genel Başkanı nereye giderse gitsin, milli nefesimiz hep ensesinde olacaktır" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
ÜLKEMİZİN BUGÜNKÜ GERÇEK MESELESİ EKONOMİYİ ÇOKTAN AŞMIŞTIR
Özellikle döviz kurundaki temelsiz ve ekonomik gerçeklerle bağdaşmayan dalgalanmaları sokak diliyle yorumlayıp siyasi tepkiyle buluşturmak isteyenler azgınlaşmıştır. Bu suretle toplumsal huzursuzluğu kamçılayarak anarşinin değirmenine su taşımayı hedefleyen odakların ateşle oynadıkları abartılı ve afaki bir tespit sayılmamalıdır. Ülkemizin bugünkü gerçek meselesi ekonomiyi çoktan aşmıştır. Kaldı ki var oluş yok oluş noktasında düğümlenmiştir. Türkiye ekonomisinin malum bazı yapısal zaaf ve açmazları varsa da, bunlar dövizdeki tırmanışın bahanesi değildir, olamayacaktır.
BİZ DÖVİZ KURUYLA KURULMADIK, BU YOLLA DA DEVRİLMEYECEĞİZ
Tehdit saçan gelişmeler karşısında, devlet milletiyle kenetlenmiş, milli duruş iç ve dış komploya karşı direnç ve dik duruş göstermiş, göstermeye de devam edecektir. Ekonomik darbecilere, canlı döviz bombalarına, faiz, rant ve çıkar lobilerine sonu cefada olsa, sefada olsa eyvallah etmeyiz, etmeyeceğiz. Biz döviz kuruyla kurulmadık, bu yolla da devrilmeyeceğiz. Finans oligarşisinin çürük azı dişlerini teker teker söker sahiplerinin avucuna bırakmayı da hamd olsun biliriz.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ TÜRK SİYASETİNİN AYIPLI YÜZÜ, UTANÇ VESİKASIDIR
Ekonomik büyümedeki göz kamaştırıcı artış, ihracat performansındaki rekor düzeyindeki yükseliş, sanayi üretimindeki dikkat çekici tırmanış ülkemizin salgından kaynaklı tehlikeli girdaptan daha da güçlenerek kurtulduğuna işarettir. Döviz kurlarındaki iniş çıkışları siyasi istismar konusu haline getirip, adeta Türkiye’nin iflasını ilan ettiğini iddia ve ifade eden mayası bozuk bir zihniyetin varlığı rezaletin, devlet ve millet karşıtlığının somut örneğidir. Bu kapsamda Cumhuriyet Halk Partisi fırsatçıdır, faziletsizdir, Türk siyasetinin ayıplı yüzü, utanç vesikası, riyakarlık numunesidir.
Erken seçimden başka söylediği, hatta söyleyeceği bir şeyi bulunmayan zillet ittifakının ana ve yan ortakları Türkiye aleyhine planlı, pişkin, tahripkar ve dış destekli mütecaviz bir hareketlenme içindedir. Türk milleti bu iğrenç ve ilkel gelişmeleri yakından izlemekte, lazım gelen demokratik notlarını hassasiyetle almaktadır.
CUMHURİYET TARİHİNDE BÖYLE BİR EZİKLİK VE ERDEMSİZLİK HİÇ GÖRÜLMEMİŞTİR
Dövizin fiyatı serbest piyasa şartlarında oluşurken, zillet ittifakının etiket fiyatı da yabancı başkentlerde belirlenmiştir. CHP Genel Başkanı’nın helalleşme çağrısına terör elebaşlarının “özerklik ve özyönetimin kabul edilmesi, Kürt kimliğinin ve dilinin tanınması” şartıyla tamam demeleri hain bir pazarlığın sütre gerisinde devam ettiğine bariz kanıt ve karine teşkil etmiştir. Terörist Demirtaş’ın, Kılıçdaroğlu’nun helalleşme pasını alarak iç barış açısından önemseyip desteklediğini beyan etmesi kimin kimlerle ilişki halinde olduğunu tek kelimeyle belgelemiştir. Maalesef terörizm zillet ittifakının üst aklı haline gelmiştir. Özellikle HDP’nin ikizi CHP’nin var olan siyasi iradesi bir tarafta terörist Demirtaş’a, diğer tarafta da PKK’ya eşit paylar halinde bölüştürülmüştür. Bu acı verici tablonun gizlenecek, saklanacak, örtbas edecek bir yanı kalmamıştır. Öyle bir vahim aşamaya gelinmiştir ki, terörist Demirtaş’ın sabah saatlerinde cezaevinden yayımladığı karanlık talimatlar akşamına Kılıçdaroğlu tarafından heyecanla telaffuz edilerek siyasi bir programa haline dönüştürülmüştür. Bir terörist, bir suçlu, bir bölücü; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu alenen yönetmeye, yön vermeye ve ona akıl hocalığı yapmaya başlamıştır. Terörist Demirtaş’ın 24 Kasım 2021 tarihinde, Meclis’te grubu bulunan partilerin başkanlarını ortak bir basın toplantısıyla hükümeti istifaya çağırmalarını, dahası yedi bölgede ortak miting yaparak derhal seçim istemelerini dayatması günün sonunda Kılıçdaroğlu tarafından benimsenmiş ve kabullenilmiştir. Cumhuriyet tarihinde böyle bir eziklik ve erdemsizlik hiç görülmemiştir.
KILIÇDAROĞLU, ASIL KAOSU KENDİ İÇİNDE YAŞADIĞINI GÖRMEYECEK KADAR KÖRLEŞMİŞTİR
Kılıçdaroğlu’nun 24 Kasım 2021 tarihinde partisinin olağanüstü MYK toplantısından sonra yaptığı kokuşmuş açıklamaların referansı HDP’dir, terörist Demirtaş’tır, PKK terör örgütüdür. Ekonomik sorunları bahane göstererek ‘haydi meydana’ diyen, 4 Aralık günü Mersin’de ilk mitingi yapacaklarını duyuran Kılıçdaroğlu teröristleri hararetle selamlamıştır. Onların dikte ettiği ne varsa sahiplenerek sahaya inmeye karar vermiştir. Nitekim Türkiye’nin kaosa sürüklendiğini iddia eden müfteri Kılıçdaroğlu, asıl kaosu kendi içinde, kendi ittifakında, kendi vicdanında, kendi partisinde yaşadığını görmeyecek kadar körleşmiştir. Bize dilini yutmuş küçük ortak diyen Kılıçdaroğlu’nun ağzı teröristlerin günahkâr ağzıdır, aynı anda akıl hatırlatması yapması ise tamamıyla mantık kazası, makuliyet krizidir. Aklı tutuk, ahlakı uçuk, ar damarı çatlak siyaset köhneliği bellidir. Bu şahsın kimin diline sözcülük, kimlerin aklına refakatçilik yaptığı her şeyiyle belirgindir.
KILIÇDAROĞLU'NUNERKEN SEÇİM EZBERLERİ İSE SONUÇSUZDUR
Sokaklara inerek hükümeti istifa ettirmeye, terörizmin ve yabancı güçlerin tetikçiliğine soyunarak ülkemizi felaket dolu bir mecraya taşımak isteyenlere asla izin, asla icazet verilmeyecektir. Demokrasi sokakta değil milletimizin iradesindedir, sandığın içindedir. Yasa dışı sol ve marjinal grupları sokağa sürüp milletimizin duyarlılıklarını ve sabrını test etmeyi aklından geçirenler bu gafil tezgahın, bu lekeli kumpasın sonuçlarına ağır şekilde katlanacaklardır. Türkiye sokakta bulunmamış, sokak meraklısı zillet ittifakına bırakılmayacaktır. CHP Genel Başkanı nereye giderse gitsin, milli nefesimiz ensesinde olacaktır. Darbe teşebbüsüyle yapamadıklarını dövizle de başaramayacaklardır. Kılıçdaroğlu ve terörist yandaşlarının erken seçim ezberleri ise sonuçsuzdur.