Dersimliler, Alevi inancında “ziyaret” olarak kabul ettikleri kutsal mekanlardan biri olan Munzur Gözeleri için kendilerine sormaya dahi gerek duyulmadan projenin hayata geçirilmesine tepkili. Avukat Barış Yıldırım, "Gözeler Aleviliğin inançsal ritüelleri dışında insan etkileşimine kapatılmalıdır” dedi. 

Munzur Özgür Aksın Meclisi, ‘’Peyzaj düzenlemesi adı altında Munzur Gözlerinin tahrip ve talan edilmesini durdurun’’ açıklamasıyla bir imza kampanyası başlattı. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve inisiyatifin bir araya gelerek oluşturduğu Munzur Özgür Aksın Meclisi, önceki gün peyzaj düzenlemesi gündemiyle yaptığı toplantıda bir dizi karar aldı.

Buna göre başlatılan imza kampanyasının yanı sıra; 11 Ağustos salı günü saat 16.00’da Munzur’u sahiplenmek için Munzur Gözeleri’nde “Birlik Cemi” tutulacak. Projenin iptal edilmesi için halk bilgilendirme toplantıları yapılacak. Her aksam saat 20.30’da evlerde ve balkonlarda protesto için tava tencere çalınacak, lambalar söndürülüp yakılacak.

AVUKAT BARIŞ YILDIRIM: MUNZUR DOĞAL SİT ALANIDIR  

Konuyla ilgili Davul’dan Cafer Solgun'a konuşan Dersim Kültürel Miras ve Doğa Koruma Girişimi sözcüsü avukat Barış Yıldırım, Munzur’un gözelerden itibaren SİT alanı olduğunu hatırlattıktan sonra, SİT alanı kabul edilen yerlerin öncelikle devlet tarafından korunması gerektiğinin altını çizdi.

“Munzur Gözeleri 1. Derece Doğal SİT alanıdır. Gözelerde Rekreasyon Projesi yerine mevzuatta belirtilen önlemlerin alınması lazım. Gözeler Aleviliğin inançsal ritüelleri dışında insan etkileşimine kapatılmalıdır” diyen Yıldırım, “Doğal SİT alanlarında insan kaynaklı etkileşimlere izin verilmez, mesire yeri, eğlence yeri gibi kullanılamaz. Bunlar devletin görevi. Ancak devlet bugüne değin hiçbir görevini yerine getirmedi. Munzur’u korumak için hiçbir önlem almadı. Çöpler bile toplanmadı” dedi.

Bölgedeki özellikle yaz aylarında artan kirlilik nedeniyle sadece Munzur’da yaşayan kırmızı pullu alabalık neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Barış Yıldırım, “Eskiden Munzur’a su içmeye inen dağ keçileri de görünmez oldu” dedi. Peyzaj düzenlemesinin “çevrenin güzelleştirilmesi, kirlilik” gerekçesiyle gündeme getirildiğini hatırlatan Yıldırım, “Bir şehirde trafik polisleri görevlerini yapmazsa, trafik ışıkları çalışmazsa trafikte keşmekeş olur. Böylesi bir durumda trafik görevlilerinin nerede olduğunu sormayacak mıyız? Munzur’da yaşanan durum da budur. Yaz aylarında Dersim’in
nüfusu yurt dışından ve içinden gelen ziyaretçiler nedeniyle artıyor. Tabii ki insanlarımız çevreye duyarlı hareket etmeli. Ama SİT alanı kabul edilen bir yerin korunması öncelikle devletin görevi değil midir?” diye sordu.

Barış Yıldırım, “Yapılması planlanan düzenlemeler arasında otopark, çadır kamp alanları yapmak da var” diyerek bu yaklaşımın Dersimlilerin inanç merkezine “eğlence yeri” muamelesi yapmak olduğunu savundu. Düzenlemenin durdurulması için yargı yoluna başvurduklarını kaydeden Yıldırım, “Munzur’un doğal haliyle korunması gerekiyor ve bunun için her türlü hukuki mücadeleyi yürüteceğiz” dedi.

DERSİM SANAT İNSİYATİFİ: ÖZ ELEŞTİRİ VERMEMİZ GEREK  

Dersim Sanat İnisiyatifi sözcüsü Cemal Taş, sorunun bir diğer boyutuna dikkat çekerek Davul’a şu değerlendirmeyi yaptı:

“Gözelerle ilgili peyzaj düzenlemesi iki yıldır gündemde. Ve kimse ‘Ne yapıyorsunuz? Bizim de bilmeye hakkımız var’ demedi. Gözelerin inanç merkezimiz olduğunu söylüyoruz, tabii ki öyle. Ama o inanç merkezimize devletten önce acaba biz ne kadar saygılı davrandık? Belli bir yaşın üzerindeki insanlarımız sürekli uyardılar ama gençlerimiz bu uyarıları ne kadar dikkate aldı? Bu durum devlete gerekçe oldu bu düzenleme için ve bunun sorumlusu da biziz. Bence projeye karşı çıkan kurumlarımızın öncelikle halka özeleştiri vermesi lazım.”

Taş, devamla ortaya çıkan çelişki ve gerginliği gidermek için devletin “Devletim, zorla daolsa yaparım” tutumu içinde olmaması, halka ve sivil topluma da danışarak projeyi revize etmeye açık olması gerektiğini kaydetti.