AKP hükümetinin Olağnüstü Hal (OHAL) süreciyle birlikte çıkardığı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile binlerce kamu emekçisinin görevden almasına tepki gösteren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, muhalif öğretmenlerin kamudan tasfiye edildiğini savundu.

Demirtaş, öğretmenlerin ve velilerin AKP'nin tasfiye politikası karşısında alternatif bir eğitim modeli ortaya koyması için çağrıda bulundu.

'SIRADA SAĞLIK EMEKÇİLERİ VAR'

Toplumun bütün kesimlerine dönük topyekûn bir saldırının olduğunu savunan Demirtaş, "Öğretmenler başta olmak üzere emekçiler de bu saldırı dalgasına fazlasıyla nasibini alıyorlar. Bu devamda edebilir, yani sağlık emekçilerine de dönük böylesi operasyonlara başvurabilirler. Başka kamu görevlerine de sirayet edilebilir" dedi.

'AKP BİAT ETMEYENİ TASFİYE EDİYOR'

AKP'nin devleti kendi malı olarak tanımladığını belirten Demirtaş, "AKP kendisine biat etmeyen herkesi tehdit, düşman ve terörist olarak tanımlayıp devletten de tasfiye etmek istiyor" ifadesini kullandı.

Bu tasfiye politikasına karşı toplumun da etkili bir mücadele yürütmesi gerektiğine vurgu yapan Demirtaş, şöyle devam etti:

"Sadece öğretmenlerin işe iade çerçevesinde bir mücadele yetersiz kalır. Tabi ki bu devlet AKP'nin malı değildir. Yurttaş olan herkesin ortak hizmetkarı olmak zorundadır. Bu güne kadar Türkiye Cumhuriyeti devleti Kürtlerin malı olmadı. Bu bir gerçek, yeni ortaya çıkmış bir durum değil. Bu bizim açımızdan da şaşırtıcı olmamalıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Kürt aydınları, Kürtlerin haklarını savunan Kürt siyasetçileri ya idam edilmiş ya sürgün edilmiştir. Devletten bir şekilde tasfiye edilmiştir."

'ALTERNATİF BİR MODEL ORTAYA KONULMALI'

Alternatif bir politikanın üretilmesi ihtiyacıyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çeken Demirtaş, eğitim emekçilerine bir dizi öneride bulundu:

"Özellikle emek kesimi sendikal mücadeleyi toplumun geneline yaymalı ve bunu sadece bir işe iade mücadelesi olarak görmemelidir. Gerçekten de öğretmenler işten atılıyorsa Kürt çocukları zaten aldıkları resmi eğitim politikası gereğince dayatılan eğitime mecbur olmadıklarını göstermek durumundalar.

“Burada görev sadece işten atılan öğretmenlere değil, velilere ve öğrencilere de düşmektedir. Kendi öğretmenlerini ve kendi iradelerini sahiplenmeliler ve alternatif eğitim merkezleri oluşturmalılar. Devlet okuluna mecbur değiliz demeliler. Gerekirse her ev bir eğitim merkezi haline dönüştürülmeli. Üçerli beşerli onarlı sınıflar oluşturulmalı ve bu öğretmenlerin de anadilde eğitim verebilecekleri bir alternatif eğitim toplumun, mahallenin, sokağın her tarafına yayılmalıdır. Köylere kadar yaygınlaştırılmalıdır."

ALTERNATİF MODEL BİR FONLA FİNANSE EDİLMELİ

İşten atılan öğretmenler toplumsal bir imece ve dayanışma ruhuyla bir araya gelmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, bir fon oluşturulmasıyla da kendi geçimlerini sağlayabilecekleri, finanse edebilecekleri bir alternatifin ortaya konulması gerektiğini söyledi.

VELİLERE ÇAĞRI

Demirtaş, bu anlamda velilere de çağrıda bulunarak, "Çocuklarını okula göndermek zorunda hissetmeyen aileler, alternatif eğitim merkezlerine çocuklarını cüzü kurs ücretleri bedeli karşılığında gönderebilir; o kursun giderleri de ortak fondan karşılanabilir. Mutlaka alternatif bir eğitim modeli işleyişi de oluşturulabilir" dedi.

AKP'nin bu saldırgan politikasının böylesi alternatif hamleler için vesile kılınması gerektiğini ifade eden Demirtaş, sendikaların da böylesi çıkışlar yapmasını önerdi.

Kaynak: DİHA