Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu ile emek ve meslek örgütlerinin de içinde yer aldığı Deprem Kriz Masası, Deprem Bülteni’nin dördüncüsünü gerçekleştirdi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "Deprem bölgesinde çalışan meslektaşlarımız çalışmaya zorlanıyorlar. Bir yandan da tehditlerle karşı karşıya kalıyorlar. Bunun çözümü için çaba gösteriyoruz.” dedi.

Yayına katılarak depremin yaşandığı alanlarda kadın sağlığı hakkında bilgilendirme yapan TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu’ndan Doç. Dr. Aslı Davas ise “Afetlerde en zarar gören grup gebelerdir. Bu depremden de sadece 3 ilde en az 35 bin gebenin depremden etkilendiği tahmin ediliyor. Önlemler alınmalı” dedi.

Hatay’ın durumunu anlatan TTB İnsan Hakları Kolu’ndan Dr. Benan Koyuncu ise artık ishal vakalarının görülmeye başlandığını bildirdi.

"ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR RİSK ALTINDA"

TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı deprem bölgesinde çalışan meslektaşlarının çalışmaya zorlandıklarını ve tehditlerle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Sağlık Bakanlığı’na yazarak çözmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda teker teker bu sorunların yaşandığı hastane yöneticileriyle de sorunu çözme çalışmasını yürütüyoruz” dedi. Fincancı’nın ardından söz alan ve Hatay’da bulunan TTB MK üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, Birinci basamakların kentte hizmet verdiğini ifade etti.

Karahancı “Halen burada ulaşılamayan köy ve mezralar var. Isınma ve barınmaya dair sorunlar devam ediyor. Seyyar tuvaletlere olan ihtiyaçlar halen var. Bu konuda daha kuralı olmak lazım. Yaşlılar ve çocuklar risk altındalar” diye konuştu.

Adıyaman’dan yayına bağlanan TTB MK üyesi Dr. Aydın Şirin ise Adıyaman’da doğum ve sezaryen alımlarında sıkıntılar yaşandığını ifade etti. Şirin ayrıca tabip odalarından gönderilen yardımları köylere dağıttıklarını da ifade etti.

"BİLGİ İŞLEMİ TIP ÖĞRENCİLERİ, TEMİZLİĞİ HALK YAPIYOR"

Hatay’da bulunan ve oradan yayına bağlanan TTB İnsan Hakları Kolu’ndan Dr. Benan Koyuncu ise, "Hasta sayımız çok fazla. Ameliyatlar alınıyor ancak çoğunlukla sevk söz konusu. Burada çok sayıda kimsesiz çocuk var. Ve psikososyal destek birimi daha bugün buraya geldi. Ve açıkçası biz burada bir yönetimin varlığını hissetmiyoruz. Tıp öğrencileri bilgi işlem olarak çalışıyor. Halk gelip hastanenin temizliğini yapıyor. Yiyecek ve içeceğimiz dahi halk tarafından sağlanıyor. Burada bir düzensizlik var. Ve bu düzensizlik içerisinde hastaneyi koordine etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Dr. Benan Koyuncu artık ishal vakalarını da görmeye başladıklarını ifade etti.

“BU YOĞUN EMEĞİMİZ GÖRÜLMELİ”

Dr. Koyuncu’nun ardından söz alan TTB Aile Hekimliği Kolu’ndan Dr. Sibel Uyan ise Adana’ya görevlendirildiklerini ancak şu an Adana’da fazla hasta akışının sağlanmadığını söyledi.

Birlikte Adana’ya geldikleri hekimler ile çadırlarda birinci basamak sağlık hizmeti verdiklerini anlatan Dr. Uyan, bizim bu yoğun emeğimiz görülmeli" dedi.

"KADINLAR KENDİ İHTİYAÇLARINI EN İYİ KENDİLERİ BİLİRLER"

Uyan’ı ardından söz alan TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu’ndan Doç. Dr. Aslı Davas, afet zamanlarında en zarar gören grubun gebeler olduğunu ifade etti.

Davas, “Gebeler eğer farklı etnik gruba dahil ise yahut ana dili farklı ise bunların bu süreçte iyi ele alınması gerekir. Burada her aşamada kadınların ele alınması önemli” dedi.

Kadınların ihtiyaçlarını yine en iyi kendilerinin bildiğini ifade eden Davas, “Tüm aşamada kadınların yer alması önemli. Hizmetlerde kadınlar ayrı olarak ele alınmalı. Şu akut dönemde de gıda su ve hijyen paylaşımı içeriğine kadar mutlaka düzenlenmesi gereken bir durum. Sürekli bunlarla ilgili geri bildirimler söz konusu.”

Deprem bölgesinden doğum haberlerinin gelmeye başladığını; araç içi ve enkaz altı doğumların gerçekleştiğini ifade eden Davas, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden yapılan çalışmaya göre; sadece Maraş, Hatay ve Adıyaman’da  tahmini 35 bin gebenin bulunduğunu söyledi. Erken doğum, düşük, anne ve bebek ölümlerini beklediklerini ifade eden Davas, "Sahada doğumun gerçekleşebileceği her alanda doğum kiti bulundurulmalı" dedi.

Kaynak: Evrensel