Yaklaşık 2.5 yıldır Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hem kendileri hem de hükümet tarafından yapılan itirazlar üzerine yeniden yargılama kararı verdiğini belirterek, daha önce AİHM’in tahliye kararını uygulamamakta direten Türkiye’nin ‘Büyük Daire’den çıkacak benzer bir karar sonrasında da aynı tutumu göstermesinin Avrupa Konseyi’nden atılmaya varan yaptırımlarla sonuçlanabileceği’ yorumunda bulundu.

Gonca Tokyol’un T24’te yer alan haberşne göre AİHM, Kasım ayında Demirtaş'ın "makul şüphe" üzerine gözaltına alındığını kabul etmiş; buna karşılık yerel mahkemelerce tutukluluk süresinin uzatılmasının meşru ve yeterli gerekçelere dayandırılmadığı sonucuna vararak tahliye edilmesini istemişti. Hem Demirtaş’ın avukatları hem de Türkiye tarafından karara yapılan itirazları değerlendirmeye alan AİHM, bugün taraflara yaptığı bilgilendirmeyle itirazlar doğrultusunda davanın Büyük Daire’de yeniden görüşüleceğini duyurdu.

“HÜKÜMETİN, BAKANLIĞIN BASINA VERDİĞİ İFADELER GERÇEKTEN ÇOK MANİPÜLATİF"

Kararın ardından T24’e konuşan Karaman, Adalet Bakanlığı’nın AİHM’in sadece Türkiye’nin yaptığı itirazı kabul ettiği açıklamasının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. “Hükümetin, bakanlığın basına verdiği ifadeler gerçekten çok manipülatif; AİHM, başvuran ve hükümetin itirazları doğrultusunda davanın Büyük Daire’de görülmesine karar verdi” diyen Karaman, kararın “Önceki kararda insan hakları ve temel hürriyetler konusunda sapma söz konusuysa bunu düzeltme anlamına geldiği” yorumunda bulundu.

AİHM’in kasım ayında aldığı karara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinin birinci fıkrası ile ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi kapsamında itiraz ettiklerini kaydeden Karaman, Türkiye’nin itirazının ise kararın tamamına olduğunu ifade etti.

"TÜRKİYE’NİNKİ KEYFİ BİR TUTUM, AMA HUKUK KEYFİLİK KALDIRMIYOR"

Karaman, Türkiye’nin daha önce AİHM’in kararına uymadığı hatırlatması üzerine de şu değerlendirmeleri yaptı:

“Büyük Daire tüm bunları değerlendirmeye alacaktır; Türkiye’nin Demirtaş’ı tutma tutumu, kararın ardından bir başka davadan Demirtaş’ı hükümlü yapmalarını, kararı uygulamalarını…

Büyük Daire’nin yaptığımız itirazları kabul edeceğini düşünüyoruz. Bu da süreci etkiler, etkileyecektir de. Teorik olarak Türkiyenin ilk tutumu da yanlıştı ancak Büyük Daire kararı sonrasında yanlışta ısrar ederse süre. Avrupa Konseyi’nden atılma noktasına kadar yaptırımlara gidebilir. Türkiye’ninki keyfi bir tutum, ama hukuk keyfilik kaldırmıyor.”