BirGün yazarı Erk Acarer, bugünkü yazısında katil Onur Gencer’in HDP İzmir il binasına gerçekleştirdiği saldırıda öldürdüğü Deniz Poyraz’ın otopsi raporundaki detaylara dikkati çekti. “Poyraz’ın bedeninde sadece kurşun yarası değil, başka cisimlerin izleri de var. Bu bilgi, 27 yaşındaki katil Onur Gencer’in, genç kadının bedenine öldürmeden önce ya da öldürdükten sonra işkence yaptığını gösteriyor” diyen Acarer, “Suriye’den alışık olduğumuz cihadist bir yöntem” dedi.

Erk Acarer'in "Sadece öldürmedi işkence de yaptı iddiası" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle: 

“KURŞUN YARASI DIŞINDA DA İZLER VAR”

İşlenen cinayetteki yeni bilgiler ise çok daha tehlikeli bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. 38 yaşındaki Deniz Poyraz’ın ön otopsi raporunun inceleme aşaması bitmek üzere. Rapora ilişkin bilgiler içinde çarpıcı bir nokta bulunuyor:

CİHADİST BİR YÖNTEM

Poyraz’ın bedeninde sadece kurşun yarası değil, başka cisimlerin izleri de var. Bu bilgi, 27 yaşındaki katil Onur Gencer’in, genç kadının bedenine öldürmeden önce ya da öldürdükten sonra işkence yaptığını gösteriyor. Suriye’den alışık olduğumuz cihadist bir yöntem.

NE GÖREVİ?

Cinayetin işleniş biçimi ve siyasetin sahiplenişi, bir kez daha Türkiye’nin yüz yüze bırakıldığı riskleri gösteriyor. Bozkurt işaretinden Rabia’ya, Türkçülükten İslamcılığa bir şiddet kardeşliği. Gencer; hem cinayet öncesi hem de sonrası ‘kan kusturmak’ ifadelerini kullandı.

BİR YOL HARİTASI

‘Rabia’ ve ‘Bozkurt’ işareti, Türkmendağı’ndan Menbiç ve İdlib’e uzanan bir hattı gösteriyor. Katil Gencer’in, ‘Menbiç’in kuzeyinde, Türkiye’ye bağlı olduğu iddia edilen bir merkezde’ elinde silah ile fotoğrafı çıktı. Suriye dönüşü Antep’e geçti. Paylaştığı fotoğrafın altına “Görev dönüşü” yazdı. Cinayetten kısa bir süre önce atış talimi yapmıştı.

CİNAYETE GİDEN SÜREÇ: KELİME KELİME ANLATTIK

Elini kolunu sallayarak HDP binasına girdi. Ancak öncesinde İzmir HDP’ye ilişkin önemli ayrıntılar yaşanmıştı. HDP Merkez Yürütme Komitesi (MYK) üyesi Mahfuz Güleryüz, “Cinayeti kelime kelime tarif etmiştik” dedi:

“Binamızın önünde 1 kişi, bir yılı aşkın süredir oturuyordu. Çeşitli provokasyonlar yapmak istediler başarı sağlanmadı. Yaklaşık 2,5 ay önce ise binamız önüne, polis kordonu ile bir çadır kuruldu. ‘HDP dağa kaçırdığın çocuklarımızı geri ver’ pankartı astılar. Sadece HDP’ye karşı olanları değil, apolitik toplum kesimini ve Türkiye’de yaşanan sürece yeterince vakıf olmayan kamuoyunu da partimize karşı kışkırttılar. ‘Birileri bundan vazife çıkaracak ve elini kolunu sallayarak, binaya girip bizi katledecek’ demiştik. Kelime kelime söylemiştik.”

EMNİYET “BAKACAĞIZ” DEDİ VALİLİK UMURSAMADI

HDP, bu kışkırtmanın önlenmesi için 3 kez İzmir Emniyeti ile toplantı yaptı. “Bu provokasyonun kimseye bir yararı yok” dendi. Emniyet, her seferinde “Bakacağız” karşılığını verdi. İzmir Valiliği ise telefonlara çıkmadı. Cinayet göz göre göre geldi. HDP MYK üyesi Mahfuz Güleryüz aktardı:

YALNIZ KURT MU?

“Ön inceleme yeni bitti. Ön otopsi raporuna ilişkin olarak avukat arkadaşlarımız ile görüşme fırsatımız oldu. Detaylı olarak paylaşacaklar. Cinayetin işleniş tarzı cihadist grupların Suriye’de gerçekleştirmiş oldukları cinayet tarzına çok benziyor. Poyraz’ın vücudunda kurşun yaraları dışında başka yaralar da var. İşkence yapılmış ama şu aşamada öldürüldükten önce mi yoksa sonra mı yapıldığını bilemiyoruz. Raporun çıkmasını beklemeliyiz. Cinayetin organize, katilin eğitimli olduğunu görüyoruz.”

AKP ve MHP iktidarının tetiklediği yeni kutuplaşma ve çatışma ortamı ile karşı karşıyayız. Cinayetlerin kapısı aralanıyor. Bilgilerin üzerine siyasetin sert ifadelerini hatırlatmakta yarar var. İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e, Rize saldırısı sonrası AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Mayıs’ta, “Bunlar daha iyi günler. Dua et daha ileri gitmediler” demişti.