Haber ve Fotoğraf: İrfan Tunççelik

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ), 41 kişinin hayatını kaybettiği ve bin 607 kişinin de yaralandığı 24 Ocak 2020 Elazığ depreminin ardından kentte inşa ettirdiği konut projelerinin ardı arkası kesilmiyor.

Merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde meydana gelen deprem sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan hasar tespit çalışmalarında toplamda yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı bina sayısı 8 bin 519, bağımsız bölüm sayısı ise 19 bin 821 olarak belirlendi.

Bakanlık tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Elazığ şehir merkezinde 27 bin 438 binada toplam 138 bin 249 adet konut olduğu tespit edildi. Konutlardan yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı binalar doğrudan depremden etkilenen haneler olarak kabul edildi. Çünkü yapılan uygulamalar sonucunda bu konutlarda yaşayan insanlar, olası ikinci bir depremde evlerinin yıkılacağı öngörülerek evlerinden çıkarılmışlardı. Çalışma alanında toplam 17 bin 854 konut genel anlamıyla hasarlı olarak kayıt altına alındı. Bağımsız birimlerin büyük çoğunluğunu ticarethaneler ve depolar oluşturmakta. Ahır olarak tabir edilen bağımsız birimlere şehir merkezinde özellikle şehrin dış çeperinde kalan kısımlarda nadiren de olsa rastlamak mümkün.

Rakamsal olarak hasarlı bina sayısının 200’ün üzerinde olduğu mahalleler Abdullahpaşa 371, Aksaray 301, Sürsürü 290, Mustafapaşa 270, Hicret 222 ve Sanayi 217 adet. Yapılan sınıflandırmaya göre mahallelerde yıkık ve acil yıkılacak binaların durumuna göre en yüksek rakam 47 binayla Aksaray Mahallesine ait. Bu mahalleyi 27 binayla Mustafapaşa Mahallesi takip etmekte. Ağır hasarlı binalarda ise ilk sırada yine Aksaray Mahallesi (256 bina), onu 192 ağır hasarlı bina ile Abdullahpaşa Mahallesi takip ediyor.

Yıkımın yaşandığı Mustafapaşa ve Sürsürü mahalleleri başta olmak üzere Karşıyaka, , Çatalçeşme, Abdullahpaşa, Bizmişen, Zafran mahalleleri ve Sivrice ilçe merkezinde yapımına başlanan TOKİ konutları için çalışmalar aralıksız devam ediyor.

"ŞEHRİN DÖRT TARAFI ŞANTİYE"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Elazığ için "Türkiye tarihinin en büyük dönüşüm projelerinden" birini gerçekleştirdiklerini belirterek, kentte 23 bin konutun yapıldığını ayrıca, şehrin 4 aksında da yerleşim alanları inşa ettiklerini, bunun kenti 4 tarafta da büyüteceğini açıklamıştı.

Şu an dört tarafı inşaat şantiyeleri ile çevrili olan kentte çalışmalar gece gündüz devam ediyor. Kamu İhale Kurumu'ndan edinilen istatistiksel verilere göre Elazığ'da 2020 ve 2021 yılları içerisinde bin 105 ihale yapıldı. Bunlardan 381'i yapım işi.

Pazarlık yöntemiyle milyonlarca liralık ihalelerin verildiği şirketlerden bazıları iktidara yakın isimler.

Bu şirketler TOKİ aracılığıyla demir attığı her alanda inşaatta kullanmak üzere kum ihtiyacını kentin etrafındaki tepelerde kurduğu taş ocakları ile elde ediyor.

Bu isimlerden bir tanesi de Elazığ İli Merkez İlçesi Yazıkonak Mahallesi 381 Adet Konut, 10 Adet Dükkan ve 1 Adet Cami İnşaatları ile şuan devam eden Yemişlik Mahallesi, dokuzuncu etap 423 adet konut, altyapı ve çevre düzenlemesi işlerini yapan Bayraktar Holding şirketi Aydur İnşaat.

240 gün süre verilen ve bine yakın işçiyle durmadan konut inşa eden şirkette iş güvenliği önlemleri yetersiz. İşçiler kötü koşullar altında çalışırken, yemek, tuvalet ve duş gibi temel ihtiyaçların gözardı edildiğinden şikayetçi.

"KONUTLAR DEPREMZEDELER İÇİN DEĞİL"

Diyarbakır'dan Elazığ'a çalışmaya giden 54 yaşındaki Resul Sevik, 38 yıldır inşaatlarda çalışıyor. Sevik, gittiği her inşaat şantiyesinde sigortası ya yatırılmıyor ya da eksik yatırılıyor. Yemeklerin kötü çıktığından ve işçilerin fazlalığından kaynaklı olarak da tuvalet ve banyolarda sıra beklemekten yakınan Sevik, yaptığı konutların çok pahalı olduğunu ve depremzedeler için inşa edilmediği görüşünde.

23 yaşındaki işçi Mustafa Çelenk de depremden sonra Elazığ'a giderek inşaat işlerinde çalışıyor. 3 yıl boyunca kayıt dışı çalıştırıldığını ve daha sonra sigortasının yarım yamalak yatırıldığından yakınan Çelenk, Elazığ kent merkezi ve çevresinin inşaat halinde olduğunu ve şehrin dört bir yanının şantiye alanına dönüştürüldüğünü söylüyor.

AFGANLAR TEMİZLİK İŞLERİNDE

Şantiyede ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen ağır ve tehlikeli işlerde çalışacaklara ait işe giriş ve periyodik muayeneler yapılmazken çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri de yok. İşçiler, şantiyede yeterli ilkyardım malzemesi ve seyyar sedyenin bulunmadığını, aynı zamanda bacağı kırılan bir işçiye ilk müdahaleyi yarım saat sonra gelen ambulansın yaptığını aktarıyor.

Şantiyede çalışanlara ait kişisel ve donanım koruyucu baretler, gözlük veya emniyet kemeri olmadığı gözlemlenirken, inşaat sahasında güvenlik ve sağlık işaretleri de bulunmuyor.

Ayrıca şirket tarafından özel bir hastaneden sigortaları yaptırılan Afganlar da temizlik işlerinde çalıştırılıyor.