Geçtiğimiz günlerde Antep'teki kazada 16, Mardin'deki kazada ise 21 kişi hayatını kaybetti. 22 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı ardından yaptığı açıklamada, kazada ölenlerin ailelerine maddi destek sunulacağını açıkladı.

Erdoğan açıklamasında, "Bunun için de gerek devlet olarak 250 bin lira artı 50 bin lira Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, bunun yanında firma 250 bin lira da onların desteğiyle bu olayda hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine bu desteği sağlamış oluyoruz" ifadelerini kullandı.

Mardin'deki kazada ölenlerin aileleri açıklamayı, "Teklif edilen para olayın üzerini kapatma içindir" şeklinde değerlendirdi ve sorumluların açığa çıkarılmasını istedi.

'BU ACI NE PARAYLA ÖRTÜLÜR NE DE PARAYLA TESELLİ OLUR'

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, yaşanan kazada hayatını kaybeden İsa Ayebe’nin kuzeni Helin Ayebe, “Bizim derdimiz para değildir. Canlarımız gitti. Yüreğimiz yanıyor. Her eve bir ateş düşmüş. Hiçbir söz bu acıyı anlatamaz. Bu acı ne parayla örtülür ne de parayla teselli olur. Bizim isteğimiz bir an önce buraya bir çevre yolunun yapılmasıdır. Bizim yüreğimiz yandı, başka kimsenin yüreği yanmasın. Adalet istiyoruz. Bunca insan öldürüldü. Bunların hakkı yerde kalmasın. Onların hakları için yol yapsınlar. Yarın bir gün aynı şeyin tekrar yaşanmasını istemiyoruz” dedi.

Derik’te yaşananın bir kaza değil; cinayet olduğunu söyleyen aile yakını Figen Ayebe ise “Cengiz Holding’e ait şirketin yaptığı büyük ihmalkarlığı para karşılığı silmeye çalışıyorlar. Biz bu olayda sorumluluğu olanların açığa çıkmasını istiyoruz. Adalet varsa ortaya çıksın. Teklif edilen para olayın üzerini kapatma içindir. Bunu asla kabul etmiyoruz. Ne olursa olsun bu olayın takipçisi olacağız” diye konuştu.

Yaşanan kazada iki yeğenini kaybeden Sevim Tanrısever de TIR’ların kent merkezinden geçmesini istemediğini söyledi.

Tanrısever şöyle konuştu:

“Biz sadece sorumluların açığa çıkmasını istiyoruz. İlçe merkezinden geçen yolun ilçenin dışına çıkarılmasını istiyoruz. Asla bunu kabul etmeyeceğiz.”