Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Başkanlık Kurulu, parti Genel Başkanı Ali Babacan'la yapılan değerlendirme toplantısından sonra partinin kurucu üyelerinden, stratejist Metin Gürcan'ın tutuklanmasının ardından izlenecek tutumu netleştirdi.

Parti yönetiminin yaptığı değerlendirmeler sonrasında Gürcan'ın "siyasi ve askeri casusluk"la suçlanmayı gerektirecek herhangi bir eylemde bulunmadığı, hedefin Gürcan'dan öte DEVA partisi olduğu tespiti yapılırken, Gürcan'a her türlü hukuki desteğin verilmesi kararlaştırıldı.

Parti yönetimi bu desteğin, konunun gerektiğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınmasını da içerdiğine dikkat çekti.

"CASUSLUK" SUÇLAMASI, PARA ALMASINDAN AYRI

DW Türkçe'ye Hilal Köylü’ye konuşan parti sözcüsü, avukat İdris Şahin Gürcan'ın zarf içinde para aldığına ilişkin kamuoyuna yansıyan görüntüleriyle, Gürcan'a yöneltilen "siyasi ve askeri casusluk" suçlamasının ayrı değerlendirildiğine vurgu yaptı.

Şahin, "Gürcan'a yöneltilen casusluk suçlaması tamamen mesnetsizdir. Gürcan'a atfedilen suçlamalar akademisyen kimliğiyle edindiği bilgilerden hazırladığı raporların telif karşılığında büyükelçiliklere sunulmasıdır. Bu suçlamaların hukuki olmadığını bugün hukuktan anlayan herkes görmüştür" diye konuştu.

Gürcan'ın adil yargılanma hakkının korunması yönünde partinin hukukçu kurmaylarının aldığı kararı, Genel Başkan Ali Babacan'ın da desteklediğini aktaran Şahin, "Gürcan'a her türlü hukuki desteği sunacağız. Eğer Türkiye'de adil yargılanma olmadığını görürsek, konuyu AİHM'e de taşırız. Biz Türkiye'de hukukun üstünlüğünü savunan bir partiyiz. Gürcan'ın ifadelerini genel başkanımız Ali Babacan'la değerlendirdik. Gürcan'a suçlamalar yöneltilirken, partimize karşı bir operasyon yapıldığınız farkındayız" dedi.

DEVA kurucular kurulu üyesi Metin Gürcan, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla elde etme" suçlamasıyla 26 Kasım'da İstanbul'da gözaltına alınmıştı.

29 Kasım'da Ankara'da tutuklanarak cezaevine gönderilen Gürcan, sorgulamasında "casusluk" suçlamasını reddederken, çeşitli kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti verdiğini belirtmiş, İspanya ve İtalya büyükelçiliklerinde çalışan diplomatlara sunduğu Türkiye'nin dış politikasına dair raporlar karşılığında elden para aldığını kabul etmişti.

GÜRCAN'DAN SAVUNMA DA İSTENECEK

Gürcan'ın para almasından rahatsız olan kimi DEVA partililer, bu durumun Gürcan'ın tutukluluğuna paralel olarak değerlendirilmesini ve Gürcan'dan savunma istenmesini talep etti. DEVA Sözcüsü İdris Şahin "Gürcan ve avukatları savunmalarını tamamladığında Gürcan'ın fiilleri siyasi etik, parti tüzüğümüz ve programımız açısından da incelenecek. Bir ihlal olup olmadığı partimiz yetkili kurullarınca da değerlendirilecek" dedi.

Gürcan'a gözaltı ve tutuklamanın DEVA'nın son kamuoyu anketlerinde yükselişe geçtiği bir döneme denk geldiğini söyleyen İdris Şahin, Türkiye'de yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybettiğini söylemekten geri durmayacaklarını dile getirdi.

Şahin, "Casuslukla suçlamak kolay ancak mahkum etmenin zor olduğunu bundan önceki yargı kararlarından gördük. Metin Gürcan dosyasını DEVA'yı hedef alan bir saldırı projesine dönüştürenler, DEVA'nın Türkiye'deki hak ihlallerini dile getirmesine asla engel olamayacaklar. DEVA, Türkiye'de hukuk devletinin inşası için çalışmaya ve halkla buluşmaya devam edecektir" dedi.

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu da DEVA'nın siyasi etikten asla ödün vermeyeceğini ve bunu da tüm kamuoyunun bildiğini söyledi.

"Mafyadan 10 bin dolar alan siyasetçi" tartışmasına atıf yaparak, AKP ve MHP ortaklığındaki Cumhur İttifakı'nın siyasi etiği ihlal ettiğini savunan Yeneroğlu, "Bir siyasetçinin, bir suç örgütünden 10 bin dolar aldığını içişleri bakanı ve meclis başkanı biliyor ama bu konuda hiçbir adım atılmıyor. Bu da bize kimin siyasi etiğe uyup, kimin uymadığını aslında çok iyi gösteriyor. Suç örgütünden 10 bin dolar alan siyasetçi meselesinin üzerine gidilmezken Metin Gürcan'a yargısız infaz yapılması kabul edilemez. Gürcan'a ve partimize karşı yürütülen linç kampanyasını geri çevireceğiz. Hukuktan taviz vermeyeceğiz" dedi.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe