Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü'ne yönelik Onur Gencer tarafından düzenlenen silahlı saldırı ve parti üyesi Deniz Poyraz'ın katledilmesine ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması görülmeye başladı.

Duvar’dan Cihan Başakçıoğlu’nun haberine göre, Bayraklı'da bulunan İzmir Adliyesi 6'ıncı Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesi HDP'nin çağrısıyla Adliye önünde bir araya gelen siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları basın açıklaması düzenledi.

Açıklamada, üzerinde Deniz Poyraz'ın fotoğrafı bulunan "Deniz Poyraz isyanımızdır" yazılı dövizler ile "Katillerden hesap soracağız, faşizm yenilecek biz kazanacağız" yazılı pankart taşınarak, sık sık "Deniz Poyraz onurumuzdur" sloganları atıldı.

Açıklamaya HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni, HDP Muş Milletvekili Gülistan Koçyiğit, İHD Genel Başkanı Eren Keskin ve Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın da katıldı.

'O TETİKÇİYİ AZMETTİRENLER KİMLERDİR?'

Açıklamada konuşan Saruhan Oluç, saldırının arkasındaki güçlerin açığa çıkarılması için mücadele ettiklerini ifade etti.

Oluç, "Alçakça katledilmiş olan Deniz Poyraz kardeşimizin bir duruşması daha görülecek. İlk gün ne söylediysek bugün de aynı şeyleri söylüyoruz. Ne yazık ki Türkiye'deki hukuk sistemi, yargı iktidarın tam bir sopası ve oyuncağı haline geldiği için söylediklerimizin karşılığını bir türlü bulamıyoruz. Dedik ki bu tek kişinin hazırladığı bir katliam girişimi değildir. Türkiye'de her zaman bu tür siyasi saldırıların ve katliamların arkasında devletin içinde odaklanmış olan çetelerin ve karanlık odakların organizasyonu olduğu bilinir. Bütün bu tür saldırılarda her zaman böyle olmuştur. Karanlık çeteler her türlü koruma, kollama, eğitim, azmettirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesi de böyle bir iştir. Tetikçi belli ancak esas önemli olan o tetikçiyi azmettirenler kimlerdir? Bunların açığa çıkarılması gerekir" dedi.

'ÇÜNKÜ ONLAR CÜBBELERİNE İLİK AÇMIŞLAR'

Ne yazık ki mahkeme heyetinin azmettiricilerin açığa çıkarılması doğrultusunda bir adım atmadığını söyleyen Oluç, "Neyi koruyorsunuz? Bu soruyu ilk gün sorduk sonuna kadar da sormaya devam edeceğiz. Biz biliyoruz; bu tür cinayetlerin arkasında her zaman devletin içinde odaklanan karanlık çeteler vardır" dedi.

Gezi davasında çıkan karara da değinen Oluç, şöyle devam etti;

"Bu iktidar bir yalan imparatorluğu kurdu. Bu iktidar bir korku imparatorluğu kurmaya çalışıyor. Bunun karşısında mücadele etmeye devam ediyoruz. O nedenle HDP'ye, toplumsal ve siyasal muhalefetin bütün odaklarına yönelik bu saldırıları yapıyorlar. Hukuk diye bir şey bırakmadılar. Daha geçtiğimiz gün Gezi davası adı verilen o tiyatroda bir karara vardılar. Delil yok ama cezalar verdiler. O ağır ceza mahkeme heyetinde daha önce AKP'den milletvekili aday adayı olmuş bir kişi var. Üç kişiden biri böyleyse, mahkeme heyeti başkanı da her türlü hukuku çiğniyorsa eğer o zaman üç kişiden iki kişiyi bu kararı verebiliyor oluyorlar. Her türlü hukuku çiğnediler. Daha önce iki kez yargılandığı ve beraat ettiği davadan üçüncü kez tekrar yargılayıp ağırlaştırılmış müebbet cezası verecek kadar hukuksuzluk yaptılar. Çünkü onlar cübbelerine ilik açmışlar"

'ASLA DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ'

Son olarak iktidarın baskılarına boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Oluç, "Açılan davaların bir tane nedeni var. Toplumsal ve siyasal muhalefeti sindirmek, HDP'yi demokratik siyasetten tasfiye etmek, bütün kadrolarını seçilmişlerini yasaklı hale getirmek. Zannediyor ki böylelikle iktidarını sürdürebilir. Böyle olmadı ve olmayacak. Bir kez daha iktidara sesleniyoruz. Asla ama asla sizin bu hukuksuzluklarınız, baskılarınız, saldırılarınız, talan politikalarınızın karşısında boyun eğmeyeceğiz. Asla diz çökmeyeceğiz" diye kaydetti.

KADINLAR ADLİYE ÖNÜNDE: MUHAKKAK ADALETİ SAĞLAYACAĞIZ

Oluç'un açıklamalarının ardından Kadınlar Birlikte Güçlü de bir açıklama yaptı. On aydır Deniz Poyraz için adalet aramaya devam ettiklerini belirten kadınlar, "Deniz'in mücadele ettiği demokrasi ve barışı bu topraklarda yeşertme inadımızdan vazgeçmeyeceğiz. Katledilen her kadın için olduğu gibi Deniz için de gerçek adalet tesis edilene kadar bu mahkeme sürecinin takipçisi olmaya ve sokaklarda Deniz'in isyanını kuşanmaya devam edeceğiz. Tek bir kadının erkek devlet zihniyetiyle katledilmediği, tacize tecavüze uğramadığı, sömürülmediği bir dünyayı biz kuracağız. Deniz için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz ve muhakkak bu adaleti sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

Adliye önündeki açıklamanın ardından Poyraz ailesi, HDP'li yöneticiler, avukatlar, duruşmayı takip eden çok sayıda baro yöneticisi ile STK temsilcisi ve kadın örgütleri duruşma salonuna alındı. Duruşmaya sanık Onur Gencer ise SEGBİS ile katıldı. Duruşmada söz alan CHP Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, davanın takipçisi olduklarını söyledi. Duruşmada, Van, Siirt, Şanlıurfa Baroları katılma talebinde bulundu.

Van Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Hamza Çifçi söz alarak, “Önceki celse katılma taleplerinin reddine ilişkin kararınız hatalıdır. Avukatlık kanunu barolara insan haklarını savunma ve koruma görevi vermiştir. Sanığın eylemi sadece belli bir kişiye değil HDP yönetici ve üyeleri başta olmaz üzere demokrasiye yapılmıştır" dedi.

SANIK GENCER'İN DURUŞMAYA GETİRİLMESİ İSTENDİ, MAHKEME REDDETTİ

Avukatlar sanık Onur Gencer'in SEGBİS ile duruşmaya katılmasına itiraz etti. İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel, sanığın sorgusunun henüz tamamlanmadığını belirterek, yüz yüzelik ilkesi gereğince sanığın duruşma salonunda hazır edilmesi gerektiğini söyledi.

Avukat Türkan Aslan Ağaç, ise saldırının TBMM'de siyasi temsil yetkisi bulunan üçüncü büyük parti olan HDP binasına yapıldığını hatırlatarak, mahkemeden gerçek bir yargılama yapmasını beklediklerini dile getirdi. Ağaç, “Bu dava normal bir dava değil, siyasi bir cinayet işlendi. Talimatla ifadesini alalım, sanık SEGBİS ile katılsın deme şansınız yok” dedi.

Avukat Gurbet Uçar da ''Sanığın ve tanıkların usulüne göre dinlenilmesi gerekiyor. Bizlerin maddi gerçeğe ulaşması konusunda önünü açmanız gerekiyor, sanığı dinlerken merak etmeniz gerekiyor. Bu tavrı kabul etmemizi bizden beklemeyin'' diye belirtti. Avukatlar, gerekirse duruşmaya ara verilerek sanığın salona getirilmesini talep etti.

Avukatların ardından söz alan duruşma savcısı, baroların katılma taleplerinin reddine karar verilmesi hususunda mütalaada bulundu. Diğer talepler için ise “Takdir mahkemenindir” dedi. Mahkeme heyeti, sanığın duruşmaya ara verilerek salona getirilmesi talebini oybirliği ile reddetti. Mahkeme heyeti, duruşma salonunda hazır bulunan avukatların tutanağa geçirilmesi talebini de reddetti.

Mahkemenin kararının ardından avukatlar, yargılamaya nasıl devam edileceği konusunda müzakerede bulunmak için ara verilmesini talep etti.

'YARGILAMAYI TARAFSIZ YÜRÜTECEĞİNİZ KONUSUNDA ENDİŞELERİMİZ VAR, HEYETİ REDDEDİYORUZ'

Verilen aranın ardından İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel, mahkeme heyetinin adalet arayışını engelleyecek bir tutum içerisinde olduğunu belirterek, “Tarafların yetkilerini kısıtlayan tutumunuz karşısında yargılamayı bağımsız ve tarafsız olarak yürüteceğiniz konusunda endişelerimiz var. Bu yüzden öncelikle sizlerin yargılamadan çekilmenizi talep ediyoruz. Heyetinizde bulunan her bir üyeyi ve heyetinizi reddediyoruz” dedi.

Avukat Türkan Aslan da katılan vekili Özkan Yücel'in çekilme ve sonrasında heyetin reddi talebine katıldıklarını söyledi. Avukat Ağaç, ''Sanık ülkücü olduğu için soruşturma aşamasında korundu. Kovuşturma aşamasındaki tutumunuz soruşturma süreci ile benzer. Mahkemeniz tarafsızlığı olmadığı öncelikle çekilmenizi sonrasında ise heyetinizi reddettiğimizi açıkça belirtiyoruz.' dedi.

BİR SONRAKİ DURUŞMADA SANIK SALONA GETİRİLECEK

Mahkeme başkanın sanığa duruşmaya bizzat mı yoksa SEGBİS ile mi katılmak istediğini sorması üzerine ise avukatlar ile mahkeme heyeti arasında tartışma yaşandı. Sanığın sözleri de salonda tepkilere neden oldu. Duruşmada söz alan avukat Eren Keskin ise ''Bu katil kendisini Türk yargısı üzerinde görmektedir. Sizleri de tehdit etti ve siz hiç bir şey yapamadınız, sizin için de üzülüyorum'' dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, mahkeme başkanı ve üyelerinin reddi taleplerine ilişkin karar verilmek üzere dosyanın İzmir 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki celse duruşmada bizzat hazır edilmesine karar veren mahkeme heyeti duruşmayı 18 Temmuz tarihine erteledi.