Dersim Ovacık Yaylagünü köyünde, sabah saatlerinde hayvan otlatmaya çıkan 28 yaşındaki Engin Eroğlu'ndan, 5 gündür hala haber alınamıyor.

Dersim Araştırmalar Merkezi Eroğlu'na ne olduğunu sordu.

Yazılı bir açıklama yapan merkez, yetkililerden kamuoyu vicdanını rahatlatacak, inandırıcı bir açıklamanın yapılmadığını bildirdi.

Dersim Araştırmalar Merkezi'nden yapılan açıklama şöyle:

Eldeki veriler ve devletin buradaki teknolojik olanakları baz alındığında, Dersim'in her tarafı kontrol ve tüm giriş-çıkışları kayıt altındayken,  çok kısa bir sürede aydınlatılabilecek bir olayın günlerdir netlik kazanmamış olması ve ortalığın kirli, manipülatif bilgilerden geçilemez hale getirilmesi, durumu şaibeli hale getiriyor!

Öncelikle Engin'in suya düşme ihtimali dışındaki, örneğin kaçırılma, kasten öldürülme, karanlık bir elin devrede olma veya şu an yaşıyor olabilmesi gibi seçenekler neden ve hangi gerekçelerle devre dışı bırakılıyor? Bagaj kapağının çarptığı düşünülen otobüsteki bir yolcunun delil sayılan görüntüleri kamuoyu ile neden paylaşılmıyor? Otobüs şoförünün anlatımları ile bize anlatılan senaryo neden uyuşmuyor ve eğer doğruluğu kesinse otobüsle ilgili iddialar neden netlik kazanmıyor? Eğer gerçekten suya düştüyse, arama faaliyeti neden kıyı araması dışında suya dalabilen profesyonel ekipler tarafından yapılmıyor? Drone'la yukarıdan bakmak gibi ek seçenekler neden devreye sokulmuyor? Bunun dışında, ortalıkta dolaşan ve bilgi kirliliği dışında sonuca ulaşmaya hizmet etmeyen birbirinden farklı iddialara neden bir açıklama ya da yalanlama getirilmiyor?

Ovacık ilçe jandarma komutanının, kaybolduğunun fark edilmesinden bir süre sonra Engin’in ağabeyini telefonla arayıp "Engin’in cesedi Torunova yakınlarında bir yerde gidin alın" dediği doğru mudur, doğruysa bu açıklamasını neye dayandırmıştır? 

Dersim halkı ve aile, bu ve benzeri bir çok soruyla başbaşa bırakılırken, olay karartılmaya mı çalışılıyor? Bir fotoğrafında, Mehmet Uzun'un "Aşk Gibi Aydınlık, Ölüm Gibi Karanlık" kitabını okuduğu görülen Engin'imizin, eğer öldüyse ölümü karanlıkta mı bırakılmak isteniyor? Bu olay daha önce yaşanan Pertek ve Mazgirt'teki cinayetlerle birleştirildiğinde, acaba Dersim'de karanlık bir el korku iklimi mi yaratmaya çalışıyor?

Eğer değilse, yetkililerden çok acele net bir açıklama yapmasını ve kamuoyunu rahatlatmasını bekliyoruz! Resmi makamları ve yetkilileri daha duyarlı olmaya, bu olayı tüm detaylarıyla birlikte bir an önce aydınlatılmaya davet ediyoruz!. Engin'in babasından alınan kan örnekleriyle olay yerindeki kan izlerinin analiz sonuçlarının da bir an önce açıklanmasını talep ediyoruz! 

Bu ve benzeri kayıp olaylarına Dersim toprağı hiç yabancı olmadığı için tedirginiz! Bütün bir halk olarak çocuğumuzu/kardeşimizi arıyoruz ve bulana kadar bu olayın peşini bırakmayacağız! Dersim ve Dersim halkı sahipsiz değildir! Halkımızın tekrar korkutulmasına, tedirgin edilmesine, göçe zorlanmasına, köylerimizin ve yazı-yabanlarımızın güvensiz bir yer haline getirilmesine, gençlerimizin ortadan sessizce kaybedilmesine izin vermeyeceğiz!.