HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, siyasi işbirliklerini ancak siyasi temsilcilerin yapabileceğini belirterek “Kadınların toplumsal birlikteliğiyle diyaloğa, dayanışmaya dikkat çekerek oluşturdukları atmosfer takdire şayandır ve desteklenmelidir” dedi.

Tarafsız Haber Ajansı’ndan Ferit Aslan’ın sorularını yanıtlayan Selahattin Demirtaş, ‘Devran’ isimli kitabının okuma tiyatrosuna katılan Selvi Kılıçdaroğlu, Dilek İmamoğlu ve Başak Demirtaş’a gelen eleştirileri değerlendirdi.

‘CEVAP VERME GEREĞİ DUYMUYORUM’

HDP dahil bir bütün olarak iftira, yalan, hakaret, karalama içerikli saldırgan bir nefret diliyle, psikolojik harekat yürütüldüğünü ifade eden Demirtaş, “Televizyon programlarında bize söz ve cevap hakkı tanımadan son derece ucuz ve seviyesiz bir şov yapıyorlar. Ortada gerçek anlamda bir tartışma olmadığı için herhangi bir cevap verme gereği duymuyorum” dedi.

Selahattin Demirtaş, kadınların tiyatro buluşması ile bazı çevrelerin CHP’nin Kürt oylarına talip olması gibi bir algı yaratıldığı ile ilgili değerlendirmeleri üzerine ise, “Muhalefetin demokrasi ilkeleri etrafında açık, şeffaf ve ilkeli birlikteliğini zaten hep dile getiriyoruz. Bizim bu çağrılarımız bir sır değil ki. Ortada, öyle oy alıp verme gibi ahlaksız bir pazarlık yok, olamaz da. Halkın oyları ve iradesi üzerine kimse ipotek koyamaz. Ancak demokrasi programı etrafında oluşacak güçlü bir ittifaka halkın desteğini istemek demokratik siyasetin gereğidir ve gayet normaldir. Bu yönde atılacak her adım, toplumsal beklentiyi karşıladığı oranda başarılı olacaktır” diye konuştu.

“Fakat hedef haline getirilen tiyatro etkinliğinin, bahsettiğim bu siyasal iş birliğiyle doğrudan bir ilgisi yoktur” diyen Demirtaş, “Siyasi iş birliklerini ancak siyasi temsilciler yapabilir. Yine de kadınların toplumsal birlikteliğiyle diyaloğa, dayanışmaya dikkat çekerek oluşturdukları atmosfer takdire şayandır ve desteklenmelidir. O salondaki ve sahnedeki herkesi hem kutluyor hem de onlara yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

Tiyatro buluşmasından sonra gündeme getirilen kitapların nerede satıldığı ile ilgili tartışmalar üzerine ise Demirtaş, “Faşizan yaklaşımlarla kitap ve sanat üzerinde oluşturulan baskılar tarihe AKP’nin utançlarından biri olarak geçti. Günü geldiğinde bundan utanacaklardır. Kitap yasaklayan ya da engelleyen hiçbir siyasi anlayış kalıcı olmamıştır, lanetle anılmıştır. Bu şekilde davranmakla bana bir zarar verdiklerini sanıyor olabilirler ama yanılıyorlar. Kendi karakterlerini bir kez daha tescil ederek tükeniyorlar” diye konuştu.